Geçmişle Yazılarımız Hakkında Bir Sohbet

ali_Yaccolu
Yazı Rehberi
Published in
6 min readMar 20, 2023

''Hepiniz hoş geldiniz sevgili seyircilerim.'' diye haykırdım ama tek yanıt dördüncü duvardan geldi.

''Şu an bir yazı içindeyiz seyircin yok.'' dedi…

Hatamı düzeltmek amacıyla ''O zaman çocuklara iyi okumalar sevgili okuyucular.'' diye düşündüm ve elimdeki notları okumak için onlara baktım. Sonrasında masama geçerek ‘’Cidden daha iyi ve eğlenceli bir konu ve konuk bulamaz mıydık?’’ diye sordum.

''Bulurduk ama gelmek istemediler.''

''Ah... Anlıyorum. O zaman sahneye bugünkü konuğumuz olan geçmiş beni çağırıyoruz.’’ Sahne ışıklarımız geçmiş benin giriş yaptığı yöne dönerken ona bakarak iç çektim.

Elimdeki kağıtlarla onu işaret ederken ''Sen neden benden iyi görünüyorsun?'' diye sordu.

Aynı şekilde bana bakıp ‘’Asıl soru gelecekte ben niye bu kadar berbat ve yorgun gözüküyorum?’’ şeklinde sorumu, sorusuyla yanıtladı.

‘’Ehe?’’ dedim istemsizce ve sonrasında elimdeki notlara bakarak ‘’Buyur, otur. Bugün senle işimiz uzun.’’ dedim.

‘’Benim açımdan sorun yok, beklemeye alışığımdır.’’ diye yanıtladı.

‘’Biliyorum, biliyorum… Bu arada program boyunca sana Ali-2 diyeceğim haberin olsun. Arada ilahi bakış açısına geçersek isim benzerliğimizden ötürü okuyucunun aklı karışmasın.’’ diye ona ufak bir açıklama yaptım ve bir tepki vereceğini bildiğim için beklemeye başladım.

Bir kaç saniye düşündükten sonra ‘’Senden genç olduğuma göre benim Ali, senin ise Ali-2 olman mantıklı olmaz mı?’’ diye sordu.

Beni güzel blokladı ama buna hazırdım ‘’Program benim, kural benim, Ali benim… O yüzden şimdi geçmiş hatalarımızın üzerinden geçelim.’’ dedim ama hiç içimden gelmiyor bu liste uzadıkça uzuyor. ‘’Bu arada helal olsun istesen başaramazdın bu kadarını.’’ dedim.

Ali-2 yere bakarak ‘’Tüm hatalarımdan mı yoksa belli bir konudaki hatalarımdan mı bahsedeceğiz?’’ diye sordu.

‘’Yazarlık sürecinde yaptıklarından sadece… Tüm hataları ele alırsak eğer bu yazıdan 7 ciltlik bir roman serisi çıkarabiliriz…’’ diye sorusunu yanıtladım.

Ama o beklediğim şekilde ‘’Ya da 8 serilik bir film.’’ dedi gülümseyerek.

‘’Tamam Harry Potter göndermemizi yaptığımıza göre ilk suç- yani hatandan başlayalım.’’ dedim ve notlarımdaki en başta geleni seçtim ‘’Çok düzensiz yazmışsın be… Bir ay hiç yazmayıp bir haftada o bir aylık yazıyı yazdığın olmuş.’’ diye başlangıcı yaptım.

‘’İlham gelmiyordu desem inanır mısın?’’

‘’Kesinlikle inanmam bende bir ara oradaydım sonuçta.’’ dedim.

Üç kere parmaklarını şıklattıktan sonra ‘’Çok fazla işlenecek konu vardı, üşeniyordum yazmaya ama sonra ise yazma isteği geliyordu.’’ diye belirtti.

‘’Biliyorum 4 farklı kitaba yayabileceğimiz konuyu tek kitaba sıkıştırıp hiçbir şey elde edememiştik. Ayrıca üşensen bile günde en azından bir paragraf yazmaya çalışmalısın.’’ dedim.

Hüsranla yere doğru eğilirken ‘’İlk kitap olmadı mı yani?’’ diye sordu, şimdi fark ettim de ona gelecekten spoiler vermiş olabilirim.

‘’Hem de hiç olmadı.’’

‘’Anlıyorum peki şu bahsettiğin günlük paragraf olayı ne?’’ diye sordu, anlaşılan hala hezimetini atamıyordu.

Gülümseyerek ‘’Günlük paragraf, basit bir yazma alışkanlığı edinme şekli. Her gün en az bir paragraf yazarak zamanla bu sayıyı sen fark etmeden arttırmana yardımcı olur. Bu arada sen sormadan söyleyeyim illa bir paragraf olacak değil, on dakika ya da beş dakika belki de seçtiğin sayıda bir kelime miktarı da olabilir.’’ diye günlük alışkanlık edinme metodumu ona açıkladım.

‘’Anlıyorum ama her gün bol bol yazmak daha iyi olmaz mı?’’ diye sordu, evet bunu da denemiştim bi ara.

‘’Bu da başka bir hatamızdı, iyi aklıma getirdin. Ali-2 gözünü seveyim, sen yazarlığa yeni başladın her gün kafandan geçen o miktarı yazamazsın, daha alışkın değilsin buna, bir süre sonra yavaşça bıkıp günlerini 0 kelime ile bitirmeye başlıyorsun.’’ diye açıkladım.

Çok fazla yazmaya çalışmak da çok iyi değil, hem yazının kalitesini düşürebiliyor hem de yazma iştahını kurutabiliyor ama arada bazı istisnalar olduğunu da söylemek gerekli.

Gerçi Ali-2 adlı bu konuğumuz istisnalardan biri değil.

Ali-2 ‘’Anladım, daha dikkatli olurum.’’ dedi; yani bir bakıma haklı, sadece dikkatli olacağı zaman düşündüğünden daha farklı muhtemelen.

‘’O zaman 3. hatamıza geçelim, paragraflarını biraz tutarlı yapabilir misin?’’ diye sordum.

Anlamamış şekilde ‘’Tutarlıdan kastın ne?’’ diye sordu.

‘’Açıkçası şöyle anlatayım 1000 kelimelik bir bölüm yazıyorsan bunu mümkünse 100–600–100–200 şeklinde yapmak yerine 100–300–300–300 gibi veya daha kısa yapabilirsin ama aynı bölüm içindeki paragraf uzunlukların benzer olsun lütfen.’’ dedim, açıkçası bu da okuyucunun okuma zevkine etki eden bir olaydı. Hatta bazen konuyu unutup paragrafın bitmesini beklediğim bile oluyordu.

‘’Bunu pek düşünmemiştim açıkçası ama haklı olabilirsin…’’ dediğinde sözünü kesme kararı aldım.

‘’Haklıyım zaten.’’ diye çıkıştım ve ‘’Bu arada bir paragraf içinde mümkünse tek bir karakteri konuştur.’’ dedim.

Anlamamış şekilde olan bakışlarını görünce iç çekip mırıldanarak ‘’Sana yazma fikrini aşılayan kişiye yine sinir oldum…’’ dedim ve sonra ufak bir öksürükle ‘’Demek istediğim tek paragraf içinde diyalog yapma.’’

Ali-2 ‘’Bunu yapmıyorum.’’ dediğinde elimdeki kağıtlardan bir kaçını ona fırlatıp ‘’Emin misin, elimizde yazılı kanıtlar var.’’ dedim.

Bir kağıtlara bir bana bakıp ‘’Bunlarda yazım hatalarımla alakalı bilgiler var.’’ dediğinde elimdeki kağıtlara bakma gereği duydum ve sonrasında ilk kağıtlar gibi bu seferkileri de ona fırlattım.

‘’Bunlar kanıtlar al ama iyi bir noktaya değindin az önce o yüzden üzerine çok gitmeyeceğim.’’ dedim ve masamın çekmecesindeki ona fırlattığım ilk kağıtların yedeklerini çıkararak ‘’Geldik şimdi 4. suç- yani hatana…’’ dedim.

‘’Suç demek üzereydin!’’ diye çıkıştı.

Kafamı iki yana sallayarak ‘’Hayal görüyorsun…’’ dedim.

‘’Görmüyorum suç diyordun.’’

‘’Yo demiyordum, neyse 4. hatana geçelim yani yazım yanlışları…’’ dedim ve elimdeki sayfalara bakıp ‘’Özel emek mi harcadın bu hataları yapmak için?’’ diye sordum.

‘’O kadar yaptığımı sanmıyorum.’’ dedi ama sesindeki tereddüt her şeyi ortaya koyuyordu.

‘’Sana attıklarım toplamın %10'u bile etmezmiş.’’ dedim ve ‘’Arada TDK’ye bakmaya ne dersin?’’ diye sordum.

Elindeki kağıtlara bakıp ‘’Tamam derim.’’ dedi ve aramızda bir sessizlik geçti. Yaptığımız hataların genel hatları ‘-de/-da, -ki, şey, fazlasıyla kelime hatası gibi…’’ çok uzun bir şekilde uzuyordu. Ali-2'ye bakıp ‘’Özel çaba göstermediğimize emin misin?’’ diye sordum, belki benim unuttuğum bir şey olabilirdi.

‘’Eminim.’’

‘’Olma lütfen…’’

‘’Oldum bile.’’ dedi.

İkimiz de iç çekerken Ali-2 ‘’Bence bu konuda daha fazla durmayalım, baktıkça moral bozucu oluyor…’’ dedi, ben de geçmiş bene hak vererek elimdeki yazım hataları adlı sayfaları masamın çekmecesine geri koydum.

Masamdaki suyumdan içtikten sonra ‘’Sagıp hocadan yardım istememen iyi bir tercih olmuş.’’ dedim.

‘’O kim?’’ diye sordu, cidden güzel zamanlarını yaşıyor.

‘’Boşver gelecek spoilerı vermeyeyim.’’ dedim ve özellikle göze çarpan bir hata aradım listemden. ‘’Ve sırada 5. hatamız, kurgu hazırlamamak.’’ açıkçası bu konuda ne diyebilirim çok emin değilim.

‘’Bekle kurgumuz yok mu?’’ diye sordu, ah garibim her gün kafasında ilerleyişini değiştirdiği düşünceleri kurgusundan saymış.

‘’Yazılı, net, kullanabileceğimiz, her zaman doğaçlamaya kurban gitmeyen bir kurgu hazırladığını sanmıyorum.’’ dedim, gerçekçi olursak bu şartları tamamen karşılayan bir kurguyu ben hala hazırlayamıyorum.

‘’Ah, şey, hım…’’

‘’Tahmine ettiğim gibi bir şey diyemiyorsun ama sorun değil, bu madde üzerinde çok durmayacağım. O yüzden 6. maddeye gidelim.’’ Bu sefer kolay buldum kağıdımı ‘’Ah, bu seferki öyle büyük bir hata değil aslında senin için.’’ dedim ama unutmamak gerekir ki okumadan yazılmaz; yazılsa bile ne kadar verimli olabileceği meçhul, o yüzden okuyabildiğiniz kadar çok kitap okumanızı öneririm.

Meraklı gözlerini görürken ‘’Ali-1 rica ediyorum kitap okumanı biraz daha sıklaştır, okuyorsun ama daha çok okursun bence.’’ dedim ve onun ne diyeceğini umursamadan ‘’Sırada 7. madde, açıkçası bu konuda öyle çok bir sorunumuz yok. Hatırladığım kadarıyla ağır hakaret etmedikleri sürece sen eleştiriye açıksın.’’ dedim.

‘’Yani gelişmem için faydalı olacaklar genelde hakaret etmiyorlar, o yüzden eleştiri almak işime gelir.’’ dedi. Herhalde ben de böyle anlatırdım.

Eleştirileri görmezden gelmek büyük bir hata olurdu, onlar yazarın gelişmesi için bulunmaz nimetlerdir sonuçta.

Ali-2 ‘’Daha kaç madde var?’’ diye sordu.

‘’Sanırım anlatacağım 2 tane daha var.’’ dedim ve ‘’Kaçıncı maddede olduğumuzu söylememe gerek var mı bilmesem de 8. maddemiz diğer yazarlardan etkilenmekten kaçınmamak.’’ dedim ve bu konuda diyebileceklerimi düşünerek ‘’Açıkçası ne demeliyim tam olarak emin değilim ama sevdiğin bir yazardan etkilenip onun gibi yazmak bence kötü değil hatta iyidir. Hem yazım şeklin gelişir hem de sana ilham kaynağı olur.’’ diye aklıma geldiğince açıklamaya çalıştım.

Ali-2 biraz düşünerek ‘’Bunu denerim ama başarılı olabilir miyim emin değilim. Hala çalmak gibi hissettiriyor.’’ dedi.

‘’Ama çalmak değil sen de biliyorsun. Sadece hislerinle bilgin çakıştığı için rahatsızsın, bu arada gelecekte bu tip durumlarda genelde bilgiyi seçiyoruz…’’ dedim.

‘’Bu spoiler!’’

‘’Benim sorunum değil.’’

Evet başka bir yazar gibi yazmak çalmak gibi hissettirebilir ama onun kurgusundaki karakter adlarını ve cinsiyetleri değiştirip birebir aynısını yazmıyorsanız benim gözümde çok da büyük bir sorun yok.

Ali-2 ‘’Artık son maddeye gelebilir miyiz?’’ diye sordu.

Gülümseyerek ‘’Yazılarını kurgunun ilerleyişini etkileyecek gibi düzenlemekten çekinme.’’ dedim.

‘’Ama bu tüm kurguyu yıkmaz mı?’’

‘’Net bir kurgun yok zaten.’’

‘’En azından fikrim var ilerleyiş hakkında, bu fikirler yıkılmaz mı?’’ diye bağırarak sordu.

‘’Yıkılır ama elinde daha net ve çok seçenek olur bu sayede.’’ diye yanıtladım.

‘’Nasıl yani?’’

Gülümseyerek ''Bir yedeğini alıp düzenle yazını, bu şekilde zevkine gideni kullanıp sürdürebilirsin diğerini de ister sil, ister sakla. Biz genellikle saklıyoruz gerçi, umarız bize yol açar.'' dedim.

''Anladım, bunu niye kabul etmedim acaba?''

''Belli kuralların uygulanacağını bunu söyleyemeyeceğim ama ne diyeceğimi düşünüyorum bence.'' dedim ve el çırpıp ''Programımızın sonunu geldiğimizi göre ben kibarca söylerken defol git Ali-2.'' dedim.

Şaşkınlıkla bana bakıp, ardından hızla uzaklaştı.

4. duvar ''Bu bir programı keşfetmek için iyi bir tercih değil.'' dediğinde gülümseyerek yanıtladım.

''Ama bir yazı yazmak için yeterince iyi bence.'' dedim ve bu program için hazırlanmış değil kağıtlarına son noktayı koydum.

Editör: nur

--

--