ARALIKSIZ ARALIKLI ORUÇ

yemekyemek
yemekyemek
Published in
4 min readJan 11, 2021

ARALIKLI ORUCA ARALIKSIZ DEVAM!

İnsanın kendi iradesiyle kendine bir düzen oluşturup, sonrasında da bunun faydasını görmesi kadar güzel olan çok az şey vardır diye düşünüyorum.

Her ne kadar aralıklı orucun her kuralına uymasam da, gene kendimden bir şeyler kattığımı düşünürsek eğer gerçekten bir düzen oluşturduğumu söylemek yalan olmaz. Yanlış anlama olmasın kimseyi bu konuda yönlendirmek istemem ama az da olsa kendi kurallarımı koyuyor olmak diyet yapmamı daha çok kolaylaştırıyor (şahsi fikrim).

Bu haftanın konusuna gelecek olursak, geçen hafta da söylediğim gibi en azından 2–3 hafta daha aralıklı orucu uygulamaya devam edeceğim. Daha önce aralıklı orucu bu kadar uzun soluklu denemediğim için, bende sizlerle ilk defa tecrübe ediyor gibiyim açıkçası. Bu yüzden bu haftayı ‘intermittent fasting part:2’ olarak adlandırmak yanlış olmaz. Nedeni ise; geçen hafta sporsuz, dümdüz hatta bazı gece kaçamakları yaparak uyguladığım bu diyeti bu hafta biraz daha ciddiye aldım diyebilirim.

Bu kararı vermemde etkili olan şey ise beş günlük yılbaşı karantinası. Beş gün diyorum çünkü; size de oluyor mu bilmem ama hafta sonu karantinalarından çıktıktan sonraki bir günüm dış dünyaya adapte olmakla geçiyor ve kendimi sersem gibi hissediyorum. Bu yüzden tüm bu beş günü güzel değerlendirmek adına midem, iradem ve ben ortak bir kararla bunu devam ettirebileceğimize karar verdik. Ha bu arada, her hafta vücudunuza danışın derken laf olsun diye demiyorum ben gerçekten danışıyorum (P.S. henüz delirmedim).

Peki Evde Diyetimi Nasıl İyi Değerlendirdim?

Zaten yılbaşı karantinasına girene kadar, Pazartesi’den Perşembe’ye dört günüm vardı. Bu dört gün olabildiğince doğa yürüyüşü yapmaya çalıştım. Ben koşmayı seven biri değilim mesela yedi sene tenis oynadım inanın bir kere koştuğumu hatırlamıyorum. Durum böyleyken tempolu yürümek en iyisi diye düşünerek hususi yürüyüşe çıkmasam bile markete, fırına, eczaneye ve benzeri yerlere yürüyerek giderek hareket alanımı arttırdım.

Vücudumuz hareketsizliğe o kadar alışmış ki, emin olun iki kat fazladan çıktığımız merdiven bile şuan da bizlere etki ediyor. Bu yüzden ‘üç adım fazla yürüyüpte mi kilo vereceğiz?’ demeyin ve hareket alanınızı mutlaka genişletin.

Gelelim yılbaşı karantinasına, bu durumda biraz şanslı olduğumu söylemeliyim çünkü yaşadığım yer itibariyle dışarı çıkma ve spor yapabilme konusunda oldukça rahatım. Bodrumda yaşadığım için ve evimin bir bahçesi olduğu için dışarı çıkmasamda, bahçede köpeklerimle top oynayabilmek bile günlük hareket ihtiyacımı karşılamama yetiyor. Bu yüzden izole olduğum bu dört günde vücudumun evdeki yataklara, koltuklara ve diğer rahat her alana karşı koyabilmesi için elimden geleni yaparak bahçeye indim top oynadım, köpeklerimle sahilde yürüyüş yaptım (biliyorsunuz köpek sahiplerine böyle bir izin var), markete gidilmesi gerektiğinde de yürüyerek ben gitmeyi tercih ettim.

Sizler de hareket alanınızı genişletmek için çevre bölgelerinizdeki sahillere ya da ormanlık (yeşil) alanlara yürüyerek gitmeyi tercih ederek hareket alanınızı genişletebilir, hatta apartmanınızdaki merdivenleri günde 5–10 kere inip çıkarak bile bu arayı kolaylıkla kapatabilirsiniz. Sonuçta maksat hareket etmek.

Hareket Etme Mücadelesi Diyet İle Birleşince Neler Oldu?

Spor ve diyet bir arada benim için oldukça etkili oldu fakat, bu ikisi kadar önemli olan, hatta çok daha önemli olan bir şey varsa o da ‘psikoloji’dir. İkinci haftasında olduğum aralıklı orucu uygularken özellikle dikkat ettiğim şey psikolojimdi çünkü ne zaman kaçamak olduğunu düşündüğüm bir şey yesem ve bunu kafama takarak dert edinsem o gün ya da ertesi günü kendimi kilo almış gibi hissediyordum.

Bu yüzden spor ve diyet ikilisini bir arada uygularken aynı zamanda psikolojik olarak kendime yüklenmeyerek; kendimi, vücudumu, yemek yeme arzumu ve göbeğimi mutlu edecek şeyler yapmaya da özen gösterdim diyebiliriz.

Buna ek olarak biraz beslenme düzenimden bahsetmem gerekirse eğer; yediğim şeylerde değişiklik yapmadım. Son zamanlarda anlamadığım bir şekilde et yeme isteğim olmadığında proteini olabildiğince süt ürünlerinden almaya çalışıyorum ve sadece sebze yemekten büyük bir mutluluk duyuyorum çünkü, sebze ve bakliyat ikilisinin uyumu ve sonsuz yemek seçenekleri beni oldukça tatmin ve memnun ediyor.

Açlık Otu

Adı üstünde ‘açlık otu’!

Yemek yeme düzenimde ve seçeneklerimde bir değişiklik olmasa da, düzenime kattığım yeni bir şey var ‘açlık otu’. Açlık otu tüm aktarlarda rahatlıkla bulabileceğiniz ve fiyatı da oldukça uygun olan faydalı bir çay. Aslında benim açlık otu ile tanışmam bilinçli olmadı, uzun zamandır çektiğim gaz problemi ve bağırsak problemlerine ilaçlarla değil de doğal bir yol ararken aktarın önerdiği çay bağırsak sistemimi düzenlerden rahatlıkla ödem atmama ve kilo vermeme de yardımcı oldu, açlık otu da mutlaka aklınızda bulunsun.

İkinci haftamdan bildirirken, aralıklı oruçtan şimdilik memnun olduğumu söyleyebilirim ama haftaya başka bir diyete transfer olmam an meselesi.

O zamana kadar sağlıkla kalın, sağlıklı kalın.

Helin Gençoğlu

--

--

yemekyemek
yemekyemek

Doğanın bizlere sunduğu besinleri; Nisan ile yaşam şekliniz haline getiriyor, Helin ve deneyimleriyle beraber bu besinleri diyetlerle buluşturuyoruz.