DEHB Nedir ve Ne Değildir?

DEHB ( Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) nedir ya da ne değildir?

Begüm
Yazı Rehberi
6 min readOct 4, 2022

--

Herkese merhaba. Bugün sizlerle konuşmak istediğim bir konu var. DEHB. Ya da ADHD. Yani dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu.

Bana DEHB teşhisi, hatırladığım kadarıyla ilkokul birinci sınıfta kondu ve o zamandan beri doktorumun gözetimi altında ilaç kullanıyorum. Bu konu hakkında insanların çok bilgisi olmadığını ya da yanlış bildiklerini gördüğümden böyle bir yazı yazmanın faydalı olacağını düşündüm. Yaptığım araştırmalar doğrultusunda “DEHB nedir ve ne değildir?” bunlardan bahsedelim.

DEHB (Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu), nörolojik tabanlı bir mental bozukluktur. Bu bozukluk tipik olarak kendini çocukluk çağında dikkatsizlik ve/veya aşırı hareketlilik (hiperaktivite), unutkanlık, tepkilerin kontrolsüzlüğü yahut ani, dürtüsel tepkiler ve kolayca başka şeylere sapma olarak gösterir.

DEHB toplamda 3 tiptir. DEHB-birleşik tip, DEHB-dikkat bozukluğu ve DEHB-hiperaktivitenin önde olduğu tip. Ben DEHB-dikkat bozukluğunun önde olduğu tipe sahibim.

Araştırmalara göre erkeklere DEHB tanısı, kızlara kıyasla 3 kat daha çok konur. Açıkçası bunun bir nedeni DEHB tanısı konulan erkek çocuklarının kızlara kıyasla hareketlilik ve yerinde durmakta zorlanma gibi belirtileri daha çok göstermeye meyilli oluşlarından kaynaklı. Kızlarda DEHB daha farklı belirtiler gösterdiğinden bazen DEHB oldukları gözden bile kaçabiliyor.

Benim dikkat eksikliğim daha yoğun olsa da ilkokulda hareketliliğim her çocuk gibi vardı. Aslında DEHB tanısının çocuklara konulurken tek bakılanın hareketlilik olmadığı da buradan anlaşılabilir.

DEHB’ye sahip çocukların okul başarısı düşük olabilmekle birlikte zekâ olarak diğer çocuklardan bir farkları yoktur. Hatta DEHB’ye sahip olan bireylerin yaratıcılığı diğer insanlara kıyasla daha yüksektir.

Değinmek istediğim şeylerden biri de insanların dikkat eksikliği ile dikkat dağınıklığını aynı şey olarak bilmeleri. Dikkat eksikliği sanıldığı gibi bir işe odaklanamamak değil, birden fazla şeye aynı anda odaklanmaya çalışmak, bunun sonucunda bir işe dikkatini yeteri kadar verememek demektir. Örnek verecek olursam normal bir insan sınıfta dersi anlatan öğretmene bakarken, dikkat eksikliği olan birey; yandaki sıradaki öğrencinin kalemi elinde sallamasına, hocanın yürürken ayakkabılarından çıkan sese, dışarıda yoldan geçen arabalara ve öğretmenin anlattıklarına dikkat eder. Bunun sonucunda dikkatini tek bir yere veremediğinden ya dersi dinlemekte zorlanır ya da dersi dinleyemez.

Bu konuya da açıklık getirdikten sonra ilaç, tedavi gibi konulara değinmek istiyorum.

Öncelikle DEHB’nin kesin bir tedavisi bulunmamakta. Çeşitli terapi, psikiyatri görüşmeleri, ilaç kullanımı gibi birçok yöntem var. Daha farklı bir tedavi yöntemi daha var. Hatırladığım kadarıyla beynin hareketleri izlenerek kişinin durumlara verdiği tepkilerle bunları kontrol etmesine yardımcı olmak, azaltmak hatta bazılarında tamamen DEHB’den kurtulmak gibi sonuçlar verebiliyor. Doktoruma bu tedavi yöntemini sordum ve öğrendim. Tedavi iyi sonuçlar doğurabildiği gibi bir etki etmeye biliyormuş. Yani biraz şans işi. Aynı zamanda manevi olarak yorucu olduğu gibi maddi olarak da öyle. Garantisi bulunmadığı için kişi maddi manevi yorulmuş oluyor.

DEHB için yapılmış ilaçlar diğer ilaçlar gibi düzenli kullanımda değil kullanıldığı an itibariyle etkisini gösteriyor. Yani düzenli kullanmasanız bile etkisi çok yüksek. İlaç kişinin zeka seviyesini yükseltmiyor ya da bütün belirtileri yok etmiyor. Beynin tek bir işe daha iyi odaklanmasına yardımcı oluyor. Bu arada belki aklınıza şöyle bir şey gelmiştir.

“Ben DEHB’ye sahip değilim. Bu ilacı kullanmak beni sınavlarda daha başarılı yapar.”

Yerinizde olsam denemezdim çünkü bu tür bilinçsiz ya da yanlış teşhis sonucu ilaç yazılan hastaların bu tür ilaçları kullanması, onlarda yanılsama, algı bozukluğu hatta madde bağımlılığına yol açabilir. Yani sanıldığı gibi iyi etkileri yoktur. Zaten bu yüzden bu ilaçlar kırmızı reçetelidir.

Biraz kendi yaşantımdan bahsetmek istiyorum. Ben düzenli olarak ilaç kullanıyorum. Bunun nedeni sadece akademik başarı değil aslına bakarsanız. Bu da büyük yanılgılardan bir tanesi. Ben ilkokula giderken yaz tatil geldiği zaman ilaç içmiyordum. Yazın okul olmadığı için küçük yaştaki çocuklara ilaç yazmayabiliyorlar. En azından bu ilaç için öyleydi hala böyle mi bilmiyorum. Yurt dışında bu ilaç kişinin günlük yaşantısını da etkilediği için veriliyormuş. Türkiye’de bazı prosedürler değişiklik gösterebiliyor.

Biraz da DEHB’nin günlük yaşantıya olan etkilerinden bahsedelim.

DEHB olan bireyler bazen çok sakar olabiliyor. Yürürken sanki kontrol sizin elinizde değil gibi hissediyorsunuz. Bir nevi uçuyorsunuz.

“Konuşurken iki defa düşün” cümlesi biz DEHB’liler için imkansız olabiliyor. Cümleler düşünmemize kalmadan ağzımızdan çıkmış oluyor.

Karşımızdaki kişinin cümlesi bitmeden biz çoktan konuşmaya başlamış oluyoruz. Bunu çok geç fark ediyoruz tabii…

Biri bir şey anlatırken çok dalabiliyoruz. Karşımızdaki bizi etrafa bakarken görünce onu dinlemediğimizi düşünmesi kaçınılmaz oluyor.

Bu tür şeyleri çok yaşadığımızdan bazılarını kontrol altında tutsak bile elimizde olmadığından hepsini kontrol edemiyoruz.

Peki DEHB akademik hayatımızı nasıl etkiler?

Biz DEHB’liler çok çabuk sıkılabilen insanlar olduğumuzdan ödev yapmak ve ders çalışmak bizim için çok zor olabiliyor. Daha doğrusu daha çok zaman alıyor.

DEHB’ye sahip insanlar bir görevi tamamlamak için diğer insanlara göre daha çok vakit ayırması gerekiyor. Bu da vaktinde ödev yapmama ve sınavlardan düşük not almaya yol açabiliyor.

Beynimiz bir süzgeç gibi gerekli ve gereksiz bilgileri ayırabilir. Fakat bizim süzgecimizin bazı yerleri ya çok dar ya da çok geniş. Yani gerekli bilgiler beyindeki odacığa yerleşmeden ya silinir ya da gereksiz bilgiler de süzgeçten geçerek odacıklara yerleşir ve beyinde gereksiz yer kaplar.

Peki başarı bir DEHB’li için imkansız mı?

Elbette hayır. Öncelikle buna sahip olduğumuzu kabul etmeliyiz. Bu kolay olmayabiliyor. Ben yeni yeni kabullenmeye ve buna göre hareket etmeye başladım. Ve fark ettim ki ilerlemek için kendinizle barışık olmanız gerekiyor.

Kabul ettikten sonra iş bitiyor mu? Tabii ki hayır. Daha yeni başlıyor!

Öncelikle herkesin kendine göre çalışma yöntemleri vardır. Kimisi yazarak, kimisi dinleyerek, kimisi anlatarak veya görerek öğrenir. Bizim için de durum aynı sayılır. Dikkat edilmesi gereken birkaç püf nokta var sadece.

Hey kimse kolay olduğunu söylemedi. Başarı kolay kazanılan bir zafer değildir zaten.

Kendinize yapılacak listesi hazırlayıp gün sonunda hiçbir tik atamamak kadar kötü bir şey yoktur. O yüzden başlangıçta sadece istikrarlı olmaya bakın. Zaman planlaması burada devreye giriyor. Dikkatimizi ne kadar süre bir işe odaklayabildiğimizi öğrenmekle başlayalım. Uzun süre masa başında oturmak yerine 30 dakika ders 10 dakika mola şeklinde ders planı yapmak bizler için mantıklı. Çünkü dikkatimizi uzun süre bir şeye vermek bazen çok zor olabiliyor. Bu kişiden kişiye değişebilir o yüzden her DEHB’linin çalışma süresi de farklılık gösterecektir.

Bence en verimli olan şey sabahları erkenden kalkıp çalışmak. Biliyorum kulağa çok hoş gelmiyor ama biz DEHB’liler için sessizlik çok önemli. Çok konuşuyor olsak bile…

Ve başarmak için cesaret de gerekiyor. kendinizi diğer insanlarla kıyaslamak yerine kendinizin eksik yönlerini görerek kendiniz farkına varabilirsiniz. kendi potansiyelinizi gördükçe daha da cesaretleneceksiniz.

Ve en sonunda siz de başaracaksınız!

DEHB’nin avantajları yok mu? Tabii ki var. Hadi gelin biraz da avantajlardan bahsedelim.

Hiper Odaklanma (Hiperfokus)

Biz DEHB’liler uzun süre ders çalışamıyor olsak bile sevdiğimiz ve zevk aldığımız bir işe saatlerce odaklanabiliyoruz.

Dayanıklılık

Bu kadar şeyle mücadele edebildiğimiz için aynı zamanda dayanıklıyız. Zamanla gün içinde yaşadığımız şeylere karşı nasıl davranmamız gerektiği konusunda tecrübe kazandıkça öz farkındalığımız da gelişir.

Yaratıcılık

DEHB’ye sahip insanların onlara verilen görevlere farklı yaklaşmalarını gerektirir ve bu problemlere yaratıcı çözümler üretmemizi de beraberinde getirir.

Konuşma Becerileri

DEHB’li insanlar genellikle harika sohbetçilerdir. Bu yetenek, özellikle dikkatsiz tipte DEHB’ye sahip olanlar için geçerlidir.

Yapılan çalışmaların sonucunda, DEHB olan kişilerin daha yüksek düzeyde sosyal zekaya, mizaha ve duygu tanıma veya empatiye sahip olabileceğini vurgulamaktadır.

Ve sona gelmiş bulunuyoruz. DEHB ile ilgili söylenecek daha onlarca şey var. Eğer çevrenizde ADHB’ye sahip birileri varsa onların sizi dinlemediğini, isteyerek sözünüzü kestiğini lütfen düşünmeyin ve kızmayın. Çünkü elimizde değil!

kaynakça:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Dikkat_eksikli%C4%9Fi_ve_hiperaktivite_bozuklu%C4%9Fu

https://www.medicalnewstoday.com/articles/adhd-benefits#adhd-superpowers

http://www.pinarkobas.com/dehb-kutuphane-detay/dehbli-ogrencinin-beyni-nasil-calisir

https://www.evimdekipsikolog.com/blog/dikkat-eksikligi-ve-hiperaktivite-bozuklugu-nedir/?gclid=CjwKCAjwg5uZBhATEiwAhhRLHnlHWzrlb4naXUoTCCpkNxa36pcKpo841NrFghbK1Mn98KVd_V46cRoCkxwQAvD_BwE

--

--

Begüm
Yazı Rehberi

Bazen panzehir kalem ve kağıttan ibarettir onlar için…