Beyin-Algoritmik Düşünce ve Algı Yetisi

EŞREF TOKGÖZ
Yetkin Yayın
Published in
3 min readMar 3, 2022

Algı çoğumuz için tanımlaması güç olan bir kelimeyken bazılarımız içinse soyut, his, duygu, görmek, düşünce gibi anlamlarla nitelendirilmektedir. Aslında algı bunların birleşimidir. Çevremizde gördüklerimizi, duyduklarımızı, bize aktarılmak istenenleri ya da çevremize aktarılmak istenenleri fark etmek, yorumlamak , değerlendirmek ve bu değerlendirme sonucunda bir nihai tavra-tutuma bürünmektir.

Örneğin bir otobüs hayal edelim. Bu otobüste yaşlı A kişisi , genç B kişisi ve olgun C kişisi olsun. Farz edelim ki bu otobüste sadece bir koltuk var. Değerli okuyucum sizin burada C kişisi olduğunuzu varsayalım. Boş olan koltuğa genç olan B kişisin oturduğunu gördünüz. Yaşlı olan A kişisi ise ayakta kalmış durumda. C kişisinin tepkisi burada ne olurdu ?

1) C kişisi otobüsün en arka uç kısmından olaya bakıyor olsaydı algısı şu şekilde olacaktı “ Ayakta duramayacak kadar kötü olan yaşlı A kişisi varken genç B kişisi koltuğa oturdu. Bu gerçekten yanlış bir davranış

2) C kişisi otobüste sadece bir tane olan koltuğun yanında olsaydı algısı şöyle olacaktı “ Yürüyemeyen engelli bir bireyin bu koltuğu oturması en doğrusu yaşlı A kişisi ayakta duramayacak kadar da olsa şu an öncelik genç ayakları olmayan B kişisinde. En doğrusu bu

Görüldüğü gibi algı burada sizi yani C kişisini yanılttı. C kişisi uzaktayken genç B kişisinin engelli olduğunu görmedi ve B kişisinin koltuğa oturmasını yanlış olarak algıladı. Fakat aynı kişi bu sefer olaya koltuğun yanından baktığında B kişisinin bir engeli olduğunu gördü ve B kişisinin koltuğa oturmasını doğru olarak algıladı.

Algı perspektife göre ciddi manada değişen bir özelliktir. İnsan sadece belirli perspektife mahkum edilir ya da kendi isteğiyle kalırsa bu bireyin algılama yetisinde yanlışlıklar ortaya çıkarır.

Bilgisayarlar, tabletler, telefonlar yani tamamen teknoloji algoritmik düşünce yapısıyla çalışmaktadır.” İnsan beyni teknolojinin üstünde bir algoritmik düşünce yapısına sahiptir.” Her ne kadar makinenin (teknolojinin) yaptığı işlemler bize imkansız ve karmaşık gelse de bu işlemleri yapması için onu kodlayanında bir insan olduğu asla gözden kaçırılmamalı.

İnsan beyni öyle bir algoritmik yapıya sahiptir ki kendi düşünce yapısını algılayıp farklı şekilde oluşturacak kudrete sahiptir. İnsan beyni sahip olduğu yetiyi anlayan bir yapıdır. Acaba günümüzde kaç tane quantum bilgisayarı “Ben quantum bilgisayarıyım ve çalışma mekanizmam bunlar” diyebiliyor? İnsan beyni çoğu teknolojinin halen ulaşamadığı öz farkındalık yetisine sahiptir. Dolayısıyla algı insan beyninin yüzlerce özelliğinden biridir.

Beyin adeta bilgisayara kodlanan kodların işlemesi misali çevresinde gördüklerini önce tanımlıyor daha sonra değerlendiriyor ve yorumluyor. En son olarak olaya karşı bir tutum-tavır sergiliyor. Sergilediği tavır içsel olabildiği gibi dışsal da olabiliyor. Yani beyin aslında her salise bir algoritma oluşturuyor ve aşamaları takip ediyor. Bugünün en gelişmiş bilgisayarları bile algoritmaya ihtiyaç duyarken beyin kendi algoritmasını oluşturuyor.

Değerli okuyucum nihayetinde anlatmak istediğim nokta algoritma gibi karmaşık ve zor gördüğümüz bir konunun aslında insan beyninin bir ürünü olduğudur. Algı bu ürünün oluşturduğu bir merkez algoritmadır. Beyin algının altına her olay ve duruma özel olmak koşuluyla benzerli-benzersiz bir alt algoritma oluşturarak mükemmel üretkenliği sağlar.

Kendinizi asla hafife almayın çünkü kafamızın içindeki ekmek-peynir değil her şeyin sınırını aşabilecek bir hediye-lütuf.

--

--

EŞREF TOKGÖZ
Yetkin Yayın

Yaşamın özünü aramak deliliklerden en güzelidir