PEKİ, BEN NASIL BESLENİYORUM?
Pandemi benim beslenmemi nasıl etkiledi?
Herkese merhaba! Ben Nisan Yavuz. Bugün biraz farklı bir format olarak Covid-19 döneminde nasıl beslendiğimden ve rahatsızlığım sebebiyle beslenme düzenimin değişkenliğinden bahsedeceğim.
Hepimizin bildiği gibi dünyanın gündemini en çok işgal eden sağlık sorunu olan Covid-19 her sektörü çok etkiledi. Fakat ekonomi ve sağlık hepimizi ilgilendiren ortak bir konu. Bu dönemde sürekli evde oturmak, okulların ve iş yerlerinin kapanması tabi ki herkesin eve kapanmasına sebep oldu. Ve büyük bir çoğunluk tamamen yemek yemeye odaklandı. Kilo alımları, hareketsizlikten kaynaklı rahatsızlıklar gibi birçok sorun oluşmaya başladı hayatlarımızda. Peki bu durum beni beslenme ve ekonomik açıdan nasıl etkiledi? Hadi bakalım biraz da sizi kendi hayatımla baş başa bırakıyorum.
Covid-19 benim hayatımı da herkesin olduğu gibi farklı ve yorucu etkiledi diyebilirim. Belki sizlerin de kronik hastalıkları vardır ve bilirsiniz ki bağışıklık sisteminizin her zamankinden çok daha güçlü olması bu gibi durumlarda çok önemlidir. Benim zehirli guatr gibi bir rahatsızlığım vardı ve hala da küçük problemlerle uğraşıyorum. Erken teşhis konulamadığı için, neredeyse 2 sene kadar bir tedavi sürecim vardı. Çok fazla ilaç kullanmak durumunda kalınca bu durumun yararlarının yanı sıra zararlarını da düşünmek zorundasınız. Beslenmeniz ne kadar iyi olursa ilaçlar o kadar yararlı oluyor ve başka organlara olan zarar en aza indirgenebiliyor. Ben normal yaşantımda maalesef ki çok yemek seçen bir insanım. Benim için beslenme cidden çok zor ve zahmetli bir durum.
Bu süreçte bağışıklık sistemimi sürekli vitaminle desteklemek zorunda kaldım. Bu vitaminlerin de zamanla fiyatı çok arttı ve artık besinlerle de takviye şart oldu. Çok fazla kırmızı et, yumurta veya süt ürünü tüketebilen bir insan değilim. Ama insan zorunda kalınca her şeyi tüketmesi gerektiğini anlıyor. Sebze ağırlıklı bir yaşam sürüyorum aslında ama Covid-19'un ilk zamanlarından beri hayatıma olabildiğince proteini sokmaya çalışıyorum.
Hastalığım yüzünden tükettiğim tuzun bile iyotsuz olması gerekiyordu. Kafein tamamen yasaktı hatta hastalığım kalbime baskı yaptığı için bir kat merdiven çıkmam bile yasaktı. Bu sebeple çok hareketsiz ve kilo almaya müsait bir dönem geçirdim. Ama tabi ki buna çok dikkat ederek hayatımdan şekeri neredeyse tamamen çıkarttım. Karbonhidratı olabildiğince azalttım.
Tabi 2020 Haziran’da ameliyat oldum ve artık daha fazla dikkat etmem gereken dönem geldi. Hayatıma sağlıklı devam edebilmem için sürekli meyve, sebze ve protein tüketmem gerekiyordu. Covid-19'un en çok ekonomiyi vurduğunu market alışverişlerinde inanılmaz paralar ödediğimde anladım. Doğal olsun diye pazardan yaptığım alışveriş bile 2 belki 3 katına çıkmıştı. Ama bazen yapabilecek hiçbir şeyiniz kalmıyor ve son çare o fiyatları cidden kabul etmeniz gerekiyor.
Neredeyse bir sene bu şekilde geçti. Ve şu an hala bağışıklık sistemime çok iyi bakmam gerekiyor. Artık un, şeker, nişasta gibi ürünleri hayatımdan yavaş yavaş çıkartmam gerektiği ve olabildiğince çok protein ve kalsiyum tüketmem gerektiği doktorum tarafından özellikle belirtildi. Bir önceki yazımda belirttiğim gibi glütensiz ürünlerin fiyatlarının 2 katına çıkması herkes tarafından bilinen bir durum. Umarım ki biraz ekonomik şartlar düşünülerek bu gibi özel ürünlerin fiyatları normale dönebilir.
Çünkü unutmayalım ki hiçbir zaman ekonomi sağlığımızın önüne geçmemeli. Ne kadar mümkün olabilirse. Her zaman dediğim gibi, sağlığınız her şeyden önemli. Haftaya görüşmek üzere…
