Antik Mısır Mitolojisi

Osiris Efsanesi

Horus’un Gözü

Gamze🍀
Yazı Rehberi

--

Osiris

Osiris, Mısır mitolojisinde önemli bir yere sahiptir. Yeraltı ve ölümün muzaffer tanrısıdır. Sonsuzluğun efendisidir. Osiris’in hikâyesi, Antik Mısırlılar için sonsuz yaşamı simgeleyen ve umut vadeden bir trajedidir.

Yeryüzünün tanrısı Geb ve gökyüzünün tanrıçası Nuit’in ilk çocuğudur. Osiris’in Seth, Isis ve Nephthys adında üç kardeşi daha vardır. Seth ve Osiris birbirine taban tabana zıttır. Osiris, iyilik tanrısıdır. Kardeşleri arasında hem en büyük hem de en şefkatli olandır. Seth ise kötülük tanrısıdır.

Osiris’e birçok sıfat yüklenmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır: yeraltı dünyasının efendisi, iyi huylu ve genç olan, yaşayanların kralı ve ebedî olan…

Osiris’in derisi yeşil olarak betimlenmiştir. Bunun sebebi ise onun bereketle ve bitkilerin büyümesiyle ilişkilendirilmesidir.

Osiris, kardeşi Isis’e âşıktır ve onunla evlenmiştir. Isis, annelik ve bereket tanrıçasıdır. Büyücüdür ve yaptığı büyülerle bilinir. Birlikte Mısır topraklarını fethetmişler ve Mısır’a büyük ölçüde refah ve zenginlik getirmişlerdir. Osiris, adil bir tanrıdır. Herkese adaletli davranmıştır. Mısırlılara, ‘Ma’at İlkelerini’ yani gerçeği ve doğru yaşam tarzını öğretmiştir.

“Ma’at İlkeleri: Mısır mitolojisinde dünya oluşmadan önce kaosun varlığından söz edilir. Bu durum Yunan mitolojisinde de mevcuttur. İlk güçlerin düzensiz olduğu belirtilmektedir. Ma’at, bu düzensizliğe son vermek amacıyla yapılmıştır. Yani ma’at düzene ait tüm yasaların temsilidir. Firavunlar ma’at’ı benimsemişler ve ülkeyi yönetirken bu inkılaplara dikkat etmişlerdir.

Osiris, kendi medeniyetini kurduktan sonra sadece Mısırla kalmayıp bütün dünyaya medeniyet getirmeye karar verir. Tahtı eşi Isis’e bırakır ve veziri Thoth ile yola koyulur. Ülkesine geri döndüğü zaman Isis’in ülkeyi çok başarılı bir şekilde yönettiğini görmüştür ama karşılarında tahtı ele geçirmeyi kafaya koymuş Seth vardır.

Seth, bir diğer kardeşleri olan Nephthys ile evlidir. Kötülük ve kaos tanrısı olan Seth, Osiris’in başarılarını kıskanmış ve onu alt etmeyi planlamıştır. Mısır tahtını Osiris’in elinden almak iştemiştir. Karısı Nephthys’in Osiris ile birlikte olabilmek için Isis kılığına girdiğini öğrenince öfkesi daha da artmış ve hırslanmasına sebep olmuştur. Nephthys’in ise bu aldatıcı oyun sonunda cenaze ve mumyalama tanrısı olan oğlu Anubis doğmuştur.

Seth, kurnazca bir plan hazırlamıştır. Planında, içine Osiris’in girebileceği değerli taşlarla süslenmiş bir sandık hazırlatır. Bu sandık bir mumya sandığıdır. Yanına planına ortak olacak bir grup yoldaş bulduktan sonra yoldaşlarıyla bir ziyafet düzenler. Bu ziyafete Osiris’i de çağırır. Yemeğin sonunda Osiris’in önüne bu sandık gelir. Seth, bu sandığa kim girebilirse sandığın onun olacağını söyler. Oradaki herkes dener fakat kimse giremez. Çünkü sandığın ölçüleri tam olarak Osiris’e göredir. Sıra Osiris’e gelmiştir. Osiris, tam ona göre olan sandığa girer. Osiris sandığa girdiği an Seth sandığı lehimler ve Nil nehrinin derinliklerine bırakır.

Seth, oyunu kazanır.

Aslında hikâye de tam bu noktadan sonra başlamaktadır. Osiris’in ölümüne çok üzülen Isis, başta yas tutsa da daha sonra sandığı aramaya başlar. Sandık Fenike’ye, Byblos kentinin kıyısına vurmuştur. Karaya çıktığı an büyüyen bir ağaç sandığı gövdesinin içine almıştır. Byblos kralı, bu ağacı çok beğenir. Kestirir ve sarayına sütun olarak diktirir. Tabii ki bu durum Isis’in kulağına gitmiştir. Isis, Byblos kralının sarayına gidip sandığı alır ve Mısır’a geri döner. Isis, Seth’in kocasının cesedini bulmasından korkar. Osiris’in bedenini saklar ve ona göz kulak olması için Nephthys’e görev verir fakat Nephthys bu göreve hazır değildir.

Seth, Osiris’in bedenini bulur. Onu 14 parçaya ayırır ve dünyanın farklı noktalarına dağıtır.

Hem sinirlenmiş hem de yıkılmış olan Isis, Osiris’in parçalarını bulmak için harekete geçer. Isis uzun uğraşlar sonucunda bütün parçaları bulmayı başarır, Osiris’in oğlu Anubis’den bir ritüel için yardım istemeye gider. Anubis, bütün parçaları papirüs kağıtlarına sararak bir araya getirir. Bu aynı zamanda ilk mumyalama işlemidir. Isis sihirli gücünü kullanır ve Osiris hayata döner fakat Osiris, yeraltındaki ölüler diyarında yeniden doğar. Yani Osiris tam iki kez yeniden dirilmiştir. Yeryüzünde yaşayanlar üzerinde hakimiyetini de kaybetmiştir.

Osiris, ölüler diyarındaki tahtı talep etmeden önce Isis ile birlikte olmuş ve Isis oğulları Horus’a hamile kalmıştır. Horus, şahin başlı olarak tasvir edilmektedir.

Seth, Osiris’den kurtulmuş olmanın rahatlığıyla tahta geçer. Fakat Horus büyümüştür ve babasının intikamını almaya kararlıdır.

Horus Seth ile savaşırken Seth, Horus’un gözünü parçalamıştır. Bu parçaları Toht bir araya getirse de artık eskisi gibi çalışmayacaktır. O bu eksikliği büyü gücü ile tamamlar ve göz eskisi gibi olur. Horus’un gözü her daim dünyanın üstünde olan ay ve güneşi temsil eder, manevi anlamda vicdanın hiç kapanmayan, hep açık kalan gözüdür.

Horus, babasını yaşama döndürmek için her şeyi yapmaya hazırdı. Tanrıça Isis, Osiris’e sihirli sözleri söylemesiyle ölü tanrı hayata döndü ve nefes almaya başladı. Sonra Horus, gözünü çıkardı ve babasının ağzına koydu. Ondan bu gözü yutmasını istedi. Osiris, gözü yutunca daha güçlü bir hale geldi. Konuşma, görme ve yürüme yeteneklerini tekrar kazandı. Ra’nın yardımıyla Horus öteki dünyadan yeryüzündeki tanrılar dünyasına kadar ulaşabilecek uzunlukta bir merdiven yaptı. Hepsi birlikte tanrılara katılabilmek için tırmanmaya başladılar. Osiris tanrıların arasına katıldığında Ra onu tanrıların ve Öteki Dünya’nın kralı yaptı. Horus da babasının yerine Yukarı ve Aşağı Mısır’ın kralı oldu.

--

--