Modern Masallar 2 — İhanetin Anatomisi
Tehlikeli bir deniz perisinin son hikayesi…
Bir varmış bir yokmuş. Derin denizlerin mavi sularında güzeller güzeli, ölüm saçan bir deniz perisi yaşarmış. Alımlı, çekici aynı zamanda da son derece tehlikeliymiş. Perimiz etkileyici sesini kullanarak denizcileri ağına çeker, onlara güven verir ve savunmasız hallerinde hepsini felakete sürüklermiş. Binlerce denizci onun yüzünden batmış, balıklara yem olmuş veya boğulmuş. Onları güzelliğiyle, mücevherlerle kandırır, rüzgarı manipüle ederek gemilerini alt üst edermiş.
Yine günlerden bir gün kendisine yeni bir av aramak isteyen güzel deniz perisi derinliklerden yükselip yüzeye doğru yanaşmış. Dikkatini tahtadan bir balıkçı teknesi çekmiş. Bir yanından balık ağı uzanan tekne, derme çatma bir taşıtmış. Oraya doğru yüzüp tekneye yakından bakmak istemiş.
Kamaranın içinden çekici bir balıkçı çıkmış. Adam, perinin daha önce gördüğü insanlara benziyormuş ama yine de ona karşı açıklayamadığı bir çekim hissetmiş. Kendini belli etmeden yüzeyin altından uzun süre onu izlemiş. Balıkçı ağlarını çekmeye başlamış. Gideceğini anlayan deniz perisi kendini göstermek için şarkısını söylemeye koyulmuş.
Etkileyici sesi kulakları doldurmuş. Balıkçı ağları bırakıp bu güzel melodinin kaynağını aramaya koyulmuş. Az ötedeki koyda uzanmış, tüm muhteşemliğini gözler önüne sererek şarkı söyleyen kızı görmüş. Teknesini o tarafa doğru sürmüş.
Fakat kocaman bir yaratık önünü kesmiş. Peri telaşlanmış. “Yanlışlıkla bu büyüleyici adamın üzerine bir canavar mı gönderdim acaba,” diye düşünmüş. Daha sonra çok geç olmadan atılıp yaratığı sakinleştirmiş güzel melodileriyle… Ve onu denizin dibine, ait olduğu yere göndermiş. Deniz perisi tekrar gidip koyda uzanmaya devam etmiş. Adam kendini kurtaran bu kızdan çok etkilenmiş, bir an önce onunla tanışmak istemiş.
Peri sabırlı bir şekilde balıkçının kendine gelmesini beklemiş, şarkısını söylemeye devam etmiş. Balıkçı koyun ucunda durmuş. Hayranlıkla kıza bakıyormuş.
“Sen de kimsin?” diye soruvermiş. Peri:
“Yolunu arayan bir deniz kızıyım yalnızca,” demiş.
Birbirlerinin gözlerinin içine bakmışlar ve ilk görüşte aşık olmuşlar, evet, ilk görüşte aşk. Masalların büyüsü budur.
Deniz perisi o andan sonra her gün denizin yüzeyine çıkıp balıkçıyı aramaya koyulmuş. Balıkçı da her gün gelmiş, onu hiç hayal kırıklığına uğratmamış. Birbirlerini tanımışlar, yeni yerler keşfetmiş ve yeni maceralara atılmışlar. Peri; balıkçıya güzel şarkılarını söyleyerek, balıklarla ahenk içinde denizde yüzerek onu mest etmiş. Küçük teknesinin balıklarla dolmasına da yardımcı olmuş.
Bir gün peri yine denizin dibinde uyanmış. Kayalıkları, türlü türlü balıkları, gizemli yerleri geçip her zamanki koya gitmiş. Balıkçıyı beklemeye koyulmuş. Beklemiş, beklemiş ama adam gelmemiş.
Ertesi gün olmuş. Siren yine koyda bulmuş kendini. Beklemiş ama balıkçı gelmemiş. İki gün, üç gün olmuş. Kız artık endişelenmeye başlamış. Adamın başına bir şey geldiğini düşünüyormuş. Günlerce koyun etrafında gezinip balıkçıyı beklemiş.
Ve balıkçı sonunda gelmiş. Ufuktan usul usul koya doğru yanaşıyormuş. Her zamanki gülümsemesiyle perinin kalbini fethediyormuş. Deniz perisi onu görmüş ve koyda beklemeye koyulmuş. Adam yanına gelmiş, saçlarını okşamış. Günlerdir gelemediği için özür dilemiş. Peri onu anında affetmiş. Her zamanki gibi balıkçının dizine uzanmış, ona şarkılarını söylemeye başlamış.
Bir anda kamaranın içinden iki adam daha çıkmış. Deniz perisi neler olduğunu anlayamadan koca bir balık ağıyla onu yakalayıvermişler. Balıkçı da onlara yardım ediyormuş. Kız şok olmuş. Balıkçının gözlerine bakıp şarkısını söylemeyi, onu etkilemeyi denemiş. Fakat adam bakmamış bile. Kızı yaka paça tekneye yerleştirmiş ve etkisiz hale getirmişler.
Kalpsiz adam yaşadığı yere bir kahraman olarak dönmüş. Deniz perisinin bedeni ise ihanetin anatomisini çıkarmak için kullanılmış.
Editör: Begüm Uğurlu
