Algoritmalara Güvenebilir miyiz?

Ömer Kıraç
Yetkin Yayın
4 min readOct 15, 2021

--

Hiç düşündünüz mü, ileri bir yaşınızda hastaneye gidiyorsunuz ve karşınızdaki yazılım size ameliyat olmanızı yoksa hayatınızın tehlikede olduğunu söylüyor. Nasıl hissederdiniz?

Hadi durumu biraz daha ileriye götürelim ve şöyle düşünelim: Yazılımın ameliyat kararına karşı çıkan bir doktor da yan masanızda oturuyor. Bu durumda kimin kararına güvenirsiniz?

Bir film karesi gibi gelen bu sahne gelecekte mümkün olacak fakat bizim algoritmalar yerine insanları tercih etmemiz muhtemel. Aslında algoritmalar her gün bizim için kararlar veriyor. Bir yere giderken bize rota çiziyor. Yol boyunca dinlediğimiz şarkıları analiz edip sıradaki şarkıyı seçiyor. Yemek yiyeceğimiz zaman restoran veya yemek seçmemize etki ediyor. Akşam eve gelince bu filmleri sevebilirsin diye önerilerde bulunuyor.

Aynı zamanda algoritmaların bizleri geride bıraktığı pek çok alan mevcut. Örneğin Kasparov-Deep Blue karşılaşmasını kimin kazandığını biliyoruz. Alpha Go’ nun 18 kez dünya şampiyonu olan Lee Sedol’ u yendiğini de. Tavla, Scrabble gibi oyunlarda da algoritmalar bizi geride bıraktı. Bunları gördüğümüz halde neden algoritmalara saygı duymuyoruz? Bunun bazı sebepleri var.

Algoritmalara neden saygı duymuyoruz?

• Algoritmalar, deneyimlerden ders çıkarma yeteneğine sahip değil.

• Algoritmalar, insan ruh halini ve duygusunu anlamadan karar verir.

• Algoritmalar, insanlar gibi verdikleri karardan veya yaptıkları hatadan sorumlu değil.

• Algoritmalar, kirli verilere karşı hassastır ve ders çıkarma becerilerine sahip olmadıkları için aynı hatalı tahminleri sürdürürler.

• Deep Blue, Alpha Go gibi günümüz örnekleri Dar Yapay Zekaya sahip. Bu yüzden sadece bir konuda uzmanlaşmış durumdalar.

Algoritma öngörülerinden önce veriyle alakalı konular önem teşkil eder.

Algoritmalara Güvenmemiz İçin Ne Olması Lazım?

Algoritmalara güvenmemiz için şu an bulunduğu Dar Yapay Zekanın gelişmesi ve 2. Aşama olan Genel Yapay Zeka seviyesine ulaşması gerekiyor. Peki bunu nasıl yapacak?

• Sürekli bilgi toplayıp kendini geliştirmeli.

• Satranç ve Go gibi oyunlar kesin bilgiye dayalıyken günlük hayatta belirsiz olan birçok şey vardır, algoritmaların bu koşullar altında karar verme mekanizmaları geliştirilmeli.

• Sebep-Sonuç ilişkileri anlık gelişen olaylar değillerdir. Arkasında çok daha uzun süreli bir hikaye bulunmaktadır. Bu yüzden uzun vadeli analiz ve planlama konusunda geliştirilmeliler.

• Günlük yaşamda aynı anda ve sürekli olarak bilgiye maruz kalıyoruz, bunları algılayıp sürekli olarak gerçek zamanlı geri bildirim vermeliler.

• Satranç ve Go’ nun aksine dünyada çok sayıda nesne ve geri bildirim verilmesi gereken olay var, algoritmalar bu konuda geliştirilmeli.

Bunun gibi daha pek çok konuda kendini geliştirmeyi başarırsa artık yapay zekaların insanlar kadar başarılı olduğundan bahsedebileceğiz. Ve birden çok işi aynı anda insan seviyesinde yapabilecek.

Fakat o seviyeye gelmeye hala zamanımız var. Bu yüzden biz baştaki sorumuza günümüzün koşullarıyla cevap vermeye çalışalım.

Algoritmalar mı Uzmanlar mı?

Evet, o koltuğa oturdunuz ve karşınızda iki seçecek var. Hangisini tercih ediyorsunuz?

Her ikisinin de kendince avantajları bulunmasına rağmen algoritmalar bir adım önde bulunuyor. Yapılan araştırmalara göre(Paul Meehl, Klinik Öngörüler İstatistiksel Öngörülere Karşı / William Grove) algoritmaların verilere dayalı tahminleri uzmanlardan daha doğru çıkarım yapmasını sağlıyor. Ayrıca uzmanlar tutarsız kararlarda da bulunabiliyor. Benzer röntgen sonuçlarını sınıflandırmaları istenildiğinde radyologlar %20 oranında farklı sınıflandırma yapıyorlar.

Optimum çözüm ise yapay zeka ve uzmanların iş birliği yapması. Bu konuda da bazı karmaşalar bulunmakta insanların emrine yapay zeka vermek ile yapay zekanın emrine insan vermek arasında farklılıklar bulunmakta. İnsanların emrine yapay zeka verildiğinde tabii ki de yapılan tahminlerin doğruluğunda bir artış oluyor fakat yine de en iyi çözüm bu değil. Çünkü uzmanlara reddetme yetkisi verildiğinde bazen duygusal bazense kendi doğru bildiği nedenlerden dolayı yapay zekanın bazı doğru sonuçlarını da reddettikleri oluyor. Bu durumda yapılacak en iyi çözüm uzmanların görüşlerinden faydalanarak bu bilgileri yapay zekayı beslemek için kullanmak ve son kararı yapay zekanın vermesini sağlamak.

Yani, bundan yıllar sonra böyle bir durumla karşılaşırsanız onları iş birliği yapma konusunda teşvik edin ve olabildiğince duygusuz uzmanlarınıza yani algoritmalara son kararı bırakın.

Çağımızın en önemli mesleklerinden görünen doktorluğun bile gelecekte şekil değiştirip evrileceğini tahmin etmek pek zor değil. Her şeyi köklü olarak değiştiren bu teknoloji çağına uyum sağlamak içinse yapabileceğimiz tek şey okuyup daima kendimizi geliştirmek ve değişime uyum sağlamak. Bunları gerçekleştirmezsek işimiz ne olursa olsun onu kaybetmekle yüz yüzeyiz. Darwin’in de dediği gibi

“Ne en güçlü olan tür hayatta kalır, ne de en zeki olan. Değişime en çok adapte olabilendir, hayatta kalan.”

Kaynakça;

Hazırlanın! Yapay zeka insan zekasını geçmek üzere…

Bilim ve Teknik/ Sayı:581

--

--

Ömer Kıraç
Yetkin Yayın

Öğrendiklerimi ve araştırdıklarımı yazıya dökerek ifade gücümü arttırmaya çalışıyorum. Günümüz için değil,gelecek için yazıyorum.