BAĞIRSAKLARIMIZDA YAŞAYAN BİR BAKTERİ: ESCHERICHIA COLI

Aslında çoğumuz bu bakteriyi daha önceden duymuştuk. Lisede biyoloji hocalarımız mutualist ilişkiyi anlatırken “E. Coli bakterisi” örneğini verirler bize. Kısaca şöyle anlatırlar: “Biz ona ev veririz, o da bize B ve K vitaminlerini. Böylece aramızda karşılıklı bir çıkar ilişkisi bulunur.”. Ben size bu bakteriyi daha ayrıntılı anlatmak istiyorum. Hazırsak başlayalım mı?

Escherichia Coli

Bu bakterimiz adını Alman çocuk doktoru Theodor Escherich’ten almaktadır. Escherichia Coli, insan kolon florasının baskın fakültatif anaerobudur. Burada “Fakültetif anaerob ne demek?” diye sorabilirsiniz, onu da şöyle açıklayalım: Fakültatif anaeroblar oksijenin olduğu durumlarda oksijeni kullanarak, oksijen yokluğunda ise ATP sentezini fermantasyon yaparak sağlayan mikroorganizmalardır.

Ayrıca E. Coli, Enterobacteriaceae ailesine ait olup Gram-negatif basillerden oluşmaktadır. Gram boyama, bakterileri birbirinden ayırmak için kullandığımız bir yöntemdir. Gram-pozitif bakteriler, peptidoglikan adı verilen ve kristal viyole/iyot kompleksini tutabilen hücre duvarlarına sahiptirler. Bu yapı sayesinde boyayı tutabilmektedirler. Ancak E. Coli gibi Gram-negatif bakteriler, ince bir peptidoglikan duvara sahip olduklarından boyayı tutamazlar.

Bu organizma, tipik olarak bebeğin gastrointestinal yolunu(mide, bağırsak) yaşamının birkaç saati içinde kolonileştirir. Bundan sonra E. Coli ve konakçı karşılıklı fayda sağlar ki buna da “mutualizm” demekteyiz. E. Coli, genellikle zararsız bir şekilde bağırsak lümeninde yaşar ancak bağışıklığınız zayıf veya baskılanmış ise ve gastrointestinal (ağızdan anüse giden yol) engeller ihlal edildiğinde patojenik olmayan E.Coli suşları bile enfeksiyona yol açabilmektedir. Homo Sapiens türünün en güçlü üyelerinden olsanız bile yüksek düzeyde adapte edilmiş ve insan hastalıklarına neden olma yeteneğini geliştirmiş E.Coli klonu tarafından enfeksiyona yakalanabilirsiniz.

Patojenik E.Coli’nin sebep olduğu enfeksiyonlar, mukozal yüzeyle sınırlı kalabilir ya da tüm vücuda yayılabilir. Patojenik E. Coli suşu yüzünden 3 genel klinik enfeksiyona yakalanabiliriz: İdrar yolu enfeksiyonu, sepsis/menenjit ve enterik/diyare hastalığı.

İdrar yolu enfeksiyonları, idrar yolunun herhangi bir bölümünde böbrekler ve üreterlerden mesaneye ve idrar yoluna kadar olan enfeksiyonlardır.

Vücudun herhangi bir bölgesinde gelişen ağır enfeksiyon sonucu bağışıklık sisteminin verdiği yoğun tepki ile organ ve dokularda hasarlar ortaya çıkabilir. Bu, çoklu veya tekli organ yetmezliğinden ölüme kadar gidebilir. Buna ise “sepsis” demekteyiz.

Menenjit, beyin ve omuriliğini çevreleyen zarların iltihaplanmasıdır.

Diyare; günde üç seferden fazla, sulu ve gevşek dışkılama halidir.

E. Coli enfeksiyonlarından korunmak istiyorsak aldığımız gıdaları yıkayarak yemeliyiz. Eğer bir gıdada E. Coli’nin varlığı tespit edilmişse gıda suda kaynatılmalıdır. E.Coli enfeksiyonları için amoksisilin, trimetoprim-sulfametoksazol, siprofloksasin, nitrofurantoin antibiyotikleri kullanılabilmektedir. Ancak genel olarak bildiğimiz gibi bakteriler antibiyotiklere karşı dirençli hale gelebilmektedir. Bu yüzden gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmalı ve doktorumuz reçete yazmadığı sürece kullanmamalıyız.

Özellikle E. Coli gibi bir bakteriden bahsediyorsak bu bakteri suşu antibiyotiklere karşı “beta laktamaz” enzimi üretir. Ve bunların tedavisi çok daha zordur.

Kaynakça:

  • Ewing, W.H. (1986). Edwards and Ewing’s Identification of Enterobacteriaceae. 4th ed. New York: Elsevier.
  • Drasar, B. S. & M. J. Hill. (1974). Human intestinal flora, p.Academic Press, Ltd., London, United Kingdom, 36–43.
  • Nataro, J. P. & Kaper, J. B. (1998). Diarrheagenic Escherichia coli. Clinical Microbiology Reviews, 11(1), 142–201.

--

--