Beş Yıl Sonra Kendini Nerede Görüyorsun?

‘Bundan 5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?’, sorusunu siz de benim gibi defalarca duymuş olmalısınız. Üniversitedeyken, ailenizle olan sohbetlerinizde, ya da büyük olasılıkla iş görüşmelerine gittiğinizde görüşmelerin en klişe sorusu olarak. Çok akıllıca ve iyi düşünülmüş bir cevap vermek istersiniz, hatta tercihen önceden kafanızda bu sorunun cevabını hazırlayıp gidersiniz görüşmeye. Ama problem şu ki, ‘5 yıl sonraki sen’i anlatmanı isteyen bu soru, kendini değil de, soruyu soran kişiyi tatmin edecek ve takdir toplayacağın bir cevap arayışına iter. Kendine hedefler koymayı çok seven biri olmama rağmen en anlamsız bulduğum ve sevmediğim sorulardan biridir bu. Mecburiyetten cevap veriyorsam da muhtemelen cevabımla kendim bile ikna olmamışımdır, çünkü 5 yıl sonraki hayatımı tahmin etmeyi değil, yaşayarak görmeyi tercih ediyorum.

PLANLAR DEĞİŞEBİLİR

Belli bir süre sonrasını öngörmek ve hayatını bu koyduğun hedefe göre yaşamak çok dar ve saçma, çünkü önündeki beş senede hayatın karşına neleri çıkaracağını bilebilmen im-kan-sız! Sabitlediğin hedef için yolunu çizmeye çalışmak, seni başka olasılıkları keşfetmen ve yaşamandan alıkoyabilir, ya da gerçekten tarih geldiğinde o hedefe ulaşamadığını görmek hayal kırıklığı veya kafa karışıklığı yaşatabilir. Örneğin çalıştığı şirkette uzman rolünden yöneticiliğe yükselmek gibi bir hedefi olan biri, beş yılın sonunda yönetici olmamış ama çok daha mutlu ve başarılı olduğunu keşfettiği bambaşka bir alanda çalışmaya başlamışsa ya da dünya turuna çıkmışsa başarısız mı olmuştur? Beş yıllık planları tutmadığı için hata mı yapmıştır?

DEVİR DEĞİŞTİ, HIZLANDI

Beş yıllık bir süre, 70'li 80'li yıllarda çok büyük değişikliklerin yaşanmadığı, hayatın daha yavaş aktığı bir dönemken, 2010–2016 arasındaki yıllar inanılmaz hızlı gelişmelerin yaşandığı, teknoloji ve iletişimle birlikte insanların da hızla geliştiği ve değiştiği bir dönem oldu. 5 yıl, geçmiş bir tarihte iletişimin yalnızca telgraf ile yapıldığı bir dönemken, yalnızca 2010'dan bu yana iletişimin ne kadar fazla ve farklı kanala yayıldığını düşünsenize. Bilgiye erişim ne kadar farklılaştı; bizim aynı kalmamız ve hedeflerimizin sabit kalması mümkün mü? Beş sene sonraki hedefi bir cep telefonu sahibi olmak olan birçok kişi vardı mesela bir zamanlar. Şimdi böyle bir hedef için beş sene sonrasına tarih verir misiniz? Beş sene sonra sahip olmak istediğim mesleğin 2021'de hala geçerli olacağı bile soru işareti! :)

HER GÜNÜ KUTLASAK?

Hedefleri spesifik bir rota üzerinden ilerlemek şeklinde belirlemek ve kısıtlamak yerine, daha genel hedefler belirlemek, önünüzdeki beş veya X seneyi daha keyifle ve tatmin edici şekilde yaşamanızı sağlayabilir. ‘Beş sene sonra ABC şirketinde X pozisyonunda olup Y kişilik ekibi yöneteceğim’, gibi sizi esneklikten alıkoyacak bir hedef yerine ‘mutlu hissettiğim ve başarılı olduğum bir görevde, Y, Z yetkinliklerimi kanıtlamış ve C, D becerilerini edinmiş olmayı hedefliyorum’, demek, daha genel ve hislerinizle tarif edebileceğiniz bir hedef. Beş sene sonrasına odaklanmak, bugünü kaçırmanıza ve aslında her gününüzden alabileceğiniz keyif ve tatmini elinizden kaçmasına sebep olabilir. Günün başarısını kutlamak ve kendinizi takdir etmek uzun dönemde de daha büyük başarıları getirebilecekken, beş sene sonrasının başarısı için şimdiki anları gözden kaçırmamak lazım.

BİLİNMEZİN GÜZELLİĞİ

Bu noktalara ek olarak, bilmediğiniz, sürprizlerle dolu bir beş yılı yaşamaktan ve bunların tadını çıkarmaktansa beş yıl sonrasında hala sizi mutlu edip etmeyeceği belli olmayan bir plan için şimdiden kendinizi bir kalıba sokmak neden? Bugünkü senin koyacağı bir hedef, şimdiki bakış açına göre seni beş yıl sonra mutlu edecek. Ama ya beş yıl sonraki sen farklı olursan? Yerinde saymayacağına göre, hayatına yepyeni kavramlar, coğrafyalar, insanlar, fikirler ve hayaller girmiş olacak ve beklentilerin ve planların değişecek :)

Gelecekle ilgili planlar yapmak, kendine her alanda hedefler koymak, hayaller kurmak kesinlikle gerekli, çünkü motive olmanın anahtarı bu. Ama o hayallerin bir iş görüşmesinde yeri olduğuna ve bir cümlelik bir cevaba sığabileceğine ben bir türlü inanmıyorum. Hem ne söylenirse doğru veya etkileyici yanıt oluyor ki? :)

Ben beş yıl boyunca her gün yeni birşey öğrenirken ve her gün için heyecan duyarken görüyorum kendimi.

Originally published at Sevgili Beyaz Kağıt — Lifestyle Blog.