Ay’a Seyahat (1902, Georges Méliès) Film Değerlendirmesi

Asya Esra Duman
Yazı Rehberi
2 min readJun 24, 2022

--

Filmin Künyesi: Ay’a Seyahat filmi, 1902 yılında Georges Méliès'ın yönetmenliğinde çekilen; aslen yazarlığını Jules Verne’nin 1885’te yazdığı From The Earth To The Moon kitabının uyarlama parodisidir. Türü bilimkurgu olmakla birlikte, çekilen ilk dekorlu, konulu ve oyunculu film olarak da bilinmektedir ve Fransa’da çekilmiştir. Film genel olarak siyah - beyaz, renksiz ve sessiz bir bilimkurgu filmidir. Saniyede 16 kare hızında oynatıldığında 14 dakikadır. Oyuncular: Jeanne d'Alcy, François Lallement, Jules-Eugène Legris, Jeanne d', Folies Bergère, Acrobats'tır.

Filmin Konusu

Bir grup astronom, önce Ay’a gitmek üzere planlar yapar daha sonra önderleri olan profesörün talimatları ve bilgisi ile Ay’a doğru yolculuğa çıkarlar. Orada Ay’da yaşayan yerli halk tarafından tutsak edilirler. Film onların bulundukları yerden kaçıp dünyaya geri dönme maceralarını konu almaktadır. Prof. Barbenfouillis başkanlığındaki ekip dev bir bombardıman silahı ile Ay’a fırlatılırlar. Ay’a vardıklarında onları kaçıranlar, tutsakları Ay kralının sarayına götürürler ve bu şekilde maceraları devam eder.

Bu filmi konulu film geleceğinin ve daha bir çok etkenin öncüsü yapma nedeni filmin bir uyarlama; Verne’nin kurduğu evreni özel efekt ve bilim kurgu-fantazi ögelerinin kullanılmasıyla olmuştur. Düşsel bir dünyayı görselleştirmesi ve kurguya eklediği yaratıcı yorumları sayesinde sinemanın babası sayılan Melies, gerek kullandığı unsurlarla gerekse hikayeyi işleyiş şekliyle hayal gücünün büyük bir kısmını Ay’a Seyahat filmiyle yansıtmış bence.

Film hakkındaki en belirgin özellik kameranın yerleşim şekli. Kameranın konudan uzaklığı, ayrıntıları görme ve duygusallıktan uzak bir ortam oluşmasını sağlıyor. Bu özellikle yapılmış kamera ayarını bazıları bir hata olarak sayarken, bu açının kullanılmasının nedeni Melies’in tiyatro geleneğini sinemaya taşıyan ilk sinemacı olmasından kaynaklanıyor. Kamerayı, döneminde çekilen diğer filmlerde olduğu gibi kullanmak yerine sadece kayıt alan bir aracı olarak kullanmış, kameranın kaydettiği görüntüleri izleyen seyircileri bir tiyatro izleyicisine dönüştürmüştür. Filmi izlerken filmin içinde hissetmek ve olayları yakalamak daha kolay.

Aynı zamanda ilk kez dekorlu çekilen bu filmde oldukça fazla maket kullanılmıştır. Kullanılan dekorların karikatür tarzdaki masalsı bir hava taşıması, izleyiciyi ekrana bağlayan bir diğer etken. Dekorların bu şekilde kullanılması garip bir şekilde filme hem gerçekçilik hem de masal dünyasından fırlama bir hava veriyor. Bu etkiyi filmin yönetmeni olan Georges Méliès'ın aynı zamanda bir illüzyonist ve sihirbaz olmasına bağlayabiliriz. Özellikte Ay’a gidecek aracın konulduğu tünelde verilen perspektif, bu dekorların Melies’in sihirbaz tarafının yaratıcılığı tarafından oluşturulduğuna örnek olarak verilebilir.

Dönemin şartlarına göre çekilme ve editlenme beni oldukça etkiledi, özellikle Ay’ın bir yüzünün olması, şemsiyelerin sihirli mantarla dönüşmesi, Ay sakinlerine dokunulduğunda buharlaşmaları gibi özel efekt isteyen unsurların bu bakar başarılı bir şekilde kullanılması oldukça şaşırtıcı. Üst üste bindirme tekniğinin kullanıldığı akıllıca ve oldukça güçlü bir sahneler oluşmuş. Ay’ın alaycılığı, astronomlara olan inançsızlığı net bir şekilde ifade edilmiş. Kullanılan bu unsurların ilk kez uygulanıyor olması konulu film geleceğine ve sinema tarihine damga vuran filmlere öncülük edecek nitelikte. Dönem şartlarını yansıtan etkenleri görmek de, örneğin Ay’a giden astronomların giysileri, bize tarih hakkında bilgi veriyor. Filmi genel anlamda çok beğendim. Fantastik öğelerin insanın hayal gücünü zorlayacak şekilde olduğunu düşünüyorum.

--

--