Lozan Antlaşması Tarihin Dönüm Noktalarından Biri Mi?

Lozan Antlaşması: Türkiye’nin Bağımsızlık ve Toprak Bütünlüğü İçin Bir Dönüm Noktası

Sınırların Yeniden Çizildiği Tarihi Antlaşma ve Uluslararası İlişkilerdeki Etkisi

Berfin Yeşilyurt
Yazı Rehberi

--

İsmet İnönü, Dr. Rıza Nur ve Hasan Saka, Lozan’da konferansın yapıldığı salona girerken.

Herkese merhaba! Nasılsınız? Umarım çok iyisinizdir! Bildiğiniz üzere 24 Temmuz’da Lozan Antlaşması’nın 100. yılını kutladık, bende sizlerle 100. yıla özel bir yazı paylaşmak istedim. En kısa haliyle ve kalemim yettiğince sizlere Lozan Antlaşması’nı anlatmaya çalıştım, umarım okurken seversiniz. İyi okumalar!

Nedir Bu Lozan?

Lozan Antlaşması, Türkiye’nin bağımsızlık ve toprak bütünlüğü için bir dönüm noktası olarak kabul edilen bir barış antlaşmasıdır. Bu antlaşma, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya temsilcileri arasında 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan kentinde imzalanmıştır.

Lozan Antlaşması ile birlikte, Osmanlı İmparatorluğu’na son derece ağır şartlar dayatan Sevr Antlaşması geçersiz sayılmıştır. Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarını belirlemiş, kapitülasyonları kaldırmış, boğazlar meselesini çözmüş, azınlıkların durumunu düzenlemiş ve Osmanlı’dan kalan borçları hafifletmiştir.

Lozan Antlaşması’nın imzalandığı tarih Türkiye Cumhuriyeti tarafından her yıl Dışişleri Bakanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı Günü olarak kutlanmaktadır. Lozan Antlaşması’nın imzalandığı günün önemi, Türkiye’nin uluslararası alanda egemenliğini ve saygınlığını kazandığını göstermesidir.

Lozan Antlaşması’nın imzalandığı taraflar ise şunlardır:

  • Türkiye Büyük Millet Meclisi: Türk Kurtuluş Savaşı’nın lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve başkanlık ettiği millî hükümet. Lozan Antlaşması’nda Türkiye’yi temsil eden heyetin başkanı İsmet Paşa,
  • Birleşik Krallık: Lord Curzon
  • Fransa: Maurice Pelle
  • İtalya: Marki Garroni
  • Japonya: Kentaro Otchiai
  • Yunanistan: Elefterios Venizelos
  • Romanya: Constantin Diamand
  • Yugoslavya: Miloutine Yovanovitch idi.

Lozan Antlaşması’nın imzalandığı taraflar arasındaki ilişki, Türkiye’nin I. Dünya Savaşı’ndan sonra yaşadığı zorlukları aşmasını ve yeni bir devlet olarak tanınmasını sağlamış, Türkiye’nin modernleşme ve demokratikleşme sürecine de katkıda bulunmuştur.

Lozan Antlaşması’nın 50. yılı nedeniyle televizyonda yayınlanan röportajın bir kısmı — 1973

Lozan Antlaşması’nın Arka Planı

I. Dünya Savaşı’nın sonuçları ve Osmanlı İmparatorluğu’nun durumu:

Lozan Antlaşması’nın arka planını anlamak için, I. Dünya Savaşı’nın sonuçlarını ve Osmanlı İmparatorluğu’nun durumunu bilmek gerekir. Ayrıca, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı ve Milli Mücadele’nin önemi de bu konuda önemli rol oynamıştır. Size bu konularda kısaca bilgi vermek isterim.

I. Dünya Savaşı, 1914–1918 yılları arasında Avrupa merkezli küresel bir savaştır. Osmanlı İmparatorluğu, Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan’dan oluşan İttifak Devletleri ile İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya, Japonya, ABD ve Yunanistan’dan oluşan İtilaf Devletleri arasında gerçekleşmiştir. Savaş sonunda İttifak Devletleri yenilmiş ve Osmanlı İmparatorluğu dağılmıştır.

Osmanlı topraklarının bir kısmı İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmiş, bir kısmı da yeni kurulan devletlere bırakılmıştır. Osmanlı Devleti, 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalmıştır. Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti, askeri ve siyasi olarak İtilaf Devletleri’nin denetimine girmiştir.

II. Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı ve Milli Mücadele’nin önemi:

Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin işgal altındaki topraklarını kurtarmak için verdiği bağımsızlık mücadelesidir. Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı olarak genellikle 19 Mayıs 1919 tarihi kabul edilir. Bu tarihte Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a çıkarak Milli Mücadele’yi başlatmıştır. Milli Mücadele sırasında Türk Ulusal Hareketi adı verilen bir örgütlenme oluşturulmuştur. Bu örgütlenme içinde Ankara Hükûmeti, Heyet-i Temsiliye, Kuvâ-yi Milliye ve Kuvâ-yi Seyyâre gibi kurumlar yer almıştır.

Kurtuluş Savaşı sırasında Türk Ulusal Hareketi, batıda Yunan ordusuna, güneyde Fransız ordusuna, doğuda Ermenistan kuvvetlerine ve padişah yanlısı isyancılara karşı mücadele etmiştir.

Kurtuluş Savaşı’nın en önemli muharebelerinden bazıları şunlardır: Sakarya Meydan Muharebesi (23 Ağustos — 13 Eylül 1921), Büyük Taarruz (26 Ağustos — 9 Eylül 1922), Dumlupınar Meydan Muharebesi (30 Ağustos 1922) ve İzmir’in Kurtuluşu (9 Eylül 1922).

Kurtuluş Savaşı sonunda Türk Ulusal Hareketi kesin zafer kazanmış ve işgalci kuvvetler Anadolu’dan çekilmek zorunda kalmıştır.

Lozan Antlaşması ise Kurtuluş Savaşı’nın sonucunda imzalanan barış antlaşmasıdır. Lozan Antlaşması ile birlikte, Osmanlı İmparatorluğu’na son derece ağır şartlar dayatan Sevr Antlaşması geçersiz sayılmıştır. Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarını belirlemiş, kapitülasyonları kaldırmış, boğazlar meselesini çözmüş, azınlıkların durumunu düzenlemiş ve Osmanlı’dan kalan borçları hafifletmiştir.

Lozan Konferansı ve Katılımcıların Rolleri

  • Türkiye Büyük Millet Meclisi: İsmet Paşa, Türkiye’nin kayıtsız şartsız bağımsızlık talebini savunmuş ve Sevr Antlaşması’nın geçersizliğini ilan etmiştir.
  • Birleşik Krallık: Lord Curzon, Türkiye’nin sınırlarını daraltmak ve boğazlar üzerinde kontrol sağlamak istemiştir.
  • Fransa: Maurice Pelle, Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istemiş ve bazı tavizler vermiştir.
İsmet Paşa toplantı masasında ayağa kalkmış elindeki notlara bakarak konuşmasını yapıyor.
  • İtalya: Marki Garroni, Türkiye ile dostane bir tutum sergilemiş ve bazı haklarını tanımıştır.
  • Japonya: Kentaro Otchiai, Türkiye’nin bağımsızlık talebini desteklemiş ve aracılık yapmıştır.
  • Yunanistan: Elefterios Venizelos, Türkiye ile barış yapmak istemiş ve Ege adalarının durumunu çözmeye çalışmıştır.
  • Romanya: Constantin Diamand, Türkiye ile iyi komşuluk ilişkileri kurmak istemiş ve azınlıkların haklarını korumaya çalışmıştır.
  • Yugoslavya: . Miloutine Yovanovitch, Türkiye ile dostça ilişkiler geliştirmek istemiş ve Balkanlardaki sorunları çözmeye çalışmıştır.

Lozan Antlaşması’nın Ana Maddeleri ve Hükümleri

Sınır değişiklikleri ve Türkiye’nin yeni sınırları, Lozan Antlaşması ile Türkiye’nin sınırları şu şekilde belirlenmiştir:

  • Batıda Yunanistan ile Meriç Nehri sınır olarak kabul edilmiştir. Ege adalarının çoğu Yunanistan’a bırakılmıştır ancak Gökçeada, Bozcaada ve Meis adası Türkiye’ye verilmiştir.
  • Güneyde Suriye ile sınır 20 Ekim 1921’de Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması’na göre çizilmiştir. Hatay bölgesi ise 1939’da Türkiye’ye katılmıştır.
  • Doğuda Ermenistan ile sınır 13 Ekim 1921’de Moskova Antlaşması’na göre belirlenmiştir. Kars, Ardahan ve Artvin Türkiye’ye verilmiştir.
Konferans binası - 1924
  • Kuzeyde Gürcistan ile sınır 16 Mart 1921’de Kars Antlaşması’na göre çizilmiştir. Batum Gürcistan’a bırakılmıştır.
  • Irak ile sınır ise Musul sorunu nedeniyle Lozan’da çözülememiştir. Bu sorun daha sonra 5 Haziran 1926’da Ankara Antlaşması ile çözülmüştür. Musul ve Kerkük, Irak’a verilmiştir.

Azınlıkların statüsü ve hakları, Lozan Antlaşması ile Türkiye’deki azınlıkların durumu şu şekilde düzenlenmiştir:

  • Azınlık tanımı sadece din esasına göre yapılmıştır. Yani Türkiye’deki Müslüman olmayan vatandaşlar azınlık sayılmıştır. Etnik veya dilsel azınlıklar tanınmamıştır.
  • Azınlıklar Türk vatandaşı sayılmış ve eşit haklara sahip olmuştur. Azınlıklar kendi dillerini konuşma, eğitim alma, ibadet etme ve dernek kurma gibi haklara sahip olmuştur.
  • Azınlıkların malları koruma altına alınmış ve el konulan mallar iade edilmiştir.
  • Azınlıklara ait vakıflar yeniden kurulmuştur.
  • Azınlıklara ait okullar devlet denetimine tabi tutulmuştur.
  • Nüfus mübadelesi kararı alınmıştır. Yani Türkiye’deki Rumlar Yunanistan’a, Yunanistan’daki Müslümanlar Türkiye’ye gönderilmiştir ancak İstanbul’daki Rumlar ve Batı Trakya’daki Müslümanlar bu mübadeleden muaf tutulmuştur.
  • Boğazlar ve Türk boğazlarının durumu: Lozan Antlaşması ile boğazlar meselesi şu şekilde çözülmüştür.
  • Boğazlar, Türkiye’nin egemenliği altında kalmıştır ancak boğazların askersizleştirilmesi ve silahsızlandırılması kararı alınmıştır.
  • Boğazlarda bir uluslararası komisyon kurulmuştur. Bu komisyon boğazların yönetimini, denetimini ve güvenliğini sağlamakla görevli olmuştur.
  • Boğazlardan barış zamanında ticari gemiler serbestçe geçebilmiştir. Savaş zamanında ise tarafsız ülkelerin ticari gemileri geçebilmiştir.
  • Boğazlardan savaş gemilerinin geçişi ise sınırlamalara tabi tutulmuştur. Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin savaş gemileri boğazlardan geçebilmiştir ancak Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin savaş gemileri ancak Türkiye’nin izniyle boğazlardan geçebilmiştir.
İsmet Paşa Lozan Antlaşmasını imzalıyor — 24/07/1923

Lozan Antlaşması’nın Türkiye Üzerindeki Etkisi

I. Türkiye’nin bağımsızlığının tanınması ve uluslararası alanda statü kazanması:

Lozan Antlaşması ile Türkiye, eşit ve bağımsız bir devlet olarak uluslararası toplum tarafından tanınmıştır. Türkiye, kapitülasyonlardan kurtularak yabancı devletlerin ekonomik ve siyasi müdahalelerine son vermiştir. Türkiye, yeni sınırları içinde toprak bütünlüğünü sağlamış ve boğazlar üzerinde egemenliğini korumuştur.

Türkiye, azınlıkların haklarını güvence altına alarak insan haklarına saygılı bir devlet olduğunu göstermiş ve Osmanlı’dan kalan borçların ödenmesi konusunda kolaylık sağlanmasını sağlamıştır.

Antlaşmanın Türk toplumunda ve siyasetindeki yansımaları:

Lozan Antlaşması, Kurtuluş Savaşı’nda kazanılan askeri zaferleri siyasi bir zaferle taçlandırmıştır ve Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğindeki Ankara Hükümeti’nin meşruiyetini pekiştirmiştir.

Lozan Antlaşması, Cumhuriyet’in ilanına zemin hazırlamakla beraber Türk toplumunun modernleşme ve laikleşme sürecine katkıda bulunmuştur. Aynı zamanda Lozan Antlaşması, Türk toplumunda milli birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirmiştir.

Lozan Antlaşması’nın Önemi ve Değerlendirmeler

I. Antlaşmanın dönemin uluslararası ilişkilerindeki yeri:

Lozan Antlaşması, Türkiye ile komşu ülkeler arasında yeni bir ilişki zemini oluşturmuştur. Lozan Antlaşması ile Yunanistan ile arasındaki savaş sona ermiştir. Yunanistan ile nüfus mübadelesi kararı alınmıştır. Yani Türkiye’deki Rumlar Yunanistan’a, Yunanistan’daki Müslümanlar Türkiye’ye gönderilmiştir ancak İstanbul’daki Rumlar ve Batı Trakya’daki Müslümanlar bu mübadeleden muaf tutulmuştur. Ayrıca Ege adalarının çoğu Yunanistan’a bırakılmış ancak Gökçeada, Bozcaada ve Meis adası Türkiye’ye verilmiştir.

Antlaşmalara göre belirlenen hususlar:

  • Lozan Antlaşması ile Suriye ile sınır 20 Ekim 1921’de Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması’na göre çizilmiştir.
  • Hatay bölgesi ise 1939’da Türkiye’ye katılmıştır.
  • Lozan Antlaşması ile Ermenistan ile sınır 13 Ekim 1921’de Moskova Antlaşması’na göre belirlenmiştir.
  • Kars, Ardahan ve Artvin Türkiye’ye verilmiştir. Lozan Antlaşması ile Gürcistan ile sınır 16 Mart 1921’de Kars Antlaşması’na göre çizilmiştir. Batum Gürcistan’a bırakılmıştır.
  • Irak ile sınır ise Musul sorunu nedeniyle Lozan’da çözülememiştir. Bu sorun daha sonra 5 Haziran 1926’da Ankara Antlaşması ile çözülmüştür. Musul ve Kerkük Irak’a verilmiştir.

Farklı tarihçi ve uzmanlar antlaşmayı nasıl değerlendirmiştir?:

I. Türkler

Lozan Antlaşması, Türk tarihçiler tarafından genellikle olumlu bir şekilde yorumlanmıştır. Antlaşma Türk tarihinin dönüm noktası olarak kabul edilmiştir. Örneğin, ünlü tarihçi Halil İnalcık, Lozan Antlaşması’nın Türkiye’nin uluslararası alanda egemenliğini ve saygınlığını kazandığını gösteren bir belge olduğunu söylemiştir. Ayrıca, tanınmış tarihçi İlber Ortaylı da Lozan Antlaşması’nın Türkiye’nin komşu ülkelerle ilişkilerini düzenleyen bir çerçeve olduğunu belirtmiştir.

İsmet Paşa Lozan dönüşü kendisini karşılayan merasim birliğini teftiş ediyor

II. Batılılar

Lozan Antlaşması, Batılı tarihçiler tarafından ise daha farklı bir şekilde ele alınmıştır. Antlaşma, Batılı devletlerin Türkiye’ye karşı izledikleri politikaların başarısızlığını göstermiştir. Örneğin, ünlü tarihçi David Fromkin, Lozan Antlaşması’nın Birinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da yeni bir siyasi düzenin kurulmasına katkıda bulunduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, tanınmış tarihçi Erik-Jan Zürcher de Lozan Antlaşması’nın Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyanın sorunlarına çözüm üretmek için bir referans noktası olarak kullanıldığını vurgulamıştır.

III. Günümüz

Lozan Antlaşması, günümüzdeki tarihçi ve uzmanlar tarafından ise daha farklı bir perspektiften değerlendirilmektedir. Örneğin, ünlü tarihçi Sevtap Demirci, Lozan Antlaşması’nın Türkiye’nin bağımsızlık ve toprak bütünlüğü için verdiği mücadelenin sonucu olduğunu söylemiştir. Ayrıca, tanınmış uzman Cengiz Çandar da Lozan Antlaşması’nın Türkiye’nin modernleşme ve demokratikleşme sürecine katkıda bulunduğunu belirtmiştir.

Lozan konferansına giden ilk heyet üyeleri topluca fotoğraf için poz veriyorlar — 1922

Lozan Antlaşması’nın Günümüzdeki Yansımaları

I. Türk dış politikasına etkisi ve günümüzdeki önemi:

Lozan Antlaşması, Türkiye’nin uluslararası alanda egemenliğini ve saygınlığını kazandığını gösteren bir belge olarak kabul edilmektedir ve Türkiye’nin komşu ülkelerle ilişkilerini düzenleyen bir çerçeve olarak görülmektedir. Aynı zamanda Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyanın sorunlarına çözüm üretmek için bir referans noktası olarak kullanılmaktadır.

Antlaşma, Türkiye’nin bölgesel ve küresel güvenlik konularında aktif bir rol oynamasını sağlamıştır. Lozan Antlaşması ile Türkiye, NATO’ya üye olmuş, Avrupa Konseyi’ne katılmış, Birleşmiş Milletler’in kurucu üyelerinden olmuş ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kurucu üyelerinin arasında yerini almıştır.

II. Lozan Antlaşması’nın hala tartışılan yönleri ve güncelliği:

Lozan Antlaşması, bazı konularda farklı yorumlara açık olduğu için tartışmalara neden olmuştur. Örneğin, boğazların yönetimi, Musul’un statüsü, Kıbrıs’ın durumu, Ege adalarının hakları ve azınlıkların korunması gibi meseleler Lozan Antlaşması ile ilgili çeşitli görüşlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

Lozan Antlaşması, 2023 yılında geçerliliğini yitireceği şeklindeki iddialar ise asılsızdır. Lozan Antlaşması, süresiz olarak geçerli olan ve tarafların rızası olmadan değiştirilemeyen uluslararası anlaşmalardan biridir. Lozan Antlaşması’nın iptal edilebilmesi için tarafların yeni bir anlaşma yapması gerekir.

İlk fotoğraf: Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal’den Başvekil İsmet Paşa hazretlerine makine başında telgraf — 24/07/1930 / İkinci fotoğraf: İsmet Paşa’dan Reisicumhur hazretlerinin yüksek huzurlarına telgraf — 25/07/1930

Sonuç ve Geleceğe Bakış

Lozan Antlaşması, Türk milletinin bağımsızlık ve toprak bütünlüğü mücadelesinin sonucunda imzalanan bir zafer, bir onur ve bir özgürlük belgesidir. Bu antlaşma ile Türk milleti, ulusal egemenliğini ve bağımsızlığını koruması için gösterdiği irade ve kararlılığı uluslararası alanda da kanıtlamıştır. Ayrıca, bu antlaşma ile Türk milleti, modernleşme ve laikleşme sürecine katkıda bulunmuş ve milli birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirmiştir.

Aynı zamanda uluslararası ilişkiler için de önemli bir anlaşmadır. Bu antlaşma ile Türkiye, eşit ve bağımsız bir devlet olarak tanınmıştır. Bu antlaşma ile Türkiye, komşu ülkelerle ilişkilerini düzenleyen bir çerçeve oluşturmuştur. Bu antlaşma ile Türkiye, bölgesel ve küresel güvenlik konularında aktif bir rol oynamıştır.

Türkiye’nin gelecekteki hedefleri için de önemli bir rol oynamaktadır. Bu antlaşma ile Türkiye, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olarak gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Bu antlaşma ile Türkiye, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda ilerlemesine katkıda bulunmaktadır. Bu antlaşma ile Türkiye, barışçıl, işbirlikçi ve yapıcı bir dış politika izlemesine katkıda bulunmaktadır.

Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim, bir dahaki yazıda görüşmek üzere. Yazar kalın..

Editör: Maia Mia

Kaynakça

Bana Ulaş;

Yazı Rehberi’ni takip edip, ekibimize katılabileceğin diğer bağlantılar;

  • Yazı Rehberi Yayın’a Yazar Ol!

Medium Yazar Ol Başvuru Formu (google.com)

  • Discord’a katıl!
  • Yazı Rehberi Instagram;

Yazı Rehberi Yazarlık Tavsiyeleri (@yazirehberi) | Instagram

  • Yazı Rehberi Topluluk;

Yazı Rehberi Topluluk (@yazirehberitopluluk) | Instagram

--

--

Berfin Yeşilyurt
Yazı Rehberi

kafamdaki idam sehpalarının hepsini yıkabildiğim gün, yeniden dirileceğim. - https://medium.com/yaz%C4%B1