Güçlü Kadınların Zorlu Mücadelesini Anlatan 5 Film/Dizi Önerisi

Artemis
Yazı Rehberi
Published in
7 min readJan 8, 2024

1- Becoming Jane

Jane Austen’in, gençliğinin ilkbaharının hikâyesi… Zengin bir erkek ile bir evlilik yapmayı kariyeri için hayati bir mesele olarak gören Austen, fakir bir ailede yetişmiş olmasına rağmen yazarlık konusunda fark edilmesini sağlayacak denli etkili yeteneklere sahiptir. Fakat bu yeteneklerin bir kadın olarak toplumda hiçbir değeri olmadığı düşüncesi dayatılmaktadır. Her şeye rağmen, kendini gösterebileceği tek yolun zengin Wisley ile evlenmesi olduğu düşüncesine karşı çıkmak ister. Ailesinin tüm baskılarına direnen Jane, yetenekli genç avukat Tom Lefroy ile tanışacak ve bu kendine güvenli genç adamla birbirlerine olan aşkları, sahip oldukları her şeyi bir kenara iterek yeni bir hayata başlamaları için büyük bir cesaret verecektir. Hiç evlenmemiş ve son derece soğuk bir kadın olarak tanınan İngiliz yazar Jane Austen’in olgunluk dönemi eserlerine ilham olan 20'li yaşlarında yaşadığı tutkulu bir aşkın hikâyesini anlatıyor.

Jane Austen’in gerçek hayat hikayesine dayanıyor. İngiliz yazar Jane Austen’in eserlerine ilham olan tutkulu gençlik aşkı beyaz perdeye aktarılmış.

Jane Austen (Anne Hathaway) aşka inanan, yazmayı seven bir genç kızdır. Ailesi onun İngiltere’nin o zamanlarında adet olduğu gibi para karşılığı bir evlilik yapmasını, kendilerini de fakir hayatlarından kurtarmasını ister. Jane, köylerine misafir olarak gelen İrlandalı genç Tom Lefroy (James McAvoy) ile tanıştığında zekası ve cüretkarlığından etkilenir ve ona ilgi duymaya başlar. Jane Austen’in yaşadığı bu aşk en ünlü romanlarından biri olan Aşk ve Gurur eserine ilham oluyor.

Jane’nin ailesinin otoritesine, o zamanın adetlerine ve gerçek aşka karşı verdiği savaşı izliyoruz. Filmi bitirdiğiniz de neden “Aşk ve Gurur” dediğini anlayacaksınız.

“Birlikte değilsek hayatın ne değeri olabilir ki?” ‘’Aşk bazen açması zaman alan utangaç bir çiçektir.’’

“Seni görür görmez kalbi durmuyorsa, yaşamıyor demektir.”

Tür: Biyografi, Romantik, Dram

IMDB: 7.1

Süre: 120 dakika.

Yapım: 2007 | İngiltere

Fragmana bu linkten ulaşabilirsiniz!

2. Tomris

Tomris, bozkırların efsanevi kraliçesi Tomris’in hikayesini konu ediyor. Tomris, M.Ö 6. yüzyılda kocasının ölümü üzerine tahta geçmek zorunda kalır. Bu sırada İskit-Saka İmparatorluğu dağılmak üzeredir. Ancak onun askeri dehası, taktiksel ve siyasi becerileri imparatorluğun yeniden Orta Asya’nın hakimi haline gelmesini sağlar. Pers İmparatorluğu ile yaptığı savaşta ordusunu komuta eden Tomris, savaşı kazanıp Türk tarihinin ilk kadın hükümdarı adını Türk ve dünya tarihine yazdırır.

Filmin başında Tomris’in çocukluğunu görüyoruz. Uğradıkları saldırıda ailesini kaybeden Tomris, birkaç kişiyle kaçmayı başarır. Filmin en önemli detaylarından biri ise Tomris’in gördüğü rüyalar. Tomris’in Saka Türklerini birleştirip komuta ederek, askeri zekası ile Pers Kralını nasıl yendiğini anlatan muhteşem bir tarihi film. Film izlerken IMDB puanına dikkat ediyorsanız puanın düşük olması ön yargı oluşturmasın çünkü kesinlikle daha iyisini hak ediyor.

IMDB: 5.4

Tür: Tarihi, Dram, Aksiyon

Yapım: 2019 | Kazakistan

Fragmana bu linkten ulaşabilirsiniz!

3. Lidia Poët’in Hukuk Mücadelesi

Geçtiğimiz 15 şubatta Netflix’te yayınlanan dizi 6 bölümden oluşuyor. İlk bölümü yaklaşık 1 saat olan dizinin diğer bölümleri ise yaklaşık 40 dakika.

İtalya’nın ilk kadın avukatı Lidia Poet’in gerçek hikayesinden esinleniyor. 19. yüzyılın sonlarında Torino’da yaşayan genç Lidia Poët hak ettiğini elde etmek için her şeye ve herkese karşı savaşır. O dönemde avukatlık sadece erkeklere ayrılmış bir meslektir ancak Lidia’nın İtalya’nın ilk kadın avukatı olma hayalini hiçbir şey engelleyemez. Ancak avukatlıktan men edildiğinde, mahkeme kararına karşı zorlu bir mücadeleye girişir. Bir yandan avukatlığa geri dönmek için mücadele ederken; diğer yandan karşısına çıkan cinayetleri çözüme ulaştırıyor. Lidia’nın hayat hikayesine gelirsek o da şu şekilde:

1855 yılında İtalya’nın Torino kentine yakın Perrero denilen dağlık ve kırsal bir kasabada dünyaya gelir. Sekiz erkek çocuktan sonra gelen bu kız bebek aileye hediye olarak algılanıyor. (Dizide kardeşlerin sadece biri var, Enrico) İyi bir eğitim alıyor, İsviçre’nin Leman Gölü kıyısında Aubonne kasabasında Almanca ve İngilizce öğreniyor ve İtalya’ya dönerek 1878 yılında Turin (Torino) Üniversitesi Hukuk Fakültesine kayıt oluyor, 1881 yılında üniversiteden mezun oluyor. Lidia’nın bitirme tezi ise “sur le statut de la femme dans la société et sur le droit de vote des femmes” yani “Kadının toplumdaki yeri ve kadınların oy kullanma hakkı.”

Avukatlığının elinden alınması sebebiyle Lidia davalara abisi Enrico’nun asistanı olarak bakıyor. Asistanı diyorum çünkü hukuk mezunu olsa da kadın olduğu için mesleğini yapmasına izin verilmiyor. Bu yüzden her bölüm de ayrı bir suç dosyasıyla karşılaşıyor ve bunu Sherlock Holmes gibi, yani dedektifmiş gibi çözüyor. Dizinin 2. sezonunun geleceğini düşünüyorum çünkü final devamı olacak şekilde bitti.

Bir kadının toplumsal normlara, ön yargılara rağmen mücadelesini anlatan çok güzel bir dizi.

Tür: Tarihi, Dram, Polisiye

Yapım: 2023

Ülke: İtalya

Süre: Yaklaşık 40 dakika olan 6 bölüm.

IMBD: 7.4

Fragmana bu linkten ulaşabilirsiniz!

4. Shelley ile Evlen

Mary Shelley, dünyaya kült roman Frankenstein’ı armağan eden yazar olarak edebiyat tarihine kazınan Mary Shelley’nin hayat hikayesini ve çağlar boyunca değeri azalmayan, kült kabul edilen bu korku romanının yazım sürecini anlatıyor. Ünlü felsefeci babası ile 18. yüzyıl Londra’sında büyüyen Mary Wollstonecraft Godwin, dünyada kendi izini bırakmaya kararlı bir hayalperesttir. Kadınların geri planda tutulduğu, ev işleriyle ilgilenmeleri ve ötesine karışmamaları gerektiği düşünülen bir çağın ortasındaki edebiyat dehası Mary, duygularını, acılarını ve içsel şeytanlarını, tarihe geçecek bir romana dönüştürecektir.

Bir kısmını rüyasında görerek, bir kısmını da dönemin bilimsel, sosyal, dini ve politik gelişmeleri ışığında ele alarak yazmıştı.

Kadın olmanın zorluklarını dibine kadar hisseden, bu uğurda kitabı Frankenstein’ı bastıracak kitapçı bile bulamayan fakat azmi, kararlılığı ve öz bilinciyle bu engeli de aşan, yazdığı kitapta gözyaşı, savaş, gurur, aşk… Hayata dair ne varsa ona bir beden ve ruh veren yazarın hayatının anlatıldığı film.

Mary Shelley, ünlü romanı Frankenstein’ı tam da bu korku geceleri sırasında yazmaya başladı. Mary, henüz 19 yaşında başladığı bu romanı 1818'de 21 yaşındayken yayımladı. Kitap ilk basımında Frankenstein or Modern Prometheus başlığıyla anonim olarak yayımlandı. 5 yıl sonra Mary, bir başka kitap yayımlayınca bu sefer kendi ismini kullandı.

Percy Shelley’nin yazdığı ön sözde hikâyenin kendisine ait olduğunu vurgulayan tabirler kullanması bir süre eserin Percy Shelley’ye ait olduğunu düşündürmüştü. Ancak yıllar sonra gelen ikinci baskıda Mary Shelley kitabında kendi ismini görebilmişti.

Mary Shelley’i, bu öncü kadın yazarı anlamaya çalışmak; ucundan da olsa feminizmi hissedebilmek; öyle ya da böyle Frankenstein’ın yazılışını ve sonrasını, bir kadın olarak kitabının basılmasında çektiği zorluklara tanık olmak, ilk bilim kurgu romanının yaratıcısı bu muhteşem kadının hayatını izlemek çok güzeldi.

Çektiği sonsuz acıların etkisiyle yazdığı bu harikulâde eser bilim kurgu, korku, gotik edebiyat gibi isimlerin çok ötesinde, döneminin en başarılı yapıtlarından birisiydi. Popüler kültürde çok fazla esinlendiği için her ne kadar Frankenstein ile tanınsa da Mary Shelley acı dolu kısa hayatına yedi roman, üç çocuk kitabı, birçok kısa öyküsü, şiirleri ve denemeleri sığdırarak Viktoryen Dönemin’in en önemli yazarlarından biri oldu.

“Seçimlerim beni olduğum kişi yaptı ve hiçbir şeyden pişman değilim”

“Başkalarının düşünce ve sözlerinden kurtul Mary, kendi sesini bul.”

IMDB: 6.4

Tür: Biyografi, Tarih, Dram, Romantik

Yapım: 2017 | Avustralya

Fragmana bu linkten ulaşabilirsiniz!

5. Hıçkırık (Hichki)

En büyük zayıflığını en büyük gücüne çeviren bir kadın hakkındaki bu film, harika bir komedi ve drama filmi. Filmde, Naina Mathur isimli bir öğretmenin Tourette sendromu vardır. Karşılaştığı tüm zorluklara karşın, iki lisans ve fen alanında yüksek lisans yaparak başarılı bir şekilde üniversiteden mezun olan Naina’nın ideali öğretmen olmaktır. Hatta kendisi, öğretmen olmak için doğduğuna inanmaktadır.

Beş yıl boyunca öğretmen olmak için çeşitli okullara başvurur ancak başvurduğu 18 okulda kendisine hastalığının öğretmenlik yapmasına engel olacağı söylenir. Yılmadan iş aramaya devam eder ve en sonunda kendi mezun olduğu okul olan St. Nother’s Lisesinde öğretmen olarak işe kabul edilir.

Ancak çoğunlukla elit aile çocuklarının kabul edildiği bu liseye, o yıl bölgede var olan bir okulun yıkılması ile gecekondu mahallesinde sosyo-ekonomik yönden dezavantajlı öğrenciler de alınır ve onlar için ayrı bir sınıf oluşturulur. Aslında Naina’nın işe kabul edilmesinin altında yatan neden de okul idaresi tarafından istenmeyen ve başarısız olup sene sonunda okuldan atılacakları öngörülen 9-F sınıfında hiçbir öğretmenin derse girmek istememesidir.

Göreve başladığı okulda öğrenciyken bir öğretmeni sayesinde bir nebze de olsa hayatının düzeldiğinin görüyoruz. Çıkardığı seslere hıçkırık diyerek onunla alay edenlere de kendisini kabul ettiren Naina, okul müdürünün kendisine verdiği ilham sayesinde lise öğretmeni olmaya karar veriyor.

Yoğun davranış sorunları ve düşük başarıları nedeniyle dışlanmış olan, ya aileden ya çevreden ya da sistemden kaynaklı kimi sorunların kurbanları olan öğrenciler… Naina öğrencileriyle tek tek ilgilenerek onların yeteneklerini fark etmesini sağlıyor. 14 öğrenciden oluşan bu sınıfta Naina, önceleri öğrencilerin olumsuz tavırlarıyla karşılaşsa da zaman içinde öğrencilerine duyduğu sevgi ve güven karşılık bulur. Öğrencilerine okulu ve çalışmayı sevdirmeye,motive etmeye çalışarak öğrencilerinin hem kendileri hem de okul idaresi tarafından ön yargı ile yapıştırılan kötü öğrenci imajını yıkmaya çalışır

Ön yargıyla yaklaştıkları ve duvar ördükleri hatta yıldırmak için dalga bile geçtikleri Naina ile zaman içerisinde bağ kurmaya başlıyolar. Ne yaparlarsa yapsın kendilerinden vazgeçmeyen, onları koruyan bu öğretmene karşı ısınmaya başlayıp Naia’nın kendilerine verdiği umuda tutunuyorlar ve filmin sonunda ise hepsi aslında hep olmayı hayal ettikleri ama okulda öğretmenler ve öğrenciler tarafından dışlandıkları için umutsuz baktıkları geleceğe ulaşmış oluyorlar. Yer yer komik, yer yer de duygusal sahnelere yer veren bu film umarım herkese ilham olur.

“Sıradan bir öğretmen sadece öğretir, iyi bir öğretmen anlattığı şeyleri anlamanızı sağlar, çok iyi bir öğretmen ise öğrendiklerinizi hayata nasıl uygulayacağınızı gösterir, bazı öğretmenler ise bize ilham verir.”

IMDB: 7.5

Tür: Dram, Komedi

Yapım: 2018 | Hindistan

Fragmana bu linkten ulaşabilirsiniz!

Editör: Tuanna

--

--