Masal Karakterleri İçin Dersi Zili Çaldı: İyilik ve Kötülük Okulu Üzerine!

Masal karakteri de olsan okula gidiyorsun, hayata bak be!

Cankut Değerli
Yazı Rehberi
3 min readFeb 4, 2024

--

Bing AI tarafından oluşturulmuştur.

Herkese merhaba! Bugün masallar üzerine konuşacağız. Daha doğrusu masalları kendine konu edinen bir seriden.

İyilik ve Kötülük okulu (The School For Good And Evil) serisi üzerine birkaç şey söylemek istedim. Aslında bu seri üzerine bir süredir yazmak istiyordum ancak farklı yazılar araya girdi. Yine de bu seriyle ilgili düşüncelerimi unutmadan bahsetmenin doğru olacağını düşündüm.

İyilik ve Kötülük Okulu, Soman Chainani tarafından 2010 yılında kaleme alınmaya başlanan bir peri masalı. Yazarımız Disney filmlerini izleyerek büyüyen birisi ve üniversite yıllarında masalların gerçek versiyonları ve Disney uyarlamaları arasındaki değişiklikleri keşfedince farklı bir konseptle bir peri masalı kaleme almayı istemiş.

Seriye adını veren ilk kitap 2013 senesinde çıkıyor ve 2020'ye kadar kendisini beş kitap daha takip ediyor. Serinin ilk üç kitabı Türkçeye Doğan Kitap tarafından kazandırılmış olsa da 2017'de çıkan ikinci üçleme maalesef Türkçeye kazandırılmamış. İlk üçleme kendi içinde son buluyor bu arada, ikinciyi okumanız gerekmiyor ancak yakın zamanda o üçlemeyi de okumuş biri olarak şunu söyleyebilirim, altı kitabı beraber okuduğunuzda seri çok daha tatminkar bir şekilde son buluyor.

Gelelim konusuna…

Sophie ve Agatha, Gavaldon köyünde yaşayan iki yakın arkadaştır. Sophie tam anlamıyla bir masal prensesidir. Sarışın, güzelliğine okuru delirtecek kadar düşkün ve bir gün İyilik Okuluna kaçırılıp tam teşeküllü bir prenses olma hayalleri kurmaktadır.

Diğer taraftan Agatha, mezarlık tepesinde annesiyle yaşayan, güzelliğine bırakın dikkat etmeyi bunun için uğraşmayan, Orakçı adında bir kediye sahip ürkütücü bir kızdır. Okula gitmek şöyle dursun, gerçek olduğuna bile inanmayan Agatha, zamanla kendini Sophie’nin arkadaşı olarak bulur.

Sonsuz Orman’ın ötesindeki Gavaldon son iki yüz yıldır çocuklarını İyilik ve Kötülük okuluna kaptırmaktadır. Her dört yılda bir iki çocuk okula kaçırılır ve biri iyi, diğeri ise kötü olmak için eğitilir.

Bu sene de vakit gelmiştir ve Sophie dışında hiç kimse kaçırılmayı veya çocuklarının kaçırılmasını istememektedir. Öte yandan Sophie iyi olduğunun anlaşılması ve doğru okula alınması için iyi olduğunu düşündüğü her şeyi yapmaktadır. Babasına etsiz yemekler pişirmek, pazarları kiliseye gitmek, hatta kendisini sinir eden insanlara bu gerçeği itiraf etmemek gibi şeyler.

Ve o gün… Daha doğrusu gece gelir. Gavaldon’dan iki çocuk alınır, Sophie ve Agatha. Ancak işler hiç de Sophie’nin düşündüğü gibi gitmez. Sophie kendini kötülük okulunda bulurken Agatha ise kendini her zaman burun kıvırdığı iyilik okulunda bulur ve beklenmedik macera bu şekilde başlar.

Buradan sonrasını kendiniz keşfetmeniz en iyisi olacaktır çünkü işler bir hayli ilginçleşiyor.

Masal dünyasına adım atan bu iki genç kız bir yandan ne olduklarını ve olmadıklarını keşfederken diğer taraftan da etraflarındaki herkesi ve her şeyi beklenmedik şekillerde etkilemeye başlar. İyinin içindeki kötü ve kötünün içindeki iyi serbest kalırken iki taraf arasındaki sınırlar gittikçe incelir, hatta öyle bir an gelir ki roller bile değişir.

Macera sayfaları, hatta kitapları geçtikçe karakterlerimizin hayatlarında ilerlediklerini görebiliyoruz. Ancak ilerlemek kavisli bir yoldur, her zaman iyiye çıkmayabilir. Öykü ilerledikçe dostlarımızın doğru ve yanlışlarını, hırslarını, eksiklerini ve iyi yönlerini daha fazla görüyoruz. Masal dünyasının en az içinde yaşadığımız dünya kadar çetrefilli ve karmaşık olduğu gerçeğiyle hem biz hem de karakterlerimiz yüzleşiyor.

Tüm bunları yaşarken öğreniyor ve kendilerinin daha iyi versiyonları olmaya uğraşıyorlar, en kötü olduğunu düşündüklerimiz bile yapıyor bunu.

Tabii bu esnada bazı tanıdık yüzleri de görüyoruz ama kim olduklarını söylemeyeyim, okuyup kendiniz keşfedin. :)

Serinin Netflix tarafından çekilmiş bir de film uyarlaması var ki benim seriyle tanışmam zaten bu filmi izleyerek oldu. Kitapları filmi izledikten sonra okudum. Genel manasıyla kitaplara sadık kalan bir uyarlama olmuş ancak bazı değişiklikler söz konusu. Yine de bunlar seyir keyfine engel teşkil etmiyor.

Son olarak serinin çeviri kısmına değineyim. Sadece ilk üç kitabın Türkçeleştirildiğini tekrar hatırlatarak şunu söyleyebilirim, seri çok daha iyi çevrilebilirdi bana kalırsa. Okunmaz bir metin değil tabii ama bazı noktaların çeviri koktuğunu düşünüyorum, editörlük elinden ne kadar geçmiş bilemiyorum ancak yer yer tereddütte kaldığım kısımlar oldu diyebilirim.

Sonuç olarak ben keyif alarak okudum. Masallara ve fantastik edebiyata ilginiz varsa ve benim gibi çarpık masal türünden hoşlanıyorsanız bu seriye bir şans verin derim. Hiç değilse Sonsuz Orman’ı ziyaret etmiş olursunuz.

Editör: Tuanna

--

--