Aynalara ve Başkalarının Gözlerine Hapsolmak

Mükemmel olacağına tamamlanmış olsun…

Serhat Pelvanlar
Yazı Rehberi
3 min readJul 19, 2023

--

Unsplash'ta Stefano Pollio'nun fotoğrafı

Kendimiz dışındakileri gördüğümüz kocaman bir dünya var. Kendimizi ise başkalarının gözlerinden ve aynalardan görebiliyoruz.

Kendi suretimizle karşılaştığımızda ‘’Bu ben değilim’’ veya ‘’İşte bu benim’’ gibi içsel tepkiler veriyoruz. Tepkilerimize bağlı olarak kendimizi onaylama ya da onaylamama durumu oluşuyor. Kendimizi onayladığımızda memnuniyet hissi oluşurken kendimizi onaylamadığımızda memnuniyetsizlik hissi ile beraber huzursuzluk oluşuyor.

Bu huzursuzluk hali, ya daha iyi olmamız için bizi motive ediyor ya da kendimizi duygusal açıdan yiyip bitirmemize sebep olarak yetersizlik hissini ortaya çıkarıyor.

Her his ile beraber zihnimizde beliren düşüncelerimiz birlikte hareket ediyor. Olumlu da olsa olumsuz da olsa hislerimiz ve düşüncelerimiz bir bütün haline geliyor. Böyle bir durumda hislerimizi ve düşüncelerimizi birbirinden ayırt etmekte zorlanıyoruz. Bu zorluğu aşmak için duygu ve düşünceler ayrımına gidiyoruz. Böylece duygularımızı hisseder, düşüncelerimizi algılar hale geliyoruz.

Daha net bir şekilde düşüncelerimizi algılar ve duygularımızı hisseder bir halde olmak, aynalardan ve başkalarının gözlerinden gördüğümüz kendimizi içeriden görmemizi sağlıyor. Kendimizi içeriden görmek bizlere zarar veren duygu ve düşüncelerimizi yeniden biçimlendirmemize imkan tanıyor. Bu imkanı iyi değerlendirebilmek kişinin o anki bilinç düzeyine göre değişebiliyor. Bu yüzden bilinç düzeyimizi kaliteli ve faydalı içeriklerle besleyerek arttırmalıyız.

Kaliteli ve faydalı içerikleri özenle seçersek kaliteyi ve faydayı da kendi hayatımıza davet etmiş oluruz. Bu davet kendimize yapacağımız büyük bir iyilik olur çünkü kendimize yapacağımız iyilik sadece bizimle sınırlı kalmaz, başka yaşamlara da dokunur. Başka yaşamlara iyi anlamda dokundukça başkalarının gözlerinden kendimizi daha iyi ve net bir şekilde görürüz. Aynalara yansıyan suretimiz de gerçekliğimizi daha fazla yansıtır.

Zamanla içimiz ve dışımız bir bütün haline gelir. Bu halde halde olmak kendimizle barışık olduğumuzu gösterir. Kendimizle barışık olduğumuzda iletişim ve ilişki hem kendimizle hem de başkalarıyla daha pozitif düzeyde seyreder. Zaman zaman karmaşık ruh hallerinde olsak bile toparlanmamız daha kolay olur çünkü kendimize dair farkındalığımız artmış olur. Bu farkındalıkla birlikte, kendimizi daha derinlemesine anlayabilir, güçlü yönlerimizi keşfedebilir ve zayıf yönlerimiz üzerinde çalışabiliriz.

Aynı zamanda zayıf ve eksik yönlerimizin her zaman olabileceğini kabul etmeliyiz. Çünkü çok üst düzey bir teknolojiyle tüm zayıf ve eksik yönlerimizden kurtulup mükemmel bir hale bürünmek şimdilik mümkün değil. İnsan olarak yapabileceklerimiz sınırlı. Bazı düşünürlere göre arzularımızdan kurtulduğumuzda olumsuz duygu ve düşüncelerden de kurtulmuş oluyoruz. Olumsuz duygu ve düşüncelerden kurtulmak insanı bir bütün gibi tamamlanmış hissettirse de fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak mükemmellik seviyesine yani kusursuz bir hale bürünemiyoruz.

Normal bir insan ömrü de her bir parçamızı eksiksiz hale getirmek için yetersiz. Fakat çoğumuz kendimize gereğinden fazla yükleniyoruz. Hak ettiğimizden daha fazla kendimizi yargılıyoruz. Elbette gelişim ve dönüşüm için kendimizi değerlendirmek faydalı olsa da bu değerlendirme aşırıya kaçtığında düşünce kıtlığına ve duygusal yıkıma neden oluyor. Bu yüzden kendimize şu ana kadar yaptıklarımız için teşekkür etmeliyiz. Çünkü her birimizin eksiğiyle ve fazlasıyla yaptıkları takdir edilesidir.

Kendimize sevgiyle, anlayışla ve hoşgörüyle yaklaşmayı gereksiz bir şey olarak görmemeliyiz. Her birimiz sevgiyi, anlayışı ve hoşgörüyü hak ediyoruz. Biz önce bunları kendimize sunalım ki başkaları da bizlere sevgiyle, anlayışla ve hoşgörüyle yaklaşsın.

Bir insan olarak her şeyi hatasız ve eksiksiz yapmak zorunda da değiliz fakat ‘’Hak ettiğini kendine vermeyen hak ettiğini başkasından alamaz.’’

Photo by Brett Jordan on Unsplash

Metne Dair Olumlamalar

Mükemmeliyetçilikten Arınma ve Yeterince İyi Olma Olumlaması

Amacım doğrultusunda ilerlerken başarısızlıkları ve eksiklikleri ilerlemem de engel olarak görmeyi bırakıyorum.

Önemi ve önceliği olmayan detayları mükemmelleştirmeye çalıştığımı fark ettiğimde kendimi frenliyorum.

‘’Ya hep, ya hiç!’’ zihniyetinden kurtuluyorum.

Her şeyi eksiksiz ve hatasız yapmak zorunda olmadığımı kendime hatırlatıyorum.

İdeallerimi nihai gerçeklik değil, rehber olarak görüyorum.

Sonuç kadar süreci ve çabamı da takdir ediyorum.

Her şeyi tek başıma yapmam gerekmediğinin bilincindeyim.

Sorumluluklarımı paylaşmayı ve yardım istemeyi deniyorum.

İlişkilerime gereken özeni ve değeri veriyorum.

Gün sonunda önemli olanın mutluluğum ve iç huzurum olduğunu biliyorum.

Kendimi seviyorum ve saygı duyuyorum.

Davranışlarımı ve düşüncelerimi ulaştığım farkındalık düzeyine göre yönlendiriyorum.

Editör: Berfin Yeşilyurt & Maia Mia

--

--

Serhat Pelvanlar
Yazı Rehberi

''Kitap Yazma Dahisi'' - Şimdilik En Çok Satan Değil Kısa Sürede En Fazla Üreten Yazar