Polisiyenin dâhi kalemlerinden Jane Casey
Kapalı Kapılar Ardında Roman İncelemesi
Polisiye tutkunlarının bayılacağı bir kitap
18 yaş altındaysanız okumanızı önermiyorum!
Yazan: Jane Casey
Çeviren: Doğukan Bal
Kitabı okurken Türkiye’deki olaylara ne kadar çok benziyor demekten kendimi alıkoyamadım. Bunlara yazının ilerleyen kısımlarında değineceğim.
İrlanda doğumlu Jane Casey, ilk kitabı The Missing’i (Ölümün Soğuk Sesi) 2010 yılında yayımladı. Ceza avukatıyla evli olan Casey, iki çocuğu ve eşi ile birlikte Londra’da yaşıyor.
Roman; nehir toplayıcısı Kim Weldon’ın polise haber vermesi üzerine su altı ekibinin, cesedin parçalarını nehirde aramasıyla başlıyor.
Paige Hargreaves, yirmi sekiz yaşında bir gazetecidir. Güzel bir hikâye bulduğuna dair editörlere başvurur fakat araştırdığı haberin hedef aldığı kişiler, Londra’nın en ayrıcalıklı ve ünlü insanlarıdır. Editörler, onları karşılarına almak istemediğinden Paige’i geri çevirir.
Paige’in araştırdığı haber bir kulüple alakalıdır. Chiron Kulübü’nün üyelerinin hepsi erkek ve hepsi Londra’nın zenginlerinden seçilen kişilerden oluşmaktadır. Dışarıdan bakıldığında kamuoyundan olabildiğince uzak görünürler. Gerektiği zaman ise göz boyamak için bağış yemekleri ve balolar düzenlerler. Kendileri ne göstermek isterlerse insanlar onu görürler. Paige’in peşinde olduğu asıl şey, yaptıkları karanlık işlerdir.
Chiron Kulübü yıllardır üyelerin verdiği cüzi miktarlarla geçimini sağlayıp varlığını sürdüren bir kulüptür.
Üyelerin büyük bir çoğunluğu yirmili yaşlarında gençlerdir. Özellikle bu yaşlardaki insanlardan seçtiklerini düşünüyorum çünkü bu yaşlarda bir insanın hata yapması ve düşünmeden hareket etmesi çok daha kolay. Bunu deme sebebimse kulüp yaptığı partilerle bu üyeleri hata yaptıracak kadar sarhoş edip, yasaklı madde kullanmalarına izin verip hata yapmalarını beklemesi. Sadece yirmili yaşlardaki erkekler değil aynı zamanda yaşça büyük erkekleri de bu duruma sokuyorlar ve hata yapmalarını beklemek çok da uzun sürmüyor.
Chiron Kulübü üyelerini bu duruma soktuktan sonra yaptıkları hataları fotoğraflayıp ya da kayıt altına alıp onlara şantaj yapıyor.
Üyelerin hepsi iğrenç suçlar işledikleyip -tecavüz, taciz, cinayet- her seferinde yaptıkları pis işler onların yanına kâr kaldığından binlerce dolarları gitmesine rağmen bu kulüpte olmaktan memnunlar.
Kitabı okurken sürekli insanların ne kadar garip yaratıklar olduğunu düşünüp durdum. Yaptığın şeyin iyi bir şekilde gizlenmesi ve kimsenin öğrenmemesi insana devamını yapmak için inanılmaz bir özgüven verip teşvik ediyor. Kitapta yaşanılan olayları düşündükçe midem altüst oluyor.
Chiron Kulübünü sizlere çok iyi aktaramamış olabilirim bu yüzden bir örnekle anlatmaya çalışacağım. Geçtiğimiz aylarda Adnan Oktar suç örgütüyle ilgili bir belgesel yayınlanmıştı. Bu kulüp de bu suç örgütüne benziyor bence. Tabii ki aralarında büyük farklar var ama kadınlara davranış biçimleri, kadınların onların gözündeki değerleri benim için aynı ölçüde.
Chiron Kulübü’nde yaşanan iki cinayetin sonunda Çavuş Dedektif Maeve Kerrigan olayı çözüyor ve olayın failleri yakalanıp hapse atılıyor. Chiron Kulübü de böylelikle kapanıyor.
Faillerin içeri girmesine rağmen Paige’in katili maalesef ki Chiron kulübünün üyelerinden biri değil fakat Dedektif Kerrigan gerçeğin peşini bırakmıyor ve kısa bir süre sonra onu da yakalatıyor.
Şu an burada bu yazıyı okuyan kişiler arasında polisiye yazarı olmak isteyen varsa Jane Casey’nin kitaplarını okumasını öneririm. Tabii ki İngiltere ile adalet sistemimiz tamamen farklı ama cesetler üzerindeki yorumların kitaplarınız üzerinde faydası olacaktır.
Sizleri bilmem ama ben polisiye okurken dedektiflerin özel hayatlarında neler olup bittiğini okumaktan aşırı keyif alıyorum. Maeve Kerrigan Serisi’ne çok bağlı olduğum içinde olabilir ama Maeve’le ilgili veyahut onun ortağı olan Josh Derwent’ın hayatında neler olup bittiğini ya da ikisinin arasında geçen tatlı atışmaları okumayı seviyorum.
Maeve Kerrigan Serisi’nin onuncu kitabı olmasına rağmen hala ilk günkü heyecanla kitapları alır ve okurum. Fakat benim için zor olsa da Maeve’in hikayesinin bitmesi gerektiğini düşünüyorum. Yazar, Jane Casey Serisi’nin devamını yazmayı sürdürüyor ve Türkçeye çevrilmeyen dört tane daha devam kitabı var.
Sizlerin de “Kesinlikle bu polisiye kitabını okumanız lazım!” dediğiniz bir kitap var mı? Yorumlarda buluşalım.
Şimdilik bu kadar. Kendinize iyi bakın!
Başka yazılarda görüşme dileğiyle!
Editör: sıla
