Diyarbakır Kalesi’nin Tarihi | Güneydoğu Turu

hilal
Yetkin Yayın
Published in
3 min readAug 5, 2024

Yaz tatilinde ülkemizdeki şehirleri gezmeyi ve keşfetmeyi seviyorum. Bu sene de rotamız Güneydoğu. İlk durağımız Diyarbakır. Diyarbakır’a gitmeden önce tarihi hakkında araştırma yapmak istedim. Bu yazımda, şehrin tam kalbinde yer alan Diyarbakır Kalesi’nin tarihini keşfe çıkalım!

Tarihi

5,5 kilometre uzunluğu ile dünyanın en eski surlarından olan Diyarbakır surlarının günümüzdeki hâli, 349 yılında Roma İmparatoru II. Constantinus tarafından yaptırılmıştır. Çin Seddi’nden sonra dünyadaki en uzun ve geniş savunma duvarıdır. 2015’te UNESCO Dünya Mirası listesine giren kalenin dış surlarının üzerinde dairesel, dört köşeli ve altı köşeli olmak üzere toplam 82 tane burç bulunur. Zaman içinde bazı burçlar yıkılmış, burçların birçoğu iki katlı, bazıları ise üç ve dört katlıdır. Alt katları ambar ve depo olarak kullanılır. Bu kadar eski bir tarihe sahip surlar Hurriler, Mitanniler, Hititler, Asurlar, Medler, Persler, Büyük İskender, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular, Osmanlılar ve bir çok 30’a yakın uygarlığa ev sahibi olmuştur. Surların üstünde çeşitli hayvan, insan figurleri, geometrik şekiller bulunmaktadır. Figürlerin iki anlamı olabilir. Birincisi figürlerin ilettiği siyasi iletidir. İkincisi ise figürlerin yer aldığı yapının içindeki insanları koruyacağına dair anlamıdır.

Örneğin ; Çift Başlı Kartal Türklerde koruyucu ruh kabul edildiği için özellikle mimari eserlerde sıkça görülür. Genellikle kartalgöklerin hakimi olup, güç simgesidir. Koruyan ve egemenlik kuran iki ruhun ya da iki iktidarın güç birliği durumlarında iki kez artırılmış gücünü simgelemektedir. Orta Asya geleneklerine göre surları ve sembolik motifleri üst düzey toplantılarda ortada hükümdar iki yanında da simetrik düzen içinde diğer kişiler yer almaktadır. Diyarbakır surlarında da merkezde görmeye alıştığımız hükümdarın yerini, onun simgesi durumundaki kartal figürü almıştır.

Çift Başlı Kartal

Surların dört ana yöne bakan dört tane kapısı bulunur. Bu kapılar; batıda Urfa Kapı, güneyde Mardin Kapı, doğuda Yeni Kapı, kuzeyde ise Harput Kapısı adlarıyla anılır. Kapı üstünde yer edinen bir kitabeye göre, Artuklu döneminde Hükümdar Sultan Mehmet tarafınca onarılmış ve üstünde insan ve hayvan figürleri bulunan demir kapı kanatları eklenmiştir. Osmanlı döneminde saltanat kapısı olarak kullanılmış ve padişahın sefer zamanlarında açılıp ondan sonra kapalı tutulduğu bilinmektedir. Kentin doğusunda bulunan ve Su Kapısı olarak da anılan Yeni Kapı, basık kemerli ve tek girişli olup kenti Dicle Nehri`ne bağlar

Diyarbakır burçları

Tarihi bu kadar eski olan bir kalenin elbette bir hikayesi de vardır.

Zamanın Hükümdarı surların Güney Batı bölümünde çok sağlam ve çok görkemli iki büyük burç yaptırmak ister v bunun için bir yarışma düzenler şehrin sur örme işlerini yapan bir baş usta ve bir de kalfası yarışmaya girerler Baş usta, Yedikardeş Burcunu; kalfası da Ben u Sen Burcu’nu yapmaya başlar. Hükümdar, şehrin ileri gelenleriyle beraber burçların yapıldığı yere gelir. Usta ve kalfa birbirlerine bakarak “Ben mi, sen mi” diye birbirlerine sorarlar. Nihayet neticede kalfanın yaptığı “Evli Beden Burcu’nu beğenilir. Buna çok üzülen baş usta, kendisini, yaptığı Yedikardeş Burcu’ndan aşağı atarak intihar eder. Bu duruma kahrolan kalfa da ustasının intiharına dayanamayarak kendisini Ben-u Sen Burcu’ndan atmış. O günden beri bu burca Ben u Sen adı verilmiştir

Diyarbakır tabi ki sadece surlarından oluşmuyor. Dicle Köprüsü (On Gözlü Köprü), Ulu Camii, Malabadi Köprüsü, Hevsel Bahçeleri gibi birçok tarihi güzelliği barındırıyor. Bu yazımda Diyarbakır’ın simgesi surlarına değindim. Bir sonraki yazı sizce hangi şehir?

Esenlikle kalın,

--

--