GLÜTEN YOK, SAĞLIK VAR!

Glütensiz beslenme de neymiş?

Nisan Yavuz
yemekyemek
4 min readApr 18, 2021

--

Glüten dediğimiz şey, buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıl ürünlerinin içinde barınan bir çeşit protein grubudur. Tamamen doğal olan bu madde, buğdayın son yıllarda değişen genetik yapısından kaynaklı olarak insan vücudunun hassasiyet gösterdiği bir madde haline geldi.

Bu işin temelinde glütensiz beslenme veya glüten diyeti (özellikle çölyak hastaları için) ekmek, pasta, makarna, pizza gibi her türlü unlu mamulü, paketli birçok ürünü ve bira gibi glüten içeren içecekleri kesmek anlamına geliyor.

kaynak/ Shutterstock

NEDİR BU ÇÖLYAK?

Çölyak hastalığı (glüten enteropatisi), bağırsaklardaki sindirim işlemini sağlayan villus yapılarının bozulması nedeniyle, yiyeceklerde bulunan besin değerlerinin emilmesini engellemesi durumudur.

Ve bu durum bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir.

Çölyak hastalığı, glüten barındıran gıdaların tüketiminde belirtilerini göstermeye başlıyor ve ömür boyu süren bir alerjik hastalık haline geliyor. İlk başta çölyak hastalığı için ortaya çıkmış olan glütensiz ürünler, zamanla birçok kişi tarafından tercih edilmeye başlandı.

Glüten alerjisi olan kişilerde meydana gelen semptomlar şu şekilde; yorgunluk, kabızlık, ishal, kilo alımı, kilo kaybı, gaz, karın ağrıları, mide krampları, mide bulantısı.

Lady Gaga, Ryan Phillipe ve Victoria Beckham gibi glütensiz beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmiş birçok ünlünün de etkisi ile glütensiz beslenme ve glütensiz ürünler gün geçtikçe popülerliğini artırıyor.

Ama tabi ki bu demek değil ki, her glütensiz gıda sağlıklıdır. Tabii ki hayır! Şeker ve çikolata içeren bir sürü paketli glütensiz ürün bulunuyor. Farklı un çeşitleri ile sayısız tatlı çeşidi yapabilirsiniz. Beraberinde pirinç ve patates gibi şeker ve nişasta oranı yoğun birçok besin de glütensiz beslenmede kullanılıyor.
Bu sebeple kilo vermek için düşük kalorili ve şekersiz bir beslenme tarzında iseniz bu ürünlerin hepsi sizin için uygun olmayabilir. Doğru araştırma ve bir beslenme uzmanından alınan tavsiyeler sizi çok daha doğru yönlendirebilir.

kaynak/ 123RF

BİR DE ONLARDAN DİNLEYİN…

Şimdi sizlerle glütensiz beslenmeyi denemiş ve bunu yaşam tarzı haline getirmiş kişilerin bana aktardığı deneyimleri sizinle paylaşacağım.

Bu hafta şahsi Instagram hesabımdan yapmış olduğum ankette ulaştığım Ziya Nemutlu ve Rüyam Önder’in glütensiz beslenme ile ilgili olan tecrübeleri ile sizleri baş başa bırakıyorum.

Ziya Nemutlu glütensiz beslenmeyi 10 gün denemiş. Sporla beraber denediği için kendisini çok daha enerjik hissettiğini söylüyor ve algılarının çok açık olduğunu hissettiğini belirtiyor.

Tabi ki negatif etkileri de olan bu beslenme çeşidinde Ziya’yı en çok etkileyen şeyler metabolizmasının yavaşlaması ve ekonomik açıdan zorlukları.

“Kendime tatlı patates alıyordum onunla çok güzel tarifler yaptım ama yine de o kadar fahiş fiyatlar söz konusu ki önünü almanız mümkün değil. Markete gidip ürünlere baktığınızda üstünde “glütensiz” yazan bütün ürünlerin fiyatları çok yüksek.” diyen Ziya, “çok nadiren de olsa kaçamak yapmak istediğimde glütensiz atıştırmalıklara bakıyordum fakat bu sefer fiyatlar direk 2 katına çıkıyor. Bence bunun önüne geçilmeli” diye de ekliyor.

Genel de öğlen veya akşam yemeklerinde kırmızı et tüketen Ziya bu besinleri hindistan cevizi yağı ile tükettiğini de ekledi. Son olarak bu beslenme çeşidinde bazı etkilerin psikolojik olabileceğini yani enerjik hissetmek daha sağlıklı hissetmek gibi durumların psikolojinizle bağlantılı olabileceğini de söylüyor.

kaynak/ Behance

Rüyam Önder’in durumu daha farklı çünkü onun glüten alerjisi var ve bu alerjisini 21 yaşında fark etmiş. İlk başta bu alerjinin belirtileri bulantı, kusma ve bağırsak sıkıntısı yaratmasıyla başlamış. Hatta zehirlendiği düşünülen Rüyam’ın mide endoskopisi ile tanı konmasıyla glüten alerjisi olduğu anlaşılmış.

Genelde çok mayalı glüten içeren pastane ürünlerinden etkilenen Rüyam, börek ve poğaça türü hiçbir besini tüketemediğini belirtiyor. Evine aldığı glütensiz un, pirinç unu, çikolata sosları, bisküviler ve tüm atıştırmalıklarını Carrefoursa’nın glütensiz ürün bölümünden temin ettiğini söylüyor.

Rüyam’da bu glütensiz beslenme çeşidinin maliyetli olduğunu söylüyor. Çünkü; bu çeşit ürünleri temin etmenin zor olduğu ve az tüketildiği içinde fiyatların çok yüksek olduğunu belirtti. “Genelde gittiğim cafe ve restaurantlar hep belli çünkü glütensiz yiyecek menüleri olan ve bu gibi alerjik durumlara hassasiyet gösteren yerleri tercih ediyorum.”

İzmir gibi büyük bir şehirde bile glütensiz besinler bulmak gerçekten çok zor ve pahalı. Bunun sıkıntısını çok çeken Rüyam ayrıca bağırsak mikroorganizmalarını besleyen ek ilaçlar ve probiyotikler kullandığını da belirtiyor.

Bu haftalık yazımın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Glütensiz beslenmeyi denemek istiyorsanız yine de bir beslenme uzmanına danışmanızı öneriyorum çünkü unutmayın ki sağlığınız her şeyden çok daha önemli. Sağlıklı mutlu kalın, haftaya görüşmek üzere…

--

--

Nisan Yavuz
yemekyemek

İzmir Ekonomi Üniversitesi — Medya ve İletişim