Gazerbeam Sahnesi (İnanılmaz Aile) - İnceleme Tadında

İnanılmaz Aile’nin çarpıcı sahnelerinden biri olan ‘’Gazerbeam’’ sahnesini birlikte incelemeye ne dersiniz?

Animelerden önce de animasyonları severdim. Animasyonlar arasında hala en sevdiğim film The Incredibles olarak kaldı. Başlığının “İnanılmaz Aile” olarak çevirilmiş olmasından tut, seslendirmeye gösterilen özen ve animasyonun yapımında ki detaylara baktığınızda insana gerçekten şunu dedirtiyor;

“Nerede o eski yapımlar?”

Her bir ayrıntısı için ayrı başlık açılası bir animasyon olan inanılmaz aile için bugün rasgele bir YouTube videosuna rasgelince ve yorumları okuyunca bir aydınlanma yaşadım. Gelin yorumlardan çıkardığım sonuçlar ve yaptığım çevirileri karıştırdığım bu yazıda, Gazerbeam sahnesini inceleyelim.

Öncelikle kısaca sahneyi hatırlatayım. Bay İnanılmaz (Mr. Incredible), Sendrom (Syndrome) isimli ve hala gerçek adını bilmediğimiz, kızıl super saiyandan kaçarken şelaleden aşağı düşer. Bombanın etkisinden biraz şans ile kurtulan Bay İnanılmaz, bombanın ardından yollanan tarayıcıdan saklanarak kurtulur. Bir sonraki hatırlamamız gereken sahne ise Bay İnanılmaz’ın lav kapıdan geçip bilgisayarda ölen kahramanların gösterildiği slayt showu izlemesi var.

Önce ekşiden bahsedelim ki hikaye anlatıcılığında “gerçekçi” değil “havalı ama tutarlı” olunmasının önemine de parmak basmış olalım. Bay İnanılmaz’ın bombadan kurtulması hadi neyse diyelim. Suyun içinde ki basınçla bir yerlere çarpar ve baygınlık geçirip tarayıcının ulaşamayacağı bir yere de sürüklenebilirdi. Direkt Gazerbeam’in olduğu yere düşmesi de hikayenin ilerleyişi için gerekli bir şans faktörü. Yoksa öğrenene kadar belki yarım saatlik daha sahnelere ihtiyaç olacaktı.

Yine bilgisayar sahnesinde bütün planın anlatıldığı bir slaytın olması ne kadar da iyi değil mi? Filmin bütününe bakıldığında bu tür “şans” faktörlerinin göz ardı edilebildiğini fark ediyoruz. Zira belki de, bunları okuyana kadar fark etmediniz bile değil mi? Zaten fark edilmesi de önemli değil. Çünkü bu tür gereksiz ayrıntılara boğulmak yerine verilen duygu ile kotarıyorlar durumu.

Filmin verdiği duygu, ‘’Bay İnanılmaz’’ın çaresizliğinin yansıtılması… Bay İnanılmaz düğününe gelen bir kaç süper kahramanın bu adada karşı karşıya olduğu düşman tarafından öldürüldüğünü öğreniyor. Ama asıl dikkat çekilen nokta bütün bu kahramanlarında kendisi gibi eski ihtişamlı günlerine duydukları özlemden dolayı buraya gelmiş olmaları.

Tıpkı kendisi gibi.

Tabii o slayt şovda anlatılmadan gösterilen bir sahne var. Gazerbeam, yani Bay İnanılmazın Sendromdan kaçması ve tarayıcıdan saklanmasını sağlayan kahraman, robotun V5 ve V6 modellerini yendiğini gösteriyordu. Diğer kahramanlar bir kere kazandıktan sonra öldürülmüşlerdi.

Şimdi bir bakalım. Eski günlere dönmek isteyen bir süper kahramansınız. Şaibeli ama iyi bir teklif aldınız bunu gerçekleştirmeye dair. Görev gereği gelen robotu yendiniz ancak daha iyi bir robotun tekrar ortaya çıktığı haberini aldınız.

Ne yaparsınız?

Her işinin ehli süper kahraman gibi şüphelenirsiniz. Muhtemelen şüphelerini takip eden Gazerbeam bu uğurda Nomanisan adasının altını üstüne getirmiştir hatta ipuçlarını birleştirmek için her ne yaptıysa son bir mesaj bırakarak ölüm döşeğindeki bir kahramana yakışır bir şekilde ölmüştür.

KRONOS

Bunu nasıl yaptığına dairde ipuçlarımız var. Gazerbeam muhtemelen gözlerinden ışın atma ve X-ray ışını gibi gözleriyle ilgili süper güçlere sahip biriydi. Belki sadece X-ray ışını atabiliyordu ve bunu yoğunlaştırarak lazer gibi de kullanabiliyordu.

Ayrıca maskesinin tasarımı Marvel evrenindeki Cyclops (Scott Summers) ile çok benzer olması da Gazerbeam ile ilgili bir başka ayrıntı olarak gözümüze çarpıyor.

Gazerbeam X-ray gücü sayesinde bilgisayarın şifresini öğrendiği gibi robotu da iki kere yenmeyi başardı ve ayrıca şifreyi bir yere yazmak gibi bariz değil sadece kendi gücünü nasıl kullandığını bilen süper kahramanların bulabileceği şekilde bırakmış olması da bir başka örnek.

İşte inanılmaz aile animasyonunda, ölüsünün bile toplasan bir dakika sahne süresi olmayan bir karaktere bu kadar ayrıntı sığdırılmış. Üstüne yazar aday adayları içinde ders gibi çalışılacak bilgiler bırakmıştır.

Editör: Berfin Yeşilyurt