Algoritmamı Elletmem
Kişiselleştirilmiş Deneyim Alanı
Hayatın paylaşınca daha güzel olduğu konusunda hepimiz hemfikirizdir elbet. Paylaşmak güzel olmasına güzeldir ama yapay zeka ve algoritmalarla son derece kişiselleştirilmiş hayatlarımızda bazı şifreleri paylaşmak dengeleri bozmaz mı? Gelin, biraz daha açayım ne demek istediğimi.
Bugün algoritmaların yönettiği bir çağda yaşıyoruz. Algoritmalar hepimizin günlük yaşamını şekillendiren kararlar veriyor, hayatlarımızı yönetiyorlar. Her “hoşunuza gidebilir” tavsiyesinin arkasında, görüntüleme veya dinleme geçmişimiz gibi sağladığımız veriler üzerine inşa edilmiş bir algoritma bulunuyor. Neyi dinleyeceğimiz, neyi okuyacağımız, neyi izleyeceğimiz konusunda bizi yönlendiriyor. Aslında bu konuyla ilgili bugüne kadar daha çok endişeler dile getirildi. Peki ya kolaylaşan hayatlarımız?
Bugün Netflix, Spotify gibi platformlar kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor. Akşam eve gidip Netflix hesabımızı açtığımızda aklımızda ne izleyeceğimize dair en ufak bir fikir olmasa da zevkimize uygun bir film, dizi veya program önerilerini peş peşe görebiliyoruz. Aynı şekilde Spotify, beğendiğimiz şarkılara ya da sanatçılara yakın öneriler sunuyor. “Hayır, bazen hiç dinlemeyeceğim isimler de çıkıyor” dediğinizi duyar gibiyim ama o konuyu başka bir yazıda işlemek daha uygun olacak. :)
Şimdi baştaki soruyu tekrar sormak istiyorum. Algoritmalarla son derece kişiselleştirilmiş hayatlarımızda bazı şifreleri paylaşmak dengeleri bozmaz mı? Örneğin Netflix ya da Spotify şifrelerinizi dostlarınıza verir misiniz? Verseniz ne olur? Sizin hesabınızdan izlenen her film veya dinlenen her şarkı, algoritmanın tüm önerilerini değiştirecek, analizleri bozacaktır.
Dolayısıyla evet, paylaşmak güzeldir ama bu dijital çağda algoritmalarımızı korumak daha da önemlidir. :)
