Yeni Medya ve İnternetin Tarihi Gelişimi

Asya Esra Duman
Yazı Rehberi
Published in
9 min readJun 26, 2022

--

Giriş

İnternet; eş zamanlı iletişim kurma, bilgi kaynaklarına hızlı bir şekilde ulaşma ve sosyalleşme fırsatı sunan, günümüz teknolojisinin geldiği son nokta ile yeni medyanın en popüler ürünlerinden biridir. Günlük hayatımızda çokça tükettiğimiz internetin varoluş ve gelişim süreci, 1950’lerde bilgisayarın gelişmesi ile başlamıştır. Paket ağlarının ilk tasarımları ABD, İngiltere ve Fransa’daki çeşitli laboratuvarlarda şekillenmiştir. ABD’de ilk kez askeri amaçlar doğrultusunda kullanılmaya başlanan internet, gelişiminin büyük bir kısmını yine ABD’de devam ettirmiştir. ABD tarafından geliştirilen ve ARPANET (Advanced Research Projects Authority Net) adı verilen proje, ülke savunmasını birbirine bağlı bilgisayarlarla kurulacak iletişimle koordineli bir biçimde sağlamak amacıyla 1969 yılında geliştirilmiştir. ARPANET’ten başka bilimsel amaçlı NSFNET (National Science Foundation) 1986 yılında, ticari amaçlı Compuserve gibi yeni ağlar da kullanıma açılmış; ilk olarak 1973 yılında birbirinden farklı ağların aralarında veri iletimi sağlayabilecekleri, ortak bir dil oluşturularak birleştirilmeleri kararlaştırılmıştır. (http://iibf.erciyes.edu.tr/guven/veri/internetin_tanitimi.pdf)

Bugünün internetinin temelini atan bu projeler, daha sonra üretilecek yazılım ve programlara da öncülük etmiştir. 1970’lerin başında gönderilen ilk e-posta ile birlikte, bir sosyalleşme ve iletişim kolaylığı sağlayan araç olma süreci başlar. Bu gelişim sürecinde gelinen en son aşama ise World Wide Web’tir. (WWW) World Wide Web, internet üzerinde yayınlanan birbirleriyle bağlantılı hiper-metin dokümanlarından oluşan bir bilgi sistemidir. Bu dokümanların her birine “Web” sayfası adı verilir ve Web sayfalarına İnternet kullanıcısının bilgisayarında çalışan Web tarayıcısı adı verilen bilgisayar programları aracılığıyla erişilir. Web sayfalarında metin, imaj, video ve diğer multimedya ögeleri bulunabilir ve diğer bağlantı ya da link adı verilen hiper-bağlantılar ile başka Web sayfalarına geçiş yapılabilir. (Wikipedia) Temeli internet olmakla birlikte internet üzerinde kurulmuştur ve internet ile birlikte sunulan tüm mekanizmaların da kullanılmasını sağlamaktadır. Dünya üzerindeki tüm internete bağlı cihazlara ulaşım kolaylığı sağlar. Yer ve zaman farketmeksizin.

İnternet ağının evlerde kullanımı ise 1998 yılına kadar uzanmaktadır. Şu anda dünya çapında yaklaşık olarak 2 milyardan fazla insan günlük pek çok işini dijital ortamdan yürütmektedir. Dijital ağ bağlantısında ve kullanımında 2000'li yıllar ile birlikte büyük gelişmeler görülmüştür. (https://www.milleni.com.tr/blog/internet/internet-nedir)

Ülkemize kullanılan ilk internet bağlantısı 12 Nisan 1993 tarihinde kullanıma açılmıştır. Türkiye de dünyanın geri kalanında olduğu gibi interneti bilgi aktarımı yapmak için kullanmıştır. 1995 yılı içinde, dünyadaki gelişime paralel olarak, Türk girişimcileri de günden güne artan bir talep ile internet ortamını; web sayfaları, elektronik posta ve diğer servisleri ile kullanıcıların beklentileri doğrultusunda etkileşimli olarak, özellikle tanıtım ve pazarlama için kullanmaya başlamışlardır.(https://www.milleni.com.tr/blog/internet/internet-nedir)

1990'da ARPANET, 1995'te NSFNET miadını doldurdu. Böylece internete veri taşıma amaçlı erişimin önündeki engeller de ortadan kalkıyordu. 1990'ların ortalarından itibaren, anlık mesajlaşmalar, e-posta, VolP video görüşmeler ve tartışma forumlarıyla, bloglarıyla, sosyal ağlarıyla ve online alışveriş siteleriyle gelen world wide web, kültürümüzde ve toplumumuzda bir devrim yarattı. (Wikipedia)

İnternetin Tanımı

İnternet, dünya üzerindeki tüm bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan devasa büyüklükte bir elektronik iletişim ağıdı/aracıdır. İnternet kelime anlamı olarak bakıldığında; INTERnational ve NETwork yani birbirine bağlı bilgisayar ağları kelimelerinin ingilizcesinden kısaltılmış bir kelimedir. İnternet, birçok bilgisayar sistemini TCP/IP protokolü ile birbirine bağlayan dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağı olarak tanımlanır. (https://gemerekhem.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/58/03/199020/dosyalar/2018_02/24095202_Ynternet_ve_Eposta_YYnetimi_YalYYma_Notu.pdf)

İçerisinde dünya üzerindeki tüm yazılım ve bilginin kaynağı mevcuttur. Tüm bu bilgi ve bilgi ve yazılımsal kaynaklara ücretsiz ulaşılabilirlik imkanı sunar ve istenildiği taktirde bu kaynaklar cihazdan cihaza aktarılabilir. Yer — zaman farketmeksizin internete bağlanılabilir. İnternet, bağlı olduğu tüm cihazlarla birlikte kolayca iletişim kurabilir. İstenilen zaman ve mekanda, istenilen yere ulaşılabilir, dünyanın öteki ucundaki sistemlere mesaj ve veri aktarımı yapılabilir. Bu gönderilen mesajlar sadece bir kaç saniye içinde hedefe varır ve geri dönüş alınabilir.

İnternetin günümüzde bile gelişmesine devam ettiği bu süreçte bilginin kaynağına ulaşmak, kablolu ve kablosuz olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Her gün gelişen teknoloji sayesinde internete bağlantı kablosuz bir şekilde sağlansa da internete erişim hizmeti yerin altına döşenen kablo hatları sayesinde gerçekleşir. Kablolu bağlanma yöntemleri: Çevirmeli Ağ, ISDN, DSL, Kablo İnternet, Fiber Optik, Power Line; kablosuz bağlanma yöntemleri ise Wifi, Bluetooth, WiBRo, WiMax, Uydu İnternet, Irda, Long Term’dir. Gün geçtikçe bu bağlanma olanakları ve hızları artarken, internet aracılığıyla kapabileceğimiz şeylerin imkan ve olanakları da artmaktadır. Örneğin bir konunun araştırılması eskiden olduğu gibi kalın ansiklopedilerle yapıldığı gibi tek bir kaynaktan değil de tek cihazdan birden fazla kaynak görünümüyle yapılabilmektedir. Dünyanın başka bir ucundaki kişi, kurum ve kuruluşlarla online şekilde görüşülebilmektedir.

Web 1.0 sürecinde internet kullanıcıları Web 1.0 yetersiz kalmaya başladığında O’Reilly Media tarafından 2004'de kullanılmaya başlanan yalnızca okuyucu durumdaydı. İnsan etkileşimi yoktu, yani “pasif internet dönemi” de denilen o ilk zamanlarında ınfluencer, vlogger, fenomen laflarının dilimize pelesenk olacağı bile, internette konuşulabilecek bir konu değildi.(https://pazarlamaturkiye.com/gun-gectikce-populerlesen-yeni-medya-nedir-ve-ne-is-yapar/) Web 2.0 ile birlikte hayatımıza bir çok yeni kavram ve internet ortamı girmiştir. Web 2.0, 1.0’dan çok daha güçlü ve hızlı olmasının yanı sıra, ikinci nesil internet hizmetlerini toplumsal iletişim sitelerini, vikileri, iletişim araçlarını, internet kullanıcılarının ortaklaşa ve paylaşarak yarattığı sistemi tanımlar.(https://gemerekhem.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/58/03/199020/dosyalar/2018_02/24095202_Ynternet_ve_Eposta_YYnetimi_YalYYma_Notu.pdf) Web 2.0, insanlarla etkileşim kurmamızı sağlayan, interaktif etkileşim kurmamızı sağlayan bir ağdır. Bir çok sosyal medya uygulaması Web 2.0 ile birlikte hayatımıza girmiştir. Yeni medyayı en çok ilgilen, günümüzde kullandığımız bir çok kavramı hayatımıza sokan yeni medyanın gelişmesi için gerekli ekosistemi oluşturan ortam Web 2.0’dır.

Genel olarak hayatımıza giren yeni terimlerle birlikte ilgi alanlarını kategorize olarak görmek mümkün. Kullanılan bu organizeleme ve kategorizeleştirme internetin ekonomik değerini de doğrudan etkilemektendir. Web 2.0 ilk kullanılmaya başlandığı zamanlarda sosyal ağ sitelerini yani blog ve vikileri temsil etse de günümüzde içeriği her gün gelişen ve değişim geçiren teknolojinin yarar sağladığı hizmet sağlayıcı programları, içerik sendikalarını, kullanıcı programları, tarayıcılar için eklemler ve yamalar gibi bir çok ögeyi içinde barındırmaktadır.

Web 2.0 ile Hayatımıza Giren Bazı Ortamlar:

- Blog (Web Günceleri)(Blogger, Blogspot… vb)

- Wiki (İşbirlikli Yazarlık)(Wikipedia… vb)

- Sosyal Medya (Facebook, Twitter, Instagram… vb)

- Çoklu Ortam (Youtube, Vidivodo… vb)

- Dijital Kimlik (Linkedin, Kariyenet… vb)

- Forum (Donanımhaber, Kadınlarkulubü… vb)

- Sohbet (Whatsapp, Hangouts, Bip…vb)

Son gelişim sürecinde oluşturulmuş Web 3.0 ise elimizde kullandığımız tablet, telefon ve bilgisayarlarımız ile bağlantı kurduğumuz internet dönemidir.

Hayatımıza giren bu ortamlara genel anlamıyla sosyal medya derken günümüzde bu kaynakların oluşturduğu yeni meslek gruplarını görmek bile mümkün. İlk paylaşım 1971’de gönderilen bir e-posta iken günümüz teknolojisiyle fotoğraf, video paylaşımları yapabilmek mümkün. Yeni medyanın en önemli kaynaklarından biri olan internet ve sosyal ağ siteleriyle birlikte artık arkadaş edinme, yeni insanlarla tanışma, haberleri ve olayları birden fazla insan görüşüyle görme, insanların gün içinde neler yapabildiğini görmek ve eski unutulan arkadaşlıkları internet üzerinden bulmak çok daha kolay ve hızlı.

Yeni Medya Nedir?

Yeni medya yavaşça dijitalleşen dünyada hayatımıza girmiş bir kavramdır. Hayatımıza giren bu kavram aynı zamanda okullarda okunan yeni bölümler ve meslek guruplarını doğurmuştur. Yeni medyanın tanımını kısaca bilgisayarların işlem gücü olmadan oluşturulamayacak veya kullanılamayacak olan ortamlara denir şeklinde açıklayabiliriz. Yeni medya televizyon programlarını, dergileri, kitapları ya da kayıt üzerindeki yayınları içermez. Daha çok dijital ansiklopediler, internet ortamındaki bunun dijital dergiler, haber kanalları ya da Facebook ve Instagram gibi sosyal medya uygulamalarını içerisinde barındırır. Yeni medya kavramı, son yıllarda birçok kuramcı tarafından farklı şekillerde ve farklı biçimlerde kullanılagelmiştir. Manovich (2002) yeni medyayı 2000’li yılların sayısal teknolojileri ile tanımlarken, Gitelman ve Pingree (2003) ise 1740–1915 arasında geliştirilen iletişim teknolojilerini yeni medya kavramı içinde ele alır. (Makale: BİR SOSYALLEŞME ARACI OLARAK YENİ MEDYA — Alper Altunay )

Yeni medyanın kavramının hayatımıza girmesiyle birlikte oluşan bazı meslek grupları ise: yeni medya gazeteciliği, internet reklamcılığı, grafik tasarım, görsel iletişim tasarımı, medya teknisyenliği, web tasarımcılığı, sosyal medya uzmanlığı, basın ve medya danışmanlığı… gibi meslek gruplarıdır. Günümüz şartlarında bu ve bu tarz meslek gruplarında iş bulma imkanı oldukça yüksek olmakla birlikte günceldir de. Yeni medya hem geleneksel medyayı kapsayan hem de yeni ve eskiyi birleştiren yeni bir düzendir.

Yeni medyanın, coğrafi anlamda uzaklığın anlamını değiştirdiği, iletişim hızını arttırdığı ve kolaylığını sağladığı, interaktif bir iletişim biçimi oluşturduğu ve daha önce tanışmayan insanların farklı blog ve form hesapları oluşmasına katkı sağladığı düşünülmektedir. Ayrıca yeni medya ile birlikte sanat eserlerinin oluşumunda farklı ortamlar elde edildiği ve sanata farklı bir boyut kazandırdığı da su götürmez bir gerçektir. Özellikle, son on yılda sanat çalışmaları alanında kendine yer bulan yeni medya, sanatın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Sanat, geleneksel araçlar ile olduğu kadar yeni medya ile bütünleşerek kendi sunumunu gerçekleştirir. Daha önceki diğer sanat çalışmalarından farklı olarak, yeni medya, sanatı nesnenin odağından alarak daha dinamik ve aşamalar kaydeden bir yapı kazandırdı. Yeni medya ile şekillenen sanat çalışmalarını dinamik, interaktif, değişken olarak sınıflandırmak mümkündür. Bununla birlikte yeni medya, sanat nesnesinin geleneksel kavramlarının nesnelleştirilmesini engellemektedir. (Makale:Yeni Medya ve Sanat İlişkisi: Sinemanın Dönüşümü — Hasan Gürkan)

Geleneksel medyanın yerini çoktan almaya başlayan yeni medyanın oluşturduğu en yaygın araçlardan biri ise sosyal medyadır.

Sosyal Medya Nedir?

Sosyal Medya, kullanıcısının kendi ürettiği içeriği yayınladığı ve paylaştığı online bir ağdır. Web 2.0’ın kullanılmaya başlanmasıyla birlikte bir mesaj, düşünce ya da iletiyi, tek yönlü bir iletişimden, çift taraflı ve eş zamanlı iletişime dönüştüren bir araçtır. Zaman mekan sınırlaması olmadan paylaşım yapılabilecek, tartışmaların ve sohbetlerin esas olduğu bir iletişim şekli olarak da adlandırılabilir. Sosyal medya ve geleneksel medyanın gözle görülür en ortak özelliklerinden biri küçük ya da büyük kitlelere hitap etmekken bu iki kavramı birbirinden ayıran en temel özelliklerden biri ise erişimdir. Günümüzde sosyal medya uygulamalarına erişim geleneksel medya araçlarına olduğundan çok daha kolay ve hızlıdır.

Sosyal medya birçok kişi ve kurum tarafından aktif olarak kullanılmaktadır. Bir ürün ya da kurum kuruluşun reklamını yapmak sosyal medya sayesinde oldukça kolaylaştığı için daha fazla insana ulaşması mümkün. Hızlı erişim kolaylaşmakta, kullanıcılar içerikleri, makaleleri, haberleri, düşünceleri, günlük yaşanan olayları, fotoğrafları sosyal medya aracılığı ile görebilmekte görüşlerini yine bu sosyal ağ ile yansıtabilmektedir.(https://pazarlamasyon.com/sosyal-medya-nedir/) Sosyal medya üzerinde kişilerin birbirleri ile birlikte yaptıkları diyaloglar ve paylaşımları görmek mümkündür.

İlk sosyal medya uygulaması 1994 yılında Birleşik Krallık’ta kurulan Friends United, kullanan kişilere eski okul arkadaşlarını bulmayı vadediyordu. 1995 yılında dünya üzerindeki toplan web sitesi sayısı 1 milyona ulaşmışken 2000 yılının başlarında 70 milyon bilgisayar internete bağlı durumdaydı. İlk ciddi rakamlara ulaşan (üç ay içerisinde üç milyon kullanıcı) Friendster olmuştur. 2000 yılından itibaren artık bizlerin de aşina olduğu MySpace’in kuruluşu ve en popüler sosyal ağ olması, Linkedin’in kuruluşu, Blogger’ın Google tarafından satın alınması, Facebook’un Harvard Üniversitesi’nden başlayarak ABD’de üniversite öğrencileri arasında hızla yayılması gibi gelişmeler sosyal medyanın ortamını doğurdu.

Günümüzde bile halen kullanılmaka olan Facebook, öncesinde de benzer pek çok site olmasına rağmen gerçi yaşam ile sanal hayatı birleştirdiği ve güncel aralıklarla kendini yenilediği için sürdürülebilirliğini korumaya devam etmektedir. Facebook’la başlayan, günümüzde ise Twitter, Instagram, Flickr ve Pinterest ile bireylerin hayatında kendine daha çok yer bulan sosyal medya, artık her an yanımızda. Sosyal medya, hala gelişmekte ve hızla büyümektedir. Hala yaygın olarak Facebook, Instagram ve Twitter kullanılsa da çok geniş çaplı ve birbirinden değişik platformları da içerisinde barındırmaktadır.

İnternet Bağımlılığı

İnternetin hayatımıza soktuğu yeni iş imkanları ya da iletişim kolaylığı gibi konuların yanında bir de olumsuz olarak bizlere kattı bazı hastalıklar vardır. Göz sağlığının bozulması, sinir hastalıkları, anksiyete ve depresyon gibi tedavisi olan hastalıkların yanında internet bağımlılığı gibi tehlikeli bir durumla da karşı karşıyayız. İnternet aşırı kullanımı günden güne daha da artış gösteriyorsa, bu isteğin önüne geçilemiyorsa, internete bağlı olmadan geçirilen zaman önemini yitiriyorsa, yoksun kalındığında sıkıntı, huzursuzluk, saldırganlık ortaya çıkıyorsa, günlük işlevler, sos- yal hayat, okul ve aile hayatı giderek bozuluyorsa internet bağımlılığından söz edebiliriz. Bilgisayar önünden kalkamadıkları için evden dışarı çıkamayan, okulu bırakan, kliniğe gelemeyen bağımlı gençlerle karşılaşmaktayız. İnternet bağımlısı olan bireylerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, sosyal fobi, otizm spektrumu gibi psikiyatrik bozukluklar eşlik etmektedir. (Makale: İnternet Bağımlılığı — Prof. Dr. Behiye ALYANAK 2016)

İnternet bağımlılığının kaynağı davranışsal bağımlılıktır. Her ne kadar internet bağlımlılığı psikolojik bir hastalık olarak gözükmese de ciddiye alınması gereken ve tedavisi olan bir konudur. Bu bağımlılık durumu alkol, sigara ya da madde bağımlılığında olduğu gibi giderek artış gösteren bir kullanım durumuna sahiptir. Kişinin günlük yaşantısını ve yakın çevresini oldukça etkilemekle birlikte, kişide iletişim sorunları da oraya koymaktadır. Kendini toplumdan ve insanlardan soyutlayan kişilerde oluşan asosyallik durumu mümkündür. Bu da özellikle genç yaşta böyle bir bağımlılığa yakalanan çocukların gelecek yaşamlarını oldukça etkilemekte, özgüvensiz bir nesil hazırlanmasına öncülük etmektedir.

Sonuç

İnternetin doğuşuyla birlikte hayatımıza giren bir çok kavram ve meslek gruplarıyla birlikte yaşanan teknolojik gelişmeler gün geçmeden gelişmeye ve büyümeye devam etmektedir. Eskiye oranla iletişimin daha kolay ve hızlı olduğunu söylemek de mümkün. Bu gelişmelere ayak uydurmak her ne kadar zor da olsa güncel bir şekilde takip etmek, uzun vadede kişinin yararına olacak ve iş imkanı konusunda genç nesillere yardımcı olacaktır. Günümüz ve ilerisi için teknolojinin hayatımızın bir parçası haline gelmesi inkar edilemez. Yine de kullanılan bu kaynakları dozajında kullanmak her şeyden daha önemli çünkü her yenilik iyi olmayabiliyor. Bağımlılık durumuna kadar sürükleyebilecek bir durumun önüne geçilmesi ne kadar erken olursa kişi psikolojisi için o kadar iyidir. Teknoloji insanın kendini geliştirmesinde, iletişim kurmasında, ve daha bir çok olumlu ve iyi alanda kullanılabilir fakat sınır aşıldığı taktirde bir tehlike haline gelmektedir.

Kaynakça:

http://iibf.erciyes.edu.tr/guven/veri/internetin_tanitimi.pdf

Wikipedia

https://gemerekhem.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/58/03/199020/dosyalar/2018_02/24095202_Ynternet_ve_Eposta_YYnetimi_YalYYma_Notu.pdf

https://pazarlamasyon.com/sosyal-medya-nedir/

https://www.milleni.com.tr/blog/internet/internet-nedir

6) Makale:Yeni Medya ve Sanat İlişkisi: Sinemanın Dönüşümü — Hasan Gürkan)

7) https://pazarlamaturkiye.com/gun-gectikce-populerlesen-yeni-medya-nedir-ve-ne-is-yapar/

8) Makale: İnternet Bağımlılığı — Prof. Dr. Behiye ALYANAK 2016

--

--