FRUTARYEN OLMAYI DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
Ne bu frutaryenizm?
Frutaryen beslenenler sadece meyve ve çekirdekli besinleri tüketiyor diyebiliriz.
Frutaryen beslenenler, meyvelerin ağaçlar tarafından hayvanlar ya da insanlar için üretildiği ve tüketildiği sonrada, çekirdeklerinin boşaltım yoluyla çok daha farklı yerlere ulaşabileceğini düşünüyorlar.
Bu da frutaryenlerin meyveyi gönül rahatlığıyla yemelerinin yolunu açıyor.
Frutaryen beslenenler bir besini tüketmek için mutlaka dalından kopmasını ve yere düşmesini bekledikleri söylense de aslında frutaryenler meyve yeme konusunda bu kadar katı değiller, mutlaka dalından düşmesini beklemiyor. Çünkü frutaryenizme göre meyvenin çekirdeklerinin uzaklara taşınmasını sağlamak büyük önem taşıyor.
Sebzelerin de canı yanar…
Ama sebzelerin kökünden kopartılması onlar için engel arz ediyor çünkü, bu kopartılma durumu ya da sökülme durumu bitkilerin de canının acıdığını düşündürüyor. Bu sebeple meyve yemek onlar için gayet taze ve iç rahatlatıcı bir durum.
Genelde bu beslenme çeşidini veganlar veya vejetaryenler uyguluyor çünkü bu beslenme tarzında hayvansal gıdalara tabii ki yer yok.
Kilo Önemli…
Tabii ki bu beslenme çeşidinde kilo vermek mümkün. Çünkü yağ ve karbonhidrat hayatınızdan çıkıyor. Çok daha taze, hafiflemiş ve sağlıklı hissetmeniz çok normal. Kilo vermekte uzun vade de ya da kısa vade de tabi ki mümkün olabiliyor. Fakat bu durumun zorlukları büyük. Sebze de tüketilmediği ya da çok az tüketildiği için protein alabileceğiniz hiçbir alan kalmıyor. Bu da sağlık sorunlarına özellikle bağışıklık sisteminin zayıflamasına, unutkanlığa ya da yorgunluğa yol açabilecek bir beslenme tarzı.
Bir de ona kulak verin…
Sizlerin de bildiği gibi kendi Instagram hesabımdan yaptığım anketler sayesinde birçok kişiye ulaşabiliyorum. Ve bu hafta maalesef sadece bir kişiye ulaşabildim. Çünkü herkes meyveyi ek gıda olarak yerken hayat tarzı haline getiren kişi sayısı yok denecek kadar az.
Bu hafta Kaan Erküçük’ ün tecrübesinden bahsedeceğim. Bu beslenme çeşidini 1 hafta kadar deneyen Kaan yaz meyvelerini ve kırmızı meyveleri çok sevdiğini söylüyor. Bu sebeple genelde karpuz, çilek, karadut, kavun ve şeftali gibi meyveleri tüketmiş. Kaan asla ağırlık hissetmediğini aksine oldukça taze ve hafif hissettiğini savunuyor. Çok uzun süre deneyimlemediği için aşırı bir belirtiden bahsetmeyen Kaan, meyve çok sevse de bazen yoğurt veya peynir de tükettiğini söylüyor. Uzun süreli olsa tabii ki çok daha fazla değişim göstereceğini düşünen Kaan kilosunda az da olsa bir değişiklik olmasının yanında ekonomik olarak da zorlanmadığını aksine normal besin tüketiminden çok daha az harcadığını da ekledi. Son olarak da her ne kadar kendisini hafif hissetse de sebze ve et içeren normal bir diyetin yerini tutmayacağını ekleyerek yorumlarını benimle paylaştı.
Bu haftaki yazımın sonuna geldim. Çok fazla tercih edilmeyen ve bilinmeyen bir beslenme çeşidi olan frutaryen beslenmeyi denemek isterseniz mutlaka bir uzmana başvurmalısınız. Çünkü bu beslenme çeşidinde temel ihtiyaç olan protein tüketimi yok veya çok az. Bu sebeple sağlığınızı düşünmek zorundasınız. Unutmayın ki sağlığınız her şeyden önemli. Kendinize iyi bakın. Sağlıkla kalın.
