Yayımlanmamış Hikâyenin Kusuru

Cihan Karakurt
Yazı Rehberi
Published in
5 min readJul 25, 2024

--

Photo by Nong on Unsplash

Baştan söyleyeyim. Bu hikâyede hiçbir canlıya kasten zarar vermedim. Ben sadece, yıllardır devamını getiremediğim bir hikâyeyi nihayete erdirmek için kendime söz vermiştim. Tüm suçum buydu. Şimdiye kadar yarım kalmış, silinmiş veya kaybolmuş hikâyelerimin ardındaki sorumlu tek kişi olarak buna nasıl ikna edildiğimi de bilmiyordum. Ama bu defa yazmalıydım.

Ne olduysa hikâyenin yarım kalan kısmını okuduğum gün oldu. Aklımda birden şimşekler çakmıştı. Afili afili cümleler, bin bir çeşit kelime oyunu, kendine hayran bırakan edebi kaygılar, birbirinden güzel alt hikâyeler durmadan başımda dönüyordu. İçimde bir balon şişmeye başlamıştı âdeta. Durdurulamıyordum. Defter kalem alıp hemen yazmaya koyuldum.

Novella yazmanın peşinde değildim elbet ama bir sınır koymak da zordu. Neticede neler olacağını karakterler belirler, onlar yazdırırsa yazarsınız. Neyse, tüm fikirlerimi deftere güzelce istifledikten sonra sıra onlarla bir süre vakit geçirmeye gelmişti. Haftalarca fikirlerimle yatıp kalktım. Yedirdim, içirdim, deniz havası aldırdım, onlarla gülüp onlarla ağladım. Nihayet belli bir kıvama geldiler ve hikâyenin devamı için vermem gereken bazı kararlar olduğundan onları yeniden karşıma aldım. Bir de yarım kalan kısmı…

Hikâyenin ana hatlarını çizmiştim. Zor olan kısmıydı bu. Bölümlere ayırdığım hikâyenin başı zaten belliydi ama orada da bazı…

--

--