Elbette ilk adım okumak. Farklı yapılara sahip ve çeşitli okur kitlelerine yönelik eserlere göz atmak iyi bir fikir olacaktır. Hayvan Çiftliği, Mülksüzler, Fahrenheit 451, Açlık Oyunları, 1984 gibi.
Toplumsal, siyasal problemler ve büyük felaketler distopik anlatıların çekirdeğini oluşturmaya oldukça müsaittir. Eserinizi üzerinde inşa edeceğiniz çekirdeği belirledikten sonra geri kalan ise onu zenginleştirmek.
Mekan ve/veya mekanlar belirlenirken eğer varolan bir yer seçecekseniz araştırmalar yapmalısınız. İkliminden okul saatlerine kadar hikayenize destek olacak bütün konularda bilgi sahibi olun. Eğer eserinizdeki mekanları siz kuracaksanız anlatınızda önemli yer tutan unsurları olabildiğince ayrıntılı ve tutarlı bir şekilde kurgulamalısınız.
Karakter oluştururken basit detaylarla başlamakta fayda vardır: Yaş, boy, isim, cinsiyet… Sonrasında daha spesifik özelliklere geçebilirsiniz: Korkular, zayıf yönler, arzular…
Mekan ve karakter bağlamında yapacağınız araştırmaları yazmaya başlamadan evvel olabildiğince ilerletmeye çalışın.Yazarken bir yandan araştırma yapmaya da devam edin.
Hikayenizin bütün ayrıntılarını bilmeden de yazmaya başlayabilirsiniz ancak elinizde mutlaka bir “plan” olmalıdır. Bütün şaşırtmaları, çarpıcı sahneleri, kritik diyalogları bilmeseniz de hikayenizin başını, ana dönüşleri ve sonunu bilmek yazarken yardımcı olacaktır. Elbette hikayeye yazarken yön vermek de bir tercihtir. Ancak fikrinizi tam olarak olgunlaştıramadığınızı düşünüyorsanız planlı hareket etmek daha olumlu olacaktır.
Sıra yazmaya başlamaya gelince, konu ve karakterlerin tanıtımı ile başlamak seçilebilecek en rahat yoldur. Etkileyici ve ilham verici bir ilk cümle ise muhteşem bir başlangıç.
