Hemen Şimdi Podcast Dinlemeniz İçin Beş Neden

Neden podcast dinlemelisiniz, işte beş adet neden.

Pozan
Yazı Rehberi
5 min readJun 15, 2024

--

Unsplash’ta Melanie Pongratz’ın fotoğrafı

İnsanlık olarak çok uzun zamandır dinleme becerisine sahibiz. Bu dinleme becerisi sayesinde hayatta kalabiliyoruz. Eskiden bizi keskin dişleriyle avlamaya gelen hayvanlardan ya da elinde mızrakla bizi öldürmeye gelen karşı kabile insanlarından kaçmak için kullanıyorken artık üstümüze gelen arabanın motor ya da korna sesini duymak için kullanıyoruz. Kulak, fark ettiğiniz gibi çok işlevsel bir organ.

Bu birbirinden farklı işlere yarayan organımızın bize sağladığı en güzel yararlardan biri müzik dinlemek. Ruhun gıdası sayılan müziği eğer kulaklarımız olmasaydı dinleyemezdik.

İşte bu noktada sizlere kulağı müzik dinlemekten bile daha yararlı bir iş için kullanabileceğinizi söylesem ne dersiniz?

Podcast’ten bahsediyorum. Dünyanın en yararlı, en hoş, en işlevsel şeyi ve hala bunu yapmayan insanlar var! Siz de hala yapmıyorsunuz, yeterince podcast dinlemiyorsunuz. Kimse yeterince podcast dinlemiyor. Bunu değiştirmek adına kendinize bir şans vermeniz için bu içeriği yazmaya karar verdim.

Bedenimiz üzerinden gitmeye karar vermiştim ama iki kulağımız olduğu için iki neden söylemek saçma olur, o yüzden sevdiğim sayı üzerinden, dört üzerinden gidip sizlere beş neden sıralamak istiyorum.

Yıllardır bir şekilde bahsini duyduğunuz ama dinlemeye, keşfetmeye başlamadığınız podcastleri keşfetmeniz için sizlere beş neden sıraladım. İsterseniz hemen başlayalım.

Neden #1: Yararlı Ve Eğlenceli

Birbirinden farklı görünen iki kavramı aynı potada erittim çünkü podcast bunların ikisini de sağlıyor. Bazı podcastler yararlı olabiliyorken bazıları eğlenceli oluyor. Arada öyle podcastler çıkıyor ki hem yararlı olmayı hem eğlenceli olmayı başarıyor. Yararlı derken kişiyi geliştirmesinden bahsediyorum. Hem psikolojik anlamda hem dil anlamında hem de aklınıza ilk etapta gelmeyecek birçok alanda gelişmenizi sağlayacak pek çok podcast yayında ve sizin tarafınızdan şu anda dinlenilmek için bekliyor.

Eğlenceli olan podcastler ayrı bir dünya. Kafanızı dağıtmak için ya da gülmek için birebir. Belirli konuların üzerine muhabbettin edildiği, tamamen rastgele konuların konuşulduğu ya da belirli bir format üzerinden ilerlenilen podcastler var, yalnızca keşfetmeniz gerek. Üstelik şu anlık bedava olduklarından, birini dinleyip beğenmediğiniz takdirde ötekine geçebiliyorsunuz. Neden eğlenceli podcastler dinlemeniz gerektiği ise aşağıdaki nedenlerden birinde saklı.

Neden #2: Ergonomik

Bununla demek istediğim şey, podcast dinlemenin bir video izlemekten daha pratik olması. Olay sadece ses olduğundan tüm podcastler yolda yürürken, otobüste giderken ya da amaçsızca internette takılırken dinlemeye birebir. İzlediğiniz videoyu kenara alıp, arka plana atıp podcast gibi yapıp dinlemek de mümkün ama orada içeriğin şekli video olduğundan sadece dinlediğiniz takdirde ne olursa olsun bir şeylerden geri kalacaksınız demek oluyor. İzlemek istediğiniz video sadece iki kişinin konuşmasından ibaret bile olsa videoyu arkaya alıp dinlediğiniz takdirde konuşan kişilerin jest mimiklerini kaçırıyorsunuz mesela.

Otobüste giderken müzik dinlemek beni bir noktaya kadar götürüyor. Dakikalar boyunca, saatler boyunca kulağıma çeşit çeşit enstrüman sesi gelmesi beni bayıyor. Birbirinden farklı müzikler dinlesem bile sıkılıyorum. İşte bu noktada podcast benim imdadıma yetişiyor. Gerek bilgi içerikli olanları gerek sohbet odaklı olanları otobüs gibi izdihamın bir standart olduğu alanlarda beni rahatlatıyor. En sıkıcı yolculuğu bile eğlenceli bir hale çevirebiliyorsunuz bu meret sayesinde. Ben hiç müzik dinlerken güldüğümü hatırlamıyorum ama podcast dinlerken birçok an kahkahamı tutamayıp kalabalık arasında güldüm. Uzaktan bakınca belki utanılacak bir şey ama neden utanılacak şey olsun ki eğleniyorum şurada.

Neden #3: Odaklı

Burada kast ettiğim şey içeriklerin tümü. Youtube’da çoğu kanalın genel bir ortalaması yok. Onlar bir ‘kanal’ oldukları için aynı kanal içerisinde birden fazla format yayınlayabiliyorlar. Eğer aralarından yalnızca bir formatı beğenmişseniz onu takip etmek sizin için bir nebze zor olabilir. Podcastler odaklıdır, her podcast birer ‘kanal’ değildir. Olanlar var, aynı podcast akışı içerisinde birden fazla formatla yayına devam edenler var ama o ayrı bir profesyonellik, düzen isteyen iş.

Genel olarak bir podcast bir içerik türü demek. Podcaste girip baştan sona dinlemeye kalkıştığınızda araya başka bir içerik girmiyor.

Bunu yapmayıp bir kanal gibi hareket eden podcastlerin de ayrı güzel noktaları var tabi. Onlar için de aynı duruma farklı bir açıdan yaklaşabiliriz. Dikey bir açış içinde farklı formatlar yayınlayarak dinleyicilerin farklı şeyler dinlemesini teşvik ediyorlar bir nebze. Siz bir podcast açıp sırayla dinlemeye koyulduğunuzda arada bir kulağınıza yeni sesler çalınıyor.

Neden #4: Başkalarının Fikri Önemli Değil

“Podcasti başkalarının fikri için dinlemeyecek miydik?” sorusu bu noktada sorulabilir. Benim kast ettiğim o ‘başkaları’ topluluktan insanlar. Biliyorsunuz ki Youtube’un bir de yorum çukuru var. Bir video ne kadar kaliteli olursa olsun yorumların sonsuz azap çukuruna istemeseniz de tanık oluyorsunuz. Podcast’e yorum bırakmak yok, giriyorsunuz ve dinliyorsunuz. Bu açıdan baktığınızda özel bir durumun yaratıldığını görebiliyorsunuz. Podcast yayıncısı ve sizin aranızda bir bağ oluşuyor, içeriden bu bağı yok edebilecek hiçbir şey olmuyor. Youtube ya da Instagram sayfası olduğunda aradaki bağı bozabilecek yorumlarla karşılaşabiliyorsunuz.

Podcast yayınlarının şekli de buna sebebiyet veriyor. Bir ya da birkaç kişinin mikrofona yakınlaşıp odaklı bir şekilde konuşması ve dinleyicinin bunu bir kulaklık yardımıyla dinlemesi bana daha özel geliyor. Videolu yayınlarda iletişim bir ekran tarafından sağlanıyor ve ekran genel bir araç. Ekranlar dünyaya seslenmek için kullanılır algısı öyle düşünmesek bile kafamızda var.

Mikrofon ve kulaklığın ise birebir yakınlaştırdığını düşünüyorum. Eğer dinlemeye başladığınız yayıncıyı severseniz onunla aranızda bir bağ oluşuyor, herhangi sevdiğiniz bir Youtuber ile aranızda oluşan bağdan farklı olarak. Benim için böyle oldu, sizin için de böyle olacağını düşünüyorum.

Neden #5: Yaratıcılık

Uzaktan baktığınız vakit bu nedene katılmanız biraz zor olacaktır ama eminim ki bir noktada kabul edersiniz. Ben podcastlerin videolardan daha yaratıcı olduğunu düşünüyorum. Ortada sadece ses olduğu için bir videodaki gibi çeşitli hünerler ortaya koyulamıyor. Yalnızca bir duyu organına hitap edildiği için imkanlar kısıtlı. Bu kısıtlılığın iyi bir yaratıcılığa sebep olduğunu düşünüyorum. Konuşmak istediğiniz konu ne olursa olsun, tek seçenek konuşmak olduğu için iyi konuşmanız lazım. İyi podcast yapanlar bunun farkında olduğu için iyi ve farklı konuşmak adına içeriklerini bunlara göre şekillendiriyorlar.

Buna karşılık olarak yaratıcı olmayan podcastler öne çıkmıyor çünkü insanlar onları dinlemiyor. Ortada büyük bir rekabet var ve görüntü ortada olmadığı için Youtube videoları gibi sırf güzelliğinden ya da gösterdiklerinden dolayı izlenen ama aslında yaratıcılıktan uzak olan kanallar podcastte tutunamıyor.

Tabi istisnalar var ama o istisnalar da kitlesini önce Youtube’da oluşturup ardından podcast yapmaya başlamış olan insanlardan oluşuyor. O noktada tam olarak nasıl bir içerik sunduğunuz önemli olmuyor çünkü kitleniz sizi zaten dinliyor.

Bu yazıyı okuyan sizlerin öyle insanları dinlemeyeceğini biliyorum. Siz kaliteli olanların arkasından gidip onları dinleyeceksinizdir.

Sonuç:

Aslında podcast dinleme eylemini parçalara ayırdığımızda daha birçok yararıyla karşılaşabiliriz. Bu yararları size uzun uzun anlatabilirim ama sizin keşfetmeniz lazım. Yalnızca dinleyerek de olsa keşfetmelisiniz. Şu ana kadar podcast dinlemediyseniz bile bu noktadan sonra dinleyin, video izlemekten farklı değil hatta bence daha iyi. Ben artık müzikten fazla podcast dinliyorum ve video izlesem de ekranı kapatıp yalnızca sesine kulak veriyorum.

İlla benim gibi olun demiyorum ama bir yerden başlamanız fena olmaz.

Sonraki yazılarda görüşürüz.

Görüşeceğiz de…

Editör: Şeymanur Doğan

--

--

Pozan
Yazı Rehberi

Kafamın içinde altınlar var ama çıkmaları için italyan bir tesisatçının aparkat atması gerekiyor.