YetGen Liderlik Serüvenim

YetGen ile ilk tanışmamı net olarak hatırlayamıyorum. Emin olduğum tek nokta liseli yıllarımdan beri bir parçası olmak için can atıyor oluşumdu. Lisede neden dahil olmak için bir adım atmadığımı bilmiyorum, belki de doğru zaman değildi benim açımdan. Zorlu bir sınav yılını atlattıktan sonra, akademik kaygılarım yüzünden yapmayı ertelediğim ve kendimi bir süreliğine soyutlaştırdığım şeyleri yapmak için fazla heyecanlıydım. Bunların başında da YetGen geliyordu. Üniversitenin ilk yılına giriş yaptıktan sonra başvuru sürecini sıkı şekilde takip etmeye başladım. En sonunda 2023 yılının ilk döneminin başladığını ve başvuruların açıldığını duyuran sosyal medya paylaşımını gördüm. Büyük bir heyecanla 1. aşama başvurusunu tamamladım. Peşinden 2. aşama ve 3. aşama başvurularını da gerçekleştirdikten sonra geriye stresli bir bekleyişten başka bir şey kalmamıştı. Bir ya da iki hafta sonra artık YetGen’in bir parçası olduğumu söyleyen bir mail aldım. Sonunda başarmıştım ve hayatımın geri kalanı boyunca bana eşlik edecek bir yolculuğun ilk adımını atmış olmuştum. Beni neler bekliyordu, süreç nasıl ilerleyecekti, nasıl dostlar katılacaktım hayatıma gibi birçok soruyla çalkalanıyordu kafam. Mental olarak da zor bir süreçten geçerken beni YetGen’in gerçekten iyileştirebileceğine inanıyordum. Başvurduğum dönemin hemen öncesinde ülkemizin başına gelen en büyük felaketlerden biri gerçekleşmişti. Belki de bu sebeple YetGen’le yolumun kesişmesi beni bu kadar heyecanlandırmıştı.

Birkaç sabırsız günden sonra liderim bana ulaşmış ve takımımıza eklemişti. Tabii benim heyecanım doruklarda… Gruba eklendikten sonra herkese yüzümde kocaman bir gülümsemeyle anlattığım YetGen serüvenim başlamış oldu. İlk canlı yayın, ödevi derken önümdeki 9 haftalık süreç göz açıp kapayana kadar geçmişti. Belki de kaç sene geçse, kaç pozisyona girsem çıksam anca elde edebileceğim deneyimlerin hepsini bana altın tepside sunmuştu YetGen. Bunların yanında hala beraber aynı çatı altında yer aldığım, beraber güldüğüm, eğlendiğim hatta dertlendiğim bir sürü dost katmıştı hayatıma. YetGen’deki serüvenim teknik olarak son bulduğunda aslında hayatıma ne kadar çok şey kattığını görmüş oldum. Manevi olarak bana kattıklarıyla “YetGen bitmez”di fakat ben YetGen sayesinde hiç bilmediğim yetkinliklerimi fark etmiştim. Bunları da pratik edebileceğim, sevdiğim bu topluluğun aktif olarak bir parçası olarak kalabileceğim en uygun pozisyonun “liderlik” olduğuna karar verdim.

Tatlı bir yaz akşamı (liderlik başvurularının da aynı zamanda son günü) bir anda kafama dank eden bu farkındalık ile hemen liderlik başvuru formuna koştum. Son bir saatim vardı ve büyük bir adrenalin patlamasıyla başvurumu gerçekleştirdim. Sürecin geri kalanında alınan mülakatım da benim açımdan çok keyifli geçince benim içim umut dolmaya, yeni başlayacağım yolculuğum için gün saymaya başladım. En sonunda beni bu aileye bir “lider” olarak dahil olmamı sağlayan o mail geldi. Liderliğe hazırlanma ve gereken donanımları kazanmak için gerçekleşen toplantılar da en az süreç kadar keyifliydi ama oraları da edebileştirerek sizlerin canını sıkmak istemem. Ayrıca doyasıya ürettiğim, YetGen’nin perde arkasını birebir görüp deneyimlediğim biricik YetGen Ar-Ge takımına da dahil oldum. Artık ben tatlış mı tatlış bir ekibe sahip olan, YetGen’de doyasıya üreten bir “lider” olmuştum.