Yazar Cambazsa Beklenti İptir

Muhammet Çay
Yazı Rehberi
Published in
3 min readFeb 24, 2023
Photo by Na Inho on Unsplash

Evet dostlarım, Yazı Rehberi’ndeki ilk içeriğime hepiniz hoş geldiniz. Sizlerle bundan böyle her hafta bir duyguyu veyahut psikolojik bir durumu paylaşmayı hedefliyorum. Malum içinde bulunduğumuz etkinlik Medium Yazar Ayı. Dolayısıyla da bu konunun duruma şıp diye uyacağından oldukça eminim.

Konumuz başlıkta da belirttiğim üzere birçok yazar adayının da içli dışlı olduğu, aslında yazarın okura yıkılması gereken sorumluluk olarak gördüğü bir olgu olan beklenti. Ne yani, biz mi beklenti içinde olmalıyız dediğinizi duyar gibiyim. Aslında bu sorunun cevabı yazara da bakıyor bir manada, okura da. Örnekler üzerinden ilerlemeye çalışabiliriz.

Bir okur olarak bakalım olaya. Okur bir kitap mağazasına girmiş. Kendisi de deli gibi Dan Brown hayranı. Fakat girdiği mağazada bir Dan Brown kitabı bakmıyor. Baktığı şey öyle bir kitap olsun ki; hem içindeki olaylar onu mekândan mekâna, ayrıntıdan ayrıntıya sürüklesin, fakat içinde çeşitli mesajlar, bulmacalar ve göndermeler de olsun. Bu ikisini de yazar öyle bir harmanlasın ki kitap bir solukta bitsin.

İşte burada okur çok net bir şekilde beklentiye giriyor. Kitapta şu da olsun, bu da olsun, fakat Dan Brown yazmasın, özgün bir yazar olsun. Bu pek çok okurun dikkat ettiği birtakım beklentiler olarak karşımıza çıkıyor.

Bunlar aslında bir okur için oldukça makul beklentiler. Nihayetinde okurun istediği şey boş vaktinde bir şeyler okuyup, günün telaşesinden bir an olsun kurtulabilmek. Burada ben şahsen okura hak vermiyorum dersem hem vicdan azabından uyuyamam hem de ciddi şekilde haksızlık etmiş olurum.

Photo by Casey Horner on Unsplash

Fakat okur bu beklentiler içerisindeyken; bir yandan da yazar beklenti denen ince bir ipin üzerinde kılı kırk yararak, konuya vakıf olmak adına mekân mekân gezer, araştırmalar için gecesine gündüzünü katar. Gerçekçi olması adına gün kavramını kaybetmek uğruna yalnızca üç veya dört saatini ayırır uykuya.

Tüm bunlar okura o dünyayı tüm gerçekçiliği yapmacıklığa kurban vermemesi için yapılan sürüncemelerdir. Sırf bu okurun boşa vakit kaybetmemesi için harcadığı çabadır. Vakit israfını önlemektir istenen.

Elbette burada yıllarını yazmaya harcamış yazarları kastetmiyoruz. Çünkü onlar plan programa sadıktır. Belli hedefleri vardır onların. Bir türe odaklandıklarından o türe ait kaynakları avuçlarının içleri gibi biliyorlardır.

Ya da başka bir detay mı var ortada acaba? Yazarlar yoksa başka bir sebepten ötürü mü profesyonel oluyorlar? Gelin ünlü düşünürün sözlerine kulak verelim

Photo by AbsolutVision on Unsplash

Deneyim, kazanılan bilgiden çok kaybedilen beklentilerden oluşur. Joseph Roux

Belki de beklentilerimiz bizi yavaşlatıyor, önümüze taş koyuyordur, ne dersiniz? Belki de plan program yapmadan, beklentilerimize sarılarak yazdığımız yazılar yüzünden gelişemiyoruzdur. Tabii sözüm meclisten dışarı. Bu platforma emek veren herkesin elinden geleni yaptığına, beklentiden çok kendi istedikleri için yaptıklarına gönülden inanıyorum.

İlk yazımı burada noktalıyor, size cevap vermeniz için soru soruyorum. Beklentiye girmesi gereken kişi okur mu olmalı yoksa yazar mı? Umarım ki bu platforma gönül veren her kişi az önce belirttiğim vasıflara en kısa sürede sahip olurlar. Halihazırda bu vasıflara olanlar varsa da istedikleri kitlelere en kısa sürede ulaşırlar.

Editör: nur

--

--