PESKETARYEN HALA ACEMİ!

Diyet halini denedim!

Helin Gençoğlu
yemekyemek
4 min readMay 23, 2021

--

Kaynak/My Lost Atlantis

Geçtiğimiz haftalarda et yemenin dünyamıza, iklim değişikliğine ve sağlığımıza ne şekilde etki ettiğini anlattığım bir yazı yazmıştım. Yazdığım bu yazının kapsamlı araştırmalarını yaparken öğrendiğim bilgiler, daha o gün kırmızı ve beyaz eti hayatımdan tamamen çıkarmama sebep oldu. İlk başlarda bunu başarmanın tek yolunun vejeteryan olmak olduğunu düşünüyordum, fakat Nisan sayesinde pesketaryen beslenme ile tanıştım. Pesketaryen beslenmeyi, et olarak sadece deniz ürünleri tüketen bir vejeteryan beslenme gibi düşünebilirsiniz. Bu beslenme şeklini kendi hayat tarzım haline getirmeye başladıktan bir hafta sonra, yaşadığım bazı gerçekler beni pesketaryen diyetini uygulamak zorunda bıraktı. Her beslenme şeklinde olduğu gibi, sebze ve sağlıklı besinlerin de bir oranı olması gerektiğini yaşayarak öğrendim. Bu yüzden bu hafta pesketaryen diyeti ile sizlerleyim.

Kaynak/mindful.org

Pesketaryen beslenme ile pesketaryen diyeti arasındaki fark nedir?

Aslında hem beslenme şekli hem de diyeti çok belirgin ve çok basit farklara sahip. Pesketaryen beslenme et içermeyen (deniz ürünleri hariç) her yemeği yiyebilmenize olanak sağlıyor. Örneğin, kremalı ve sebzeli makarna pesketaryen beslenmeye uygunken, yeşil salata da tüketebileceğiniz yemekler arasında, fakat dengeyi kurmak bizlere ait. Tabii pesketaryen diyetinde bu denge çok daha önemli. Sadece sebze ve bakliyat tüketmek kilo verileceği anlamına gelmediği için, diyet tarafını uygularken makarnayı sadece yoğurt ile tüketmek, öğünleri salata veya ızgara balıklarla doldurmak çok daha doğru olacaktır.

Kaynak/foicey.com

Benim deneyimim!

İki haftadır et yememenin ve sebze ağırlıklı beslenmenin vücuduma etkisi mutluluk verici oldu. Ayrıca, sağlıklı ve doğal içerikli besinleri kararında tüketmem sayesinde hafif ve enerjik bir hafta geçirdim. Tabii biraz üşengeçliğime de ara verdim ve hareket etmeye başladım. Motivasyonum ve enerjim el verdikçe ip atlıyorum, sabah yürüyüşlerine çıkıyorum ve bisiklete biniyorum. Özellikle yazın erken gelmesi ve havaların bu denli ısınması sayesinde ağır yemekleri hayatımdan istemsizce çıkardım. Aynı zamanda gene havaların ısınmasına bağlı olarak vücudumun ihtiyaç duyduğu su miktarının artması dolayısıyla daha fazla su tüketiyorum ve bu durum bana pesketaryen diyetinde artı kazandırıyor.

Kaynak/Freepik

Sonuç olarak neler yedim?

Kısaca, neler yediğimden ve nasıl bir program uyguladığımdan bahsetmek istiyorum. Sabahları kendimi kahvaltı yapmaya zorlamadım. Kahvaltı yapmadığım sabahlar kocaman bir bardak posalı detoks suyu veya sütlü soğuk filtre kahve içtim. Kahvaltı yaptığım sabahlarda, yeşillik (roka, maydanoz, salatalık, biber), yumurta, peynir ve siyez unlu ekmek tüketmeye özen gösterdim. Öğle yemeklerinde, eğer dolabımda varsa zeytinyağlı yemekler, eğer yoksa kolay hazırlanabilen salatalar yedim. Akşam yemeklerinde ise sezonu açılan o meşhur menüyü tercih ettim: Karpuz, peynir ve ekmek. Bazen ekmeğin yerini sade makarna aldı. Bunun haricinde günde ortalama iki ya da üç litre su tükettim. Bir litrelik suluğumun içine iki adet çubuk tarçın, bir küçük zencefil, yarım limonun dilimlerini ve bir çay kaşığı el yapımı elma sirkesi ekledim. Suyuma bu besinleri eklemem sayesinde metabolizmam iki kat hızla çalışmaya başladı. Normalde rutinim olan yeşil çayı sıcak olduğu için artık içemediğimden, arayı bu tarz içeriğe sahip sularla kapatabiliyorum.

Kaynak/The Kitchn

Ekonomik açıdan hayatımda nasıl bir değişiklik oldu?

Önceki yazılarımdan da bildiğiniz gibi, genel olarak yemek yeme alışkanlıklarım sebze ve bakliyat üzerine kurulu. Küçük yaşımdan beri et yemeklerinden ziyade, evimizde zeytinyağlı sebze yemekleri pişerdi. Tabii alışkanlıklar kolay bırakılmadığı için, pesketaryen olmamın cebime olumsuz bir etkisi olmadı. Hayatımdan çıkardığım besinler ile şimdilerde yeme alışkanlığı kazanmaya çalıştığım besinler, ekonomik açıdan birbirini dengeledi. Örneğin, öncelerde kasaptan aldığım köfteye ortalama otuz lira ödüyorsam şimdi vegan köfteye yarı fiyatında bir ücret ödüyorum. Beslenme alışkanlıklarıma et olarak sadece deniz ürünlerini eklemek elbette biraz beni zorluyor. Her akşam karides ve ahtapot yemek yerine, haftada ortalama iki gün uygun fiyatlı ve taze bir balık tüketmek benim için çok daha mantıklı. Zira diğer deniz ürünlerinin fiyatları uçmuş durumda. Sonuç olarak pesketaryen beslenmek ekonomik açıdan sizleri ekstra zorlayan bir beslenme şekli değil. Günümüzdeki et fiyatlarını düşünürsek eğer, daha bile uygun maliyetli demek doğru olur.

Kaynak/The Irish Times

Uzun yazımın kısası!

Tüm bu uyguladığım program sayesinde bu hafta 1 kilo verdim. Az çok demeyelim çünkü, bu bir kilo yağ oranımdan gitti. Pesketaryen olmayı ben sevgiyle sizlere tavsiye edebilirim, özellikle yaz aylarında pesketaryen diyetini uygulamak benim şu ana kadar beslenmem konusunda verdiğim en güzel kararlardan biri oldu.

Sizler de herhangi bir beslenme şekline ve diyete başlamadan önce ilk olarak kapsamlı bir araştırmayı, vücudunuza danışmayı veya doktorunuza sormayı unutmayın.

Sağlıkla kalın, sağlıklı kalın.

--

--