Neden mi Kötü Sonlar?

İyi sonlara inancımız mı yok, yoksa kötü sonları mı seviyoruz?

Gökçen Takan
Yazı Rehberi
3 min readMar 20, 2023

--

Bu bloğun yazarı olarak kötü sonlara aşık olduğumu itiraf etmeliyim. Yukarıdaki iki seçenekten birini seçmek zorundaysam şayet, iyi sonlara inancımın olmadığını söyleyebilirim.

Tolstoy şöyle diyor: “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya biri bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.”

Başlangıçlar bu kadar kısıtlıyken sonların bu denli sonsuz olması çok ironik değil midir?

Hikayenin sonu nereden bakarsak bakalım mutsuz biter aslında. Yazarın kalemi bir yere kadar götürür bizi. En sıradan olanından, bir aşk romanından bahsetmek istiyorum.

Karakterlerimiz, kaderin onlar için oluşturduğu tesadüflerle bir araya gelirler. Bin bir zorluğu aşıp en nihayetinde kavuşurlar. Bu, mutlu bittiğini sandığımız bir kitabın görünen sonudur. Yazarın kelimeleri oraya kadardır belki ama oluşturduğu dünya hala bir yerlerde dönmeye devam ediyordur.

Karakterler en iyi ihtimalle birlikte yaşlanırlar ama unutulan şudur ki her zaman bir son vardır. Belki biri diğerini unutur, biri diğerinden usanır veya kuvvetle muhtemel biri diğerinden önce ölür.

Mutlu son yoktur, sonunu bilmediğimiz evrenler vardır.

Mutlu bir fotoğrafın acısı gibi!

Kötü sonlar; hatırlanmayı bekleyen hüzünlü bir anı, mazide kalmış mutlu bir fotoğrafın acısı gibidir.

Eski bir albümün arasından el sallar bize. Mutlu anılar geride kalmıştır. Zamanı neresinden yakalayacağımızı bilemediğimizdendir sancılarımız.

Kanıtlanmış Gerçeklerle Kötü Sonlar.

Romeo ve Juliet, Titanik, Yeşil Yol, Aşk Tesadüfleri Sever ve daha nicesi…
Bu eserleri hayatınız boyunca en az bir kere duyduğunuzu biliyorum. Hepsinin ortak özelliği ise şudur: Mutsuz son.

Kavuşamayan aşıklar, yitirilen canlar, kaybedilen savaşlar… Biz insanlar bunları konuşmayı severiz. Bu yüzden Romeo ve Juliet’i her yere uyarlar, Jack’in o tahtaya nasıl çıkamadığını tartışır dururuz.

Gözyaşı, reyting arttırır.

İzlediğim bir dizide şöyle bir cümle geçiyordu: “Kötü sonlar, her zaman son bir izlenim bırakır.”

Kötü sonlar akılda kalıcıdır çünkü her şeyi kalıbına uyduran zihnimizde onları koyacak yer bulamayız.

KENDİ KÖTÜ SONUNUZU BULUN.

Gözyaşlarımızın esiri olmayalım, onlara hükmedelim.

Ağlamaktan okuyamadığınız, izleyemediğiniz hatta dinleyemediğiniz tüm o eserleri unutun şimdi. Aslında her şey sizin hayatınızla, baktıklarınızla ilgili.

Gördüğümüz her şeye bir anlam yükledik, bu yüzdendi tüm hislerimiz. Bırakın sular aksın, taşlar oynasın yerinden.

Açın en sevdiğiniz şarkıyı şimdi çünkü o şarkı sizinle ilgili. En sevdiğiniz kitap sizin için yazıldı. O çok sevdiğiniz diziyi yalnızca siz izleyin diye çektiler.

Mutlu sonlara inanmıyorum ama her mutsuz sonun bir yara açtığını da düşünmüyorum çünkü hepsinin bir anı olduğunu biliyorum.

Her kötü sonun bir yazarı vardır, kalem elinizde.

Anılarınızı siz oluşturun, kendi kötü sonunuzu bulun.

30.01.2023 / Gökçen.

Editör: Pozan

--

--