Anı: YetGen 2020
#BenYetGen‘de, ülkemde üretmeyi ve öğrenmeyi bırakan isteksiz genç popülasyonunda, öyle olmayan insan sayısının nadir de olsa olduğunu, ama bu zıt popülasyonun nasıl bir etki yaratma kapasitesi olduğunu da gördüm. Ve bunu kendimde de gördüğümde artık mutluluk ve ahlak gibi yaşama dair görüşlerim değişmeye başlamıştı.
Sakarya Üniversitesinde okuduğum ilk ve tek yılımda, okula geldiğim ilk zamanlardan beri aklımda olan tek şey sadece mesleki değil, bir tür entelektüel bakış açısı kazanarak yapmakta olduğum işe ve hayatıma değer katmayı öğrenmek idi. Nitekim adım atar atmaz herkesin sadece okula gittiği, bilinçsiz ve amaçsız şekilde oluşan konfor alanıyla beslenen sürü psikolojisinin herkesi etkilediği görülüyordu.
Bir üniversitenin ne olmadığı konusunda hoşgörülü bir genel anlaşma vardır. Mesleki eğitim yeri değil.
John Stuart Mill
Bu durum beni araştırmaya ve kendime bir yol bulmaya itti. İlk deneyimim Visitick ile başlayan bu yolda birçok konferansa giderek gözlemler yapıyordum.
MZV Gençlik Zirvesi ‘18
Bana öteki gelen kültürü ve iş hayatını anlamaya çalıştığım etkinliklerden birisi de Gençlik Zirvesi’ydi. Zirve o yıl gittiğim en iyi etkinlik ve devamı yıllarda da bu kaliteyi arttıran bir etkinlikti.
O etkinlikte aklımda kalanlar arasında ilk sırada Özgür Demirtaş’ın destansı konuşması gelir. Öyle bir konuşma ki yazarken bile kafamda canlanıyor. Fatih kapıdan girse nasıl giyinirdi, devlet büyüklerinin bu salonda geleceğinden kaygı duyup el kaldıran gençleri görmesini isterdim, dışarıdan alınan motivasyon A Milli Futbol Takımı gibidir :), ilk duyduğumda “fire in the believe” zannettiğim ve sonradan Erhan hocanın derste düzelttiği “fire in the belly”…Yani o kadar etkili bir konuşma ki Özgür Bey “ haydi gidip şurayı basın” dese o salonda harekete geçmeyecek çok az kişi vardır.:)
Bu ve bir çok benzer ortamda bulunduğunuzda Sakarya’da veya başka yerde yapabileceğiniz en iyi işi de yapıyor olsanız İstanbul'a gelip öğrenmeli, yaşamalı, potansiyelinizi ispatlamalısınız. Ben de bir sene sonra bu yüzden, biraz da YetGen eğitimi için yatay geçiş yaptım. İstanbul’da yaşamaya karar verdiğimde konfor alanımın örülmüş duvarlarının sahildeki kumların arasında kaybolduğunu hissetmiştim.
Başvuru ve Kabul
YetGen başvurularda sorunlara yaklaşımınızı, toplumsal duyarlılığınızı ve katılım motivasyonunuzu ölçer. Bu ölçümler gerçekten de bu eğitime devam edecek birisinde olması gereken özelliklerdir. Sorunlara yaklaşımı çözüm odaklı olmayan, üretmeyi sevmeyen ve eğitime katılım motivasyonu az olan birisinin GirişGen gibi yoğun ve araştırma yeteneği isteyen bir süreçte sıkılmadan etkili rol almasını bekleyemeyiz.
Odaklanarak doldurduğum başvuru formu sonunda YetGen ailesine giriş bileti aldım.
COVİD 19
Zorlu PSM’de derslere devam ederken koronavirüs döneminde online derslere başlandı. MEF Üniversitesi altyapısıyla yapılan eğitimler Türkiye’de öncüdür. Derslere üniversitelerden akademisyenler incelemek için gelirlerdi ve nitekim MEF bu özelliğinden dolayı ödül almıştır.
Dersler haftada bir saate ek iki gün YetChat’in de dahil olmasıyla üç güne çıktı. Alanında uzman kim varsa bizlerin karşısında konuşmaya geliyordu (Emin Çapa, Sinan Yaman, Evrim Kuran…) .
YetChat’ler sırasında Emre liderimizin açtığı müzikler kolektif bir müzik listesi yaratmamıza vesile olmuştur.
GirişGen
GirişGen bir girişimci eğitim sürecidir. Core Strateji ve Gooin gibi önemli danışmanlık ekipleriyle desteklenen eğitimde bir problem etrafında buluşan 4 kişi bir çok yöntem kullanarak bu problemi pazara uygun şekilde çözme ve buradan bir gelir elde etme derdindedir. Bunu yaparken geçmiş haftalarda gösterilen Excel, programlama, sunum teknikleri gibi eğitimler “know-how” oluşturur.
Bu sürecin bendeki en büyük katkısı, Visitick’te içine girdiğim ancak gelişim aşamasına tanıklık edebildiğim girişimcilik sürecinin fikirden pazara sunuluncaya kadar geçen sürecini teknikleriyle öğrenmek. Bu eğitim en küçük yerde; bir kafe, dükkan, bakkal açarken bile kullanabileceğiniz yöntemler silsilesi.
Bu süreçte çok emeği olan Müge Yılmaz’a teşekkür ederiz.
Natural Cloud isimli içinde bulunduğum proje B2B çalışan “agricultural start-up” denebilecek statüde genel tarımsal faaliyetler ile başlayan ancak sonunda organik tarımda özelleşen tedarik zinciri.
Medium
Herkesin içerisinde hep yapmak istediği, yeteneği olduğunu düşündüğü ancak bir türlü girişme cesareti bulamadığı işler vardır. Benim ki de yazarlık. Yazarlık benim için, en sevdiğim işlerden olan merak ettiğini öğrenme ve başkalarının da bunu öğrenebilmesi için farkındalık yaratma anlamına geliyor. Hayatımda önemli bir yere sahip olan Visitick’ten çalışma arkadaşım ve yöneticim, Hüseyin Abimin bana söylediği “ Ben konuşarak anlatmada, pazarlamada seni ezerim ama sen yazınla beni ezersin.” sözü de bu konuda unutamadığım bir etkiye sahiptir.
Yetkin Yayın açıldığında artık doğru zamanın geldiğine inanarak yazmaya başladım ve şu anda da okuduğunuz üzere devam ediyorum.:)
Bu konuda bana destek olan Aleyna Yılmaz liderime teşekkür ederim.
Yetkin Gençler, kültürle yönetilen ve takım çalışmasının en iyi örneklerinin olduğu ibretlik bir projedir. Bu kültürde hiçbir ayrımcılık ve ötekileşme yoktur! Her organizasyonun ihtiyacı olan da bu değil midir?
Teşekkür,
Başta Erhan Erkut, Umre Metin ve özellikle zaman ayırıp her türlü desteğimize koşan liderim İbrahim Karakaya’ya teşekkür ederim.
Tüm YetGen ekibi ve liderlerine, destekçiler MZV ve MEF Üniversitesine ve katkısı olan diğer kurumlara teşekkür ederim.