Kurgular Ve Onları Kuranlar

Beyza 🧚
Yazı Rehberi
Published in
3 min readMar 19, 2023

Biliyorsunuz ki her filmin bir senaryosu, çizilen her resmin hayali bir düşünce yapısı ve biz fark etmesek de aslında yazılan, üretilen ve hatta çekilen bütün sanat eserlerinin bir arka planı vardır.

Photo by Daria Kraplak on Unsplash

Bir romanın arka planı ise kurgusudur. Roman yazmaya karar verdiniz ama elinizde kurgunuz yok! O halde hemen kalemi kağıdı bırakarak yazmaktan vazgeçin. Çünkü siz bu iş için asla uygun değilsiniz!

Hayır arkadaşlar, bu sadece şaka. Böyle bir şey yok. =) Şu zamanda kurgular bile göreceli bir kavrama giriyor. O halde sorumuzu soralım;

Kurgu oluşturmadan yazmaya başlanır mı?

Kurgu kelimesinin sözlükteki diğer anlamı da; bir bütün oluşturmak amacıyla parçaları takma ve birleştirme işi demektir. O halde şunu diyebilir miyiz? Kurgu bütünüyle elimizde olmasa bile, ipin ucunu bulduğumuz takdirde yazmaya başlayabilir miyiz?

Kimisine göre evet, kimisine göre hayır. Mesela ünlü İtalyan Yazar Umberto Eco, kurguları için araştırma yaptığı zamanı şöyle anlatıyor:

“Romanımı içimde büyüttüğüm yıllarda ne mi yapıyorum? Belge toplarım, bazı yerlere gidip haritalar çizerim. Binaların ya da . . . Bir geminin planlarını defterime geçiririm. Karakterlerimin yüzlerini çizerim . . . Birçok farklı şey yaptığım izlenimini uyandırırım ama bütün dikkatimi anlatacağım hikâye için fikirler, imgeler, sözcükler bulmakta toplarım.”

Bazı yazarlar evrenini ve karakterlerini iyice kurgulamadan yazmayı tercih etmezler. Kitabın içindeki en ince ayrıntıyı bile düşünürler. Mesela Dostoyevski sayfalarca not alırken, profesör Edgar Lawrence Doctorow roman yazımını sisli yolda yapılan bir sürüşe benzetir ve şöyle der;

Sadece farların kadar uzağı görebilirsin ama tüm yolculuğu bu şekilde yapabilirsin.”

Photo by Ricardo Morales on Unsplash

O zaman şunu diyebilir miyiz?

Kurgu kurmak bir yapboz yapmaktır. Kimisi yazmadan önce yapbozun hepsini bitirir ve bütün ayrıntısını uzaktan görür. Kimisi ise kurgu yazmaya başlayınca yavaş yavaş parçaları birleştirerek ilerlemeye devam eder. Romanın yazılması bittikten sonra ancak o zaman asıl resme ulaşır.

Photo by Bianca Ackermann on Unsplash

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi olduğu gibi, her yazarın da kendine ait gittiği bir yolu vardır. Yazmadan önce kurgu oluşturmak mantıklı gelse de, ne yazık ki bunun da kötü yönleri olabiliyor. Mesela bazı kişiler ayrıntılı bir kurgu oluşturduğu için yazma aşamasına geldiğinde sıkılmaya başlıyor! Çünkü kitabın hepsini biliyor.

Eskiden ayrıntılı kurgu yapmadığım için aşırı üzülürdüm. Etrafımdaki insanlar mükemmel bir şekilde evrenlerini tasarlarlardı ama ben bunu yapamazdım. Meğer ki; devamını bilmediğim bir şeyi yazmakmış beni heyecanlandıran. İşte bu yüzden sakın üzülmeyin dostlarım! Sadece hangi yolun bize uygun olduğunu bulmaya çalışmalıyız.

  • Her şeye tamam ama kurgunun “K” sini bile bulamıyorum. Bunu nasıl çözeceğim?

O halde kendimize şu soruyu sormamız gerekiyor;

Harika bir kurguya ulaşmak için nelerden ilham alabilirim?

Ah bu kurgular… Bazen bir rüyadan esinlenebiliriz ve bazen de bizi bir gazete haberi bile etkileyebilir. İlham alabileceğimiz o kadar çok nokta var ki! Mesela kendine bir müzik seç ve gözlerini kapat. Neler beliriyor aklında? Neler geçiyor zihninden? Çok mu tıkandın? O zaman Pinterest’de dolaş! Evet, bir resme bakmak insana büyük bir ilham verebilir. Yanınızda bulunan arkadaşınızın herhangi bir cümlesi sizin için kurgu oluşturmaya yetebilir. Önemli olan etrafı iyi bir şekilde gözlemleyebilmek.

Aman Dikkat! Karakterler En Önemli Etkenler.

En mükemmel kurgularda bile duygu eksikliği ve karakter yetmezliği kitabınızı mahvedebilir! Mükemmel bir evrenin içinde olursunuz ama sizi ağlatacak veya güldürecek bir şeyler bulamazsınız. Etraf güzeldir ama kalbinizi hiçbir şey etkilememiştir. İşte felaketlerin en kötüsü!

Kurguyu kurgulamadan başlayacağım derken sakın bunları yabana atmayın!

Karakterlerin duygu ve düşünceleri çok önemlidir. Onlar sıkıcı olursa kitap da sıkıcı olur. Bu yüzden onları sakın es geçmeyin! Kurgunuz olmasa dahi elinizde karakter kartlarınız bulunsun. Mesela karakterinizin fındığa bir alerjisi varsa bu kurgunuzda önemli bir rol oynayabilir. Soğan görme fobisi akla komik gelse de, belki ileride bu okurken eğlenilen en iyi olay olacaktır. Hangi müzikleri severler? En sevdikleri renk nedir? Onlara bir sürü sorular sorun! Kurgunun ipini zaten böylelikle bulmuş olacaksınız.

O halde kaleminiz güçlü, ilhamınız bol olsun sevgili yazarlar…

Editör: nur

--

--