Kalbimdeki Halatlar, Duygular ve Sen

Kim Possible
Yazı Rehberi
Published in
3 min readDec 25, 2022

Kelimelerimle haykırabiliyorum ancak sessizce atıyorum çığlıklarımı. Kimse duymuyor zaten insanların umurunda değilim çünkü. Bunun yegâne sebebi de sensin.

Kırıldım, parçalandım, beni yıkmana izin verdim. Aptalım. İnsanlar bir kere dönüp baksa enkazın içindeki beni görecekler ama sen istemediğin sürece kimse farkına varmıyor.

Suçlu olan hem sensin hem benim. Senin bir zamanlar olan sahte aşkın ve beni yakıp kül eden aşkım. Ben seni, sen yalnızlığı seviyorsun.

Sen beni bir peri masalının içerisine hapsettin ve o masalı sonsuz bir mutsuzluğa sürükledin.

Senin yüzünden kimseye sana baktığım gibi bakamadım. Hayatımda ilk kez tattığım aşk yüzünden bütün göz yaşlarım ve ruhum tükendi. Oldukça kısa süren ilişkimizde hayatımda hiç ağlamadığım kadar ağladım.

Şimdi düşünüyorum da unutulmayı hak ediyorsun ama ben seni bırakmaya hazır değilim.

İstemesem bile sana alıştım.

Ve şu an sana bu mektubu yazıyorum. Ne kadar yüzsüzce değil mi? Seni terk eden birine ona olan aşkınla ve nefretinle ilgili mektup yazmak.

Beni acı içinde bıraktın. Ailemin isteklerinden kaçarken seninle tanıştım, sana sığındım. Ailemin üzerimdeki etkisini sana anlattım, saatlerce kollarında ağladım. Çocukken sırf bana zarar gelmemesi için dışarıya çıkmama izin vermediklerini, odamdaki pencereden kardeşlerimin bahçedeki oyunlarını izlediğimdeki acıyı anlattım.

Nerden bilebilirdim ki her şeyin sebebinin sen olacağını. Beni ikna etmek için hayatıma başka birisi olarak gireceğini.

Şu an beni görmediğin için rahatsın biliyorum. Yazsa bizim için tam bir felaket olacak. Aynı yerde kalacağız. Bir yıl sonra ise tamamen birlikte yaşayacağız. O zaman ne yapacaksın?

Her yüzüme baktığında senin için söylediğim şarkıları ya da her yatağa girdiğinde sana sarılırken anlattığım hikayeleri hatırlayacak mısın?

Ben hatırlıyorum.

Kardeşime, arkadaşlarıma ne kadar “Ciddi bir şey değildi, umursamıyorum.” desem bile her yalnız kalışımda aklıma geliyor anılarımız. Gece gizlice dışarı çıkıp sonsuz gökyüzüne bakmamız, kitapları komik bir şekilde canlandırmamız…

Bir sürü anımızı düşünüyorum ve senden daha çok nefret ediyorum.

Biraz hayalperest olduğumu biliyorsun. Çocukluğumda hayallerde yaşardım. Evden dışarı çıkar kardeşlerimle oynardım, yüzmeyi öğrenirdim ya da evden uzaklaşır hayvanları tanırdım. Dediğim gibi fazla hayalperesttim.

Gün içinde onlarca hayal kurar, başka hayatlarda yaşardım.

Bu hayalperestliğimin bittiğini düşünsem de geçenler de bir hayal kurdum. Bir şehir düşün, bize ait bir şehir. Yolları, kafeleri, çay bahçeleri, her şeyiyle bize ait bir dünya.

Başka bir şekilde tanıştığımız, zorunluluktan birlikte olmadığımız bir dünya. Ellerini tutardım ve yollarda sessizce yürürdük, deniz kenarına gider eğlenirdik, tüm günümüzü birlikte geçirirdik.

Biz o şehre ait olurduk. O şehir ise bize ait olurdu.

Keşke bunların hepsi bir hayal olmasaydı ve biz o şehirde olsaydık, seninle yapamadıklarımı hayallerimde bu şehirde yapmak zorunda olmasaydım.

Eğer canım acıyacaksa da acısın. Ben bunları göze alıyorum çünkü beni bambaşka bir dünyayla tanıştırdın. Seni bu yüzden seviyorum, senin de beni bir gün sevmen dileğiyle.

Kalbimde olan duygular

Boyadı satırlarımı kan kırmızısına

Sayfalar ağladı anlattıklarıma

Ria

--

--