Durum Hikayesi Nedir ve Nasıl Yazılır?

Zera
Yazı Rehberi
Published in
4 min readMar 29, 2023
Photo by Aaron Burden on Unsplash

Hepimiz hikayenin az çok ne olduğunu biliyoruz. Ancak detaylara indiğimizde aslında bazı noktaların kayıp olduğunu görmek mümkün. Bunlardan biri de durum hikayesi.

NEDİR BU DURUM HİKAYESİ?

Günlük yaşamdan kesitler sunan, olaylardan çok diyaloglara ve gözlemlere yer veren hikaye türüdür.

Edebiyata bu tarzın ilk örneğini Rus yazar Anton Çehov vermiştir. Bu nedenle durum hikayesine “Çehov tarzı hikaye’’ de denmektedir. Türk edebiyatında durum hikayesi denince akla gelen ilk yazar ise Sait Faik Abasıyanık’tır.

Durum hikayesinin olaysız olması ilk başta sıkıcıymış gibi yanlış bir düşünceye sebep olabilir ancak durum hikayeleri, bize olay hikayelerinden farklı olarak bizlere karakterlerle yakınlık kurmamız ve onu anlamamızı sağlayan en ideal türlerdendir.

Hayatlarımızı ele aldığımızda her zaman bir olayın içinde olmadığımızı gözlemleyebiliriz. Hayat bir olaylar zincirinden ibaret değildir. Bu olayların gölgesinde kalan etkilerde vardır. Nasıl hissettiğimiz, nasıl bir durumun içinde olduğumuzu düşündüğümüz anlar hayatımızın koca bir parçası ancak olayların ışıltısı altındayken bu durumlar gözümüze çarpmıyor. Mesela okul hayatınızı anlatmaya başladığınızda aklınıza yaşadığınız üzgün ya da mutlu olduğunuz olaylar gelebilir ancak bu okul hayatınızın tamamı diyemeyiz. Bu olayların ve anıların gölgeleri var. İşte durum hikayesiyle bu gölgeler aydınlatabilir. Karakterin ya da karakterlerin iç dünyalarında daha derin bir gezintiye çıkabiliriz.

Öncelikle durum hikayesinin ne olduğunu ve ne olmadığını anlamaya çalışalım ardından da nasıl yazacağımıza bakalım.

Photo by Hans Vivek on Unsplash

Günlük yaşamdan sıradan bir kesit anlatılır.

Karakterlerin yaşadığı olaylar gündelik ve sıradan olaylardır. Macera dolu ve fantastik olaylar içermez ancak bu durum kafanızı karıştırmasın. Fantastik ve bilimkurgu olarak da durum hikayesi yazmak mümkün.

Durum hikayesi içinde bir olay barındırıyorsa bu olayın başlangıcı ve sonu olmadan belli bir kısmı anlatılır. Örneğin kahramanın evden çıkışı, markete gidişi ve oradan da tekrar eve dönüşü gibi gündelik durumları içerisinde barındırır.

Öykünün teması, karakterin duygu ve düşüncelerine odaklanır.

Durum hikayesi olaylarla ilgilenmez. Durum hikayesinde olayların karakterleri nasıl etkilediği ve karakterlerin olaylara karşı bakış açılarını yansıtılır. Öykünün teması karakterin hisleri ön plandadır ve ona göre şekillenir. Örneğin karakterin kaybetme korkusu hissetmesi, ailesini özlemesi, yalnızlık hissetmesi gibi bir çok tema kullanılabilir.

Serim, düğüm ve çözüm belirsizdir.

Olayların başlangıcı çoğunlukla yoktur. Olaylar gelişmeden başlar, net bir sonucu ulaşmadan biter. Böylece durum okuyucunun hayal gücüne bırakılır. Örneğin; karakter bir haftasını halasında geçirmek zorunda kaldıktan sonra eve gitmek için bilet alsın ve terminale gelsin. Ailesinin yanına dönmekle halasının yanında kalmak arasında kararsız kalarak düşüncelere dalsın. Ardından karakterimiz elinde valiziyle ayağa kalksın ve burada hikaye bitsin. Karakterin neden halasında kalmak zorunda kaldığını ve karakterimizin hikayesinin sonunda neyi tercih ettiğini de bilmeyelim. Bu bilinmeyenler, tamamıyla bizim hayal gücümüzle şekillenmek için boş bırakılmış noktalar.

Photo by Антон Воробьев on Unsplash

Karakterler derinlemesine tanıtılmaz.

Durum hikayesinde odağımız karakterdir ancak geçmişi ya da yaşadıkları bizi pek ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren kısım şu an içinde bulunduğu durumlarda ne hissettiği, ne düşündüğü yani kısaca karakterin iç dünyasında neler olup bittiğidir.

Hikaye karakterlerin gözünden anlatılır ve karakterlerin düşünceleri iç ses ile aktarılır.

Hikaye karakterin gözünden iki farklı şekilde aktarılabilir. Bunlardan biri birinci tekil şahıs yoluyla anlatım ve diğeri ise üçüncü tekil şahıs yoluyla anlatım. Örneklendirecek olursak:

Yolun geri kalanında sadece onu düşünmek istiyorum. ( birinci tekil şahıs)

Yolunun geri kalanında sadece onu düşünmek istiyordu. (üçüncü tekil şahıs)

İç seste cümlelerde olduğu gibi karakterin düşünceleri ve duygularını yansıtır. Böylelikle karakterimizin iç dünyasına yakınlaşırız.

Mekanlar detaylı anlatılmaz.

Durum hikayelerinde mekandan üstün körü bahsedilir. Okulda, evde, sokakta gibi sade betimlemelerle okuyucuya sunulur.

Photo by Levi Meir Clancy on Unsplash

Yazar okuru şaşırtmak değil düşündürmek ister.

Hikayede aniden bir olay olmaz ya da hiç beklenmedik bir durumla karşılaşılmaz çünkü yazarın amacı düşünmenizdir. Karakterin neler hissettiğini, nasıl bir durumda olduğunu anlamamız ve bunu hissetmemizi ister.

Yazar mesaj verme kaygısı gütmez.

Yazarın gayesi kendi düşüncelerini ya da okura yansıtmak istediği bir düşünceyi sunmak değildir. Yazar sunduğu kesitin okuyucunun üzerinde bir etki bırakmasını ister, ona bir izlenim kazandırmayı amaçlar.

Photo by Benjamin Davies on Unsplash

Hikayede verilen detaylar planlıdır.

Anton Çehov’un “Eğer duvarda bir tüfek varsa o hikayenin içinde mutlaka patlamalıdır,” sözü bu başlığı açıklar nitelikte. Detaylarınızın bir önemi olmalı ya da hikayenizde olmamalı.

Photo by Petr Vyšohlíd on Unsplash

Durum hikayesinin özelliklerini artık biliyoruz. Peki ya bundan sonrası? Sadece yazmak… Odaklanmanız gereken şey mekan ya da olaylar değil, geçmişi net olmayan bilmediğiniz karakterler ve onların ne hissettikleri. Kendi içinizde bir yolculuğa çıkın ve içinizdeki kaybolmuş yolcuları bulun…

--

--