Sessizlik ve Farkındalık
Datça Köylü Pazarında Bir Sabah: Sessizlik ve Farkındalık
Köylü Pazarının Sakinliğinde Kendini Bulmak
Tatil Planlarında Beklenmedik Bir Sabah
Aslında alarmla uyanmak bu uzun tatil planımda yoktu fakat sıcaklardan dolayı burada kurulan pazarları görebilmek ya da alışveriş yapabilmek için erken kalkılması gerekiyormuş. Ben de öyle yaptım ve alarmla güzel bir Datça sabahına uyandım. Günaydın herkese.
Datça Pazarı: Merkez ve Köylü Pazarı
Datça’nın merkezinde haftada iki gün pazar olur. Bunlardan biri merkez pazar diğeri de köylü pazarı. Ben size bugün köylü pazarındaki gözlemlerimi aktarmaya çalışacağım. Datça Özbel Mevkinde bulunan bu pazarın diğer adı da Çarşamba pazarı. İkinci isminden de anlaşılacağı üzere Çarşamba günleri kurulan bu pazara üreticilerin bizzat kendisi katılmaktadır.
Eski Alışkanlıkları Yeniden Kazanmak
İş yerinde uzun saatler çalıştığımdan pazarlara uzun süre gitmiyordum. Belki en son pazara çocukken yine burada Datça’da gitmişimdir. Tabii aynı pazar olmadığı kesin; fiyatlardan bile belli.
Pazar Yerine İlk Adım: Sessizliğin Huzuru
Babamla saat sekiz olmadan yola koyulduk. Hava Datça’ya göre oldukça güzeldi çünkü günün sıcağı henüz yer yüzüne değmemişti.
Pazar yerine adım attığımızda ilk dikkatimi çeken şey sessiz oluşuydu. İnsanlar adeta sadece pazar arabalarını çeken ruhlar gibi hareket ediyor, hiç konuşmuyorlardı. Duyulan tek şey ruhların çektiği pazar arabalarının tekerlek sesi ve bazı mırıltılardı. Sanırım bunun nedeni insanların erken saatlerde orada olup, günün sıcağını hissetmeden sadece pazar görevini yerine getirmek istemeleriydi.
Farklı Bir Pazar Deneyimi
Bu sessizlik bana huzur verdi çünkü pazarlardan aklımda kalan gürültüydü. Birbiri ardına gelen cümleler benim için havada anlamsız konuşmalara dönerdi. Bu sessizlik hoşuma gitti, sanki pazara gelmemiştik de kutsal bir mekanı ziyaret ediyorduk.
Alışveriş Başlıyor: Salatalık ve Domates
Alışverişimize başlamıştık ve listenin en başında salatalık vardı. Tezgahların birine yaklaştık ve alacağımız salatalıkları seçmeye çalışıyorduk. Tam o sırada tezgaha bir hanımefendi yaklaştı ve tezgahın arkasında olan iki kadına da selam sabah vermeden agresif bir tonla
Domatesler çok yumuşak
dedi ve gitti.
Pazarın Emektarları: Sessizlik ve Şefkat
Pazar tezgahının arkasındaki iki kadın birbirine öylece bakakaldı. İlk şoku atlattıktan sonra bizimle ilgilenen kadın Muğla şivesiyle ve hafif üzgün bir şekilde “Neden öyle dedi ki? Bu domateslerin neresi yumuşak kız?” dedi. Şivenin etkisiyle ya da müşteri olan hanımefendinin karşısındaki kadınları konuşmaya muhatap görmemesinden olacak ki ben tezgahtar kadınlara bir hayli üzüldüm.
Pazar yerindeki köylü emektarlar, ürünlerini satıp geçinmenin derdindeler. Ürünü eleştirirken karşı tarafı dinlemek önemlidir. Çünkü pazardasın; oradaki satıcı o ürünün çiçek halini biliyor. Çocuk yetiştirmek gibi düşünün bunu.
Profesyonel Hayat ve Pazardaki Sessizlik
Böylesi bir durumu hayatımda ilk defa yaşıyordum ama o pazar yerinde kadının hissettiği şey bana tanıdık gelmişti. Pazardaki bu sessizlik bana profesyonel hayattaki empati eksikliğini hatırlattı.
Empati ve Anlayış: Hayatın Her Alanında
O domates gerçekten yumuşak olabilir ya da projeler bazen hedefe ulaşamayabilir. Ancak, bu tür durumlarda önemli olan empati ve anlayıştır. Hayatın her alanında karşımızdakini anlamaya çalışmak, başarıya giden yolda en büyük adımdır. Empati, sadece profesyonel yaşamda değil, insan ilişkilerimizin her anında bizi ileriye taşır.
Sonuç: Pazarda ve Hayatta Empati
Datça’daki köylü pazarı, empati ve anlayışın ne kadar değerli olduğunu hatırlattı. Hayatta da karşılaştığımız küçük aksilikler bizi yolumuzdan alıkoymamalı. Empati kurarak, sabırlı ve anlayışlı olmalıyız. Çünkü gerçek başarı ve mutluluk, karşımızdakini anlamaktan ve birbirimize destek olmaktan geçer.
Sağlıcakla kalın.
Editör: Berfin Yeşilyurt