Vazgeçmek

sude
Yazı Rehberi
Published in
3 min readMay 12, 2023
Photo by Tobias Reich on Unsplash

Vazgeçmek. Bazen oldukça zor geliyor vazgeçmek. Her ne olursa olsun bu, kendinizi saatlerce ve hatta günlerce sorgularken bulabiliyorsunuz. Belki bir insan olabilir bu. Bir insandan vazgeçmek. Belki de unutamadığınız yaşanmış bir olay ya da geçmişinizin tam olarak kendisi. Belki bir gelecek veya bir duygu. Öfke gibi. Kin, nefret, mutsuzluk, umutsuzluk ve daha niceleri. Ya da tam tersi olan hissizlik.

Biz, vazgecemedigimiz bircok şeyin esiri oluyoruz aslında. Evet, tam olarak esirlik. Göremiyoruz, duyamıyoruz, anlayamıyoruz, anlamak dahi istemiyoruz belki de gerçekleri. Bu yüzden zamanın içinde kaybolup giderken bulabiliyoruz kendimizi. Bir bilinmezliğin, bir boşluğun, bir karanlığın, olağanüstü bir inanışın ve çabanın içinde sürükleniyoruz. Hatta bir parçası oluyoruz onların zamanla. Tamamlıyoruz. Kaybolmayı geçtim kaybediyoruz biz.

Vazgeçememenin başlıca sebeplerinden biri de yüzleşememek gibi geliyor. Belki mutsuzluğumuza artık bir son vermek için kandırıyoruz kendimizi. Belki de umudunuzun son bulmasına bir isyan bu. Umutsuzluğumuza duyduğumuz derin kaygıdan bir umuda tutunma isteği ve çabası. Olabilirliğe tutunuyoruz. Olasılığına. Çünkü olabilir. Olma olasılığı her daim var. İmkansız değil ya. Gerçekleşebilir.

Kolay geliyor gerçeklerin acı tarafından kaçmak. Kolay geliyor gerçekleşmeyen ve gerçekleşmeyecek yalan gerçeklere inandırmak kendimizi. Gülümseyebiliyoruz çünkü. Çok zor bir ihtimal gerçekleşirken buluyoruz kendimizi. Mutlu olurken. Gelecekte de mutlu olabilmeye olan inancımızı kazanırken.

O kadar zor geliyor ki bunlardan vazgeçmek. Bu duygulardan, bu hislerden.. Bunlara sebep olanlardan. İçimizde birdenbire beliren o şeyin bizden kaçacağından korkarak tutunuyoruz bu yalanlara. Ya da sadece gerçeklere inanmanın ağır yükü altında ezilebileceğimizin korkusundan.

Ondan, bundan, şundan... Bir şeylerden dolayı erteliyoruz sürekli. Hatta belki tamamen arka plana atıyor ve bunun verdiği rahatsızlıktan kurtuluyoruz. Kurtulduğumuzu sanıyoruz.

Halbuki ne kadar da yanlış yapıyoruz, değil mi? Ders alamıyoruz. Dersin peşinden gidiyoruz. Düşünmeden, anlamadan, dinlemeden..

Zamanımız tükeniyor. En büyük destekçimiz olabilecek olan zaman. Kandırmacalarla, boş umutlarla, boş hayallerle geçip gidiyor. Boşu boşuna. Hiçbir şeye dayanmadan. Öylesine.
Sonra zamanla birlikte kendimizi de kaybolurken ve ardından kaybederken buluyoruz. Hissizleşiyoruz. Olmuyor. Düşlediklerimiz, ihtimallerimiz - günlerce uğruna dayandığımız ihtimaller - olmayınca bu sefer korktuğumuz her duygunun nasıl da hoyratça üzerimize çullandığını görüyoruz.

İnsan aslında ne büyük işkence ediyor kendine. Kendi ruhunun katili çoğu zaman. Hissizliğinin sebeplerinden biri de kendisi. Yorgunluğunun sebebi.

Vazgeçmek gerekiyor. Vazgeçmemiz gereken, istediğimiz ancak bir türlü bunu başaramadığımız, bize oldukça zarar veren, bize kendimizi, zamanımızı, belki de hayatımızın ta kendisini unutturan her şeyden.

Yaşama duygumuzu elimizden alıp bizi ölüme sürükleyen her şeyden. Vazgeçmek gerekiyor.

Farkına varılması gerekiyor artık gerçeklerin. Yaşıyoruz. Yıllarca yaşadık. Ruhumuza olan körlüğümüze bir son vermek gerekiyor. Kendimizi, duygularımızı, düşüncelerimizi tanımamız ve anlamamız gerekiyor. Yaşananlarla, kendimizle, duygularımızla ya da her neyse yüzleşmemiz gereken onunla yüzleşmeyi öğrenip huzura kavuşmak için bir adım atmamız, kendimize şans vermemiz, en azından hayatı bu kadar tahammülsüz yaşamamak için yardım etmemiz gerekiyor. Kendimize.

Bunları zaten bildiğimiz halde neden yapamadığımızı fark ederek düzeltmek için istekli ve sabırlı olmamız gerekiyor. Gerekiyor da gerekiyor.

Herkesin söylediği kadar, geçer geçer dediği kadar kolay olmuyor bazen bazı şeyler. Ne zaman kurtarıyor ne yanındakiler.

Bazen masallara da inanmamak gerekiyor. Gerçekten masal olabilme ihtimaline yakın olabilmek için.

Bilmiyorum. Bilmiyorum tam olarak gereken bu şeylerin nasıl olacağını fakat bildiğim bir şey var ki o da artık vazgeçmenin zamanı geldiğinde vazgeçebilmenin gerektiği. Kolay olacağını asla söyleyemiyor, denemenin gerektiğine inanıyorum. Çabaya güveniyorum. Güvene inanıyorum. İnanmak istiyorum.

Size iyi geldiğini düşündüğünüz ancak aslında zarar verdiğini iliklerinize kadar hissettiğiniz, acı çekmenize sebebiyet veren şeylere tutunmaktan vazgeçin.

Hayatınızda böyle bir çıkmazın içinde kalmamanız ve kendinizi çok yormamanız dileğiyle..

Editör: Pozan

--

--