Google

Google Glass’ın gizliliği ihlal ettiği söyleniyor. Fakat, bu sadece bir başlangıç.

Eren Erduran
Web Meseleleri
3 min readMay 15, 2013

--

Bu konunun pratiğe daha tam anlamıyla geçmemesine rağmen tartışılması, protesto edilmesi, tartışılmaya açık bir konu. Bu yüzden bende -üzerime düşmesede- bu konu hakkında 1-2 kelam etmek isterim.

Ne yapıyor da gizliliği ihlal ediyor?

Yaptığı şey aslında çok sıradan ve basit. İstisnalar hariç, insanoğlunda bulunan “göz” ve “kulak” adlı organları biraz daha dijitalleştiriyor. İnternete bağlayıp, çekmiş olduğu video kayıtlarını veya resimleri sosyal mecralarda paylaşabiliyor. Bunu şu anda gözümüzün veya kulağımızın gerçekleştirmesi mümkün değil. Ama yapıları itibari ile Google Glass veya buna benzer teknolojik ürünlerle kıyaslanamaz bile. Bunları aklımızdan çıkartmayalım.

Eğer Google Glass’a sahip olan bir kişi izinsiz bir şekilde fotoğraf veya video çekiyor sonra da bunu sosyal hesaplarda paylaşıyorsa “gizlilik ihlali” dediğimiz konuya ayak basıyor. Sonra ver elini mahkeme salonları, adalet sarayları, cezaları, tartışmaları…

İhale Google’a mı kaldı?

Diğer taraftan, bu “gizlilik” kavramını sanki sadece Google’ın Glass’ı bozuyor. Hayatımıza giren ilk sosyal siteyi ne çabuk unuttuk. Herşey o site ile başlamadı mı? Gizliliğin anasını ağlatıp bir çok soruna kapı aralayan Facebook değil mi? Onu bunu bırak, gizlilik dediğimiz şey Facebook ile hayat bulmadı mı? Sonrasında bunu Twitter gibi siteler takip etmedi mi?

Sorular.. sorular…

Telefon dediğimiz icatlarla zaten fotoğraf çekiyoruz. Sonra bunları Facebook’a, Twitter’a yüklemiyor muyuz?

Dünyaya baktığınızda (özellikle Amerika) adam hiç utanmadan telefonunu zırt diye çıkartıp istediği gibi fotoğrafını da videosunu da çekiyor. Bunlara polis bile bir şey diyemiyor. Eee? Ne farkı kaldı ki?

Hayatımıza bir tabela/levha daha girdi!

Sigara içilmez, 18 yaş altı yasak gibi tabelalara aşinayız. Belki ülkemize girmesi zaman alacak fakat Google Glass yasak olduğu tabelaları da göreceğiz.

Bu bölgede Google Glass kullanımı yasaktır!

İnananlara göre…

İnançlı birisi olarak her şeyin iki melek tarafından kayıt edildiğini kabul ediyorum. O yüzden bu dünyadaki yaşantımda, tam kafamın üstünde bir kameranın 7/24 çekim yaptığını ve bunları zamanı geldiğinde oynatılacağını biliyorum. Bunu somut bir örnek olarak düşünseniz, hayatınızda hiç bir zaman yamuk yapmassınız. Fakat görünmediği veya inanmak istemediğimiz için yalnız kaldığımızı düşünüp, “yok canım” diyerek, yapıyoruz bir şeyler…

Robotlaştırılıyoruz. Doğallığımızı kaybediyoruz.

“Acaba birisi bizi gözetliyor mu?” tedirginliği içinde çoğu şeyi yapamıyoruz. Yaratılıştan itibaren varolan bu HD üstü kameraları görmeyip bu minnacık 720p kalitesi ile çekim yapan kameraları hayatımızda problem olarak görüyoruz. Gerçi bu “melek kayıt sistemine” resmiyet kazandırıyor. Sonuç olarak her Glass’lıyı bir melek ilan ediyor.

* Bu inananlara göre kısmı herkesi -şimdilik- ilgilendirmiyor.

Peki ya sonrası?

Bu sadece bir başlangıç. Teknoloji gelişim grafiğine baktığınızda bir y=x grafiği değil, y=x² grafiği görürsünüz. Bu yıl Glass geldiyse önümüzdeki 5 yıl içinde neler gelebilir siz düşünün. Ama ben sizlere en uç noktadan bir kesit belirteyim. Beyin kontrollü cihazlar. Gözün kamera, kulağın mikrofon ve daha bir çok organın özelliğinin teknolojik alana aktarıldığını düşünün. Düşünce ile bir çok işimizi gördüğümüzü…

İnanmak zor, belki de bizler hiç göremeyeceğiz. Fakat bunlar olacak. İşte o zaman bir gizlilikten söz etmek doğru olur.

--

--