Farklı Bir “BEN” Keşfetmek İçin; ÇİZİM YAPIN!
Çizim yapan birileriyle tanıştığımızda çok havalı olduğunu, bu yeteneğinin ne kadar özel ve kıymetli olduğunu düşünürüz. Hatta çoğunlukla “Keşke ben de böyle çizebilsem.” gibi keşkeyle başlayan cümleler duyarız. Çizim yapmanın yetenekle verilmiş bir ayrıcalık olduğunu ve sadece güzel sanatlar ile ilgilenen insanların, mesleği bunun üzerine olan kişilerin bu alanda iyi olabileceğini düşünen pek çok kişi var. Bu cümleleri bizzat duyduğum için karşımdakinin neler düşündüğünü biliyorum. 😊
2013 senesinden beri çizim yapıyorum. Teknik eğitim anlamında lisede grafik tasarım bölümünde okumamla başladı serüvenim. Teknik eğitim diye belirtmemin sebebi gerçek bir güzel sanatlar eğitimi alarak çizim yapmaya başlamamdan bahsediyorum. Çizime olan yatkınlığımı küçük yaşlarda fark ettim ve ufak bir yönlendirme ile bu alanda devam etmek istediğimi anladım. Şu anda Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Moda ve Tekstil Tasarımı bölümünde okuyorum.
Peki, ben bu yeteneğimi küçük yaşlarda keşfettim ancak herkes benim gibi keşfetmek veya buna yatkın olmak zorunda mı? Bunun cevabına içtenlikle HAYIR diyebilirim. Resim yapmak aslında bilincinizdeki çeşitli imgelerin kâğıda vurumudur. Hislerinizin tercümanıdır. Aslında bir aracıdır. Elinize kalem alıp dilediğinizi çizmeniz için bir engel yok. Aranızda “Ama ben güzel çizemiyorum.” Veya “Nereden başlayacağımı bilmiyorum.” gibi şeyler söyleyeniniz var gibi duyuyorum. Geç kaldığınızı veya bunun sağlam bir eğitimle olabileceğini düşünmeyin. Bu insanlarda fark ettiğim en büyük yanlış. Mesleğiniz, uğraşınız ne olursa olsun, yaşınız kaç olursa olsun resim yapmak için bunlar önünüze engel olmasın. Küçük bir hatırlatma, ünlü ressam Kandinsky hukuk bölümünden mezundu bu alanda yıllarca çalıştı ve 30 yaşından sonra resme başlamıştı 😊. Bunlar hiç deneyimlemediğiniz bir şeye karşı savunma mekanizmanızın tedirginlikle dışa vurumudur. Ancak bisiklet sürmek gibi düşünün. İlk başta zor gelse de el kaslarınızı açtıktan sonra çok farklı hissettirdiğini göreceksiniz.
Peki ben nereden başlamalıyım derseniz eğer, ufak bir teknik bilgi edinmek için Youtube’dan basitleştirilmiş çizim derslerine bakabilirsiniz. Ayrıca Udemy gibi platformlarda uygun fiyata çizim dersleri bulabilirsiniz. Veya bunlarla uğraşmak istemiyorum derseniz Pinterest uygulamasında aşamalı olarak çizmek istediğiniz birçok şeyin görselleştirilmiş tutoriallarını bulabilirsiniz. İngilizce olarak how to draw … diye yazıp istediğiniz kelimeyi aratırsanız birçok referans göreceksiniz. Bunların dışında mutlaka bakarak çizmeyi alışkanlık haline getirin. Bakarak çizmek gözünüz ile eliniz arasındaki mental bağlantıyı kurmanızı sağlayacak. El kaslarınızı daha rahat açacaksınız. Örneğin kedi çizmek istiyorsanız hayalden çizmeye çalışmayın. Bir kedi fotoğrafı bulun ve dikkatli inceleyerek detaylarına bakarak göz ve burun arasındaki mesafeyi ölçmeye çalışıp kafanızda oturtarak bakarak çizmeye başlayın. Aynı şey herhangi bir nesne için de geçerli. Bir çatal çizmek için önce çatal fotoğrafı bulun ve bakarak çizin. Fotoğraf olmasına gerek yok nesneyi karşınıza koyup da çizebilirsiniz. Bunun sonucunda form anlayışınızın geliştiğini, estetik bakışınızın güçlendiğini göreceksiniz ve belki de 20. kedi çiziminizden sonra 21. kediyi hayalinizden çizebileceksiniz. Çünkü beyin o formu bilinç altınıza oturtmuş olacak.
İlk önce basit nesneler çizmekle başlayın. Çizime başlamak için önce geometrik nesnelerin formlarını kavramakta fayda var bu yüzden görseldeki gibi çalışmalar yaparak eskizler atabilirsiniz. Bunun amacı doğadaki her şeyin temeli bir geometrik cisme bağlıdır. Geometrik formları çözdüğünüz anda çizmeye çalıştığınız her şeyi geometrik baz kullanarak yaparsanız daha anlamlı işler çıkartabilirsiniz.
Bunlar bana ne katacak derseniz eğer;
-Konsantrasyonunuzu geliştirecek. Kâğıda veya tuvale odaklandığınız anda sizi konsantre olma konusunda yavaş yavaş eğiteceğini göreceksiniz.
-Göz-el koordinasyonu sağlar. Herhangi bir şeye bakarak çizmeye çalıştığınızda hem beyin kaslarınızı hem de göz -el koordinasyonunuzda gelişme sağlar. Günlük işlerinizde de farkı göreceksiniz.
-Özgüven arttırır. Yeni bir yetkinlik kazanmanız sizi sosyal veya iş hayatınızda daha öz güvenli olmanızı sağlayacaktır. İnsanlar bununla ilgili sorular soracak ve sizinle bu konuda sohbet etmek isteyeceklerdir.
-En güzel yanı da sakinleştirmesi. Kâğıt ile kalemin sürtünmesinden çıkan sesin bile huzur verdiğini göreceksiniz. Arkadan klasik müzik açmayı unutmayın 😊.
-Bunlara ek olarak sanata olan bakışınızın gelişmesi için mutlaka müze gezin. Sadece sanat için değil kendi yaşantınızda da olaylara başka açıdan bakmanızı sağlayacak, sorgulama yetinizi güçlendirecek, anlama gücünüzü başka şekilde boyutlandıracak bir alışkanlık edinmenizi sağlar.
Ve en önemlisi yanınızda ufak bir eskiz defteri ve kalem-silgi taşımayı ihmal etmeyin. Herhangi bir yerde arkadaşınızı beklerken, uzun yolda veya bir cafede oturup kendi başınıza bir şeyler çizmeniz sizi iyi hissettirecektir. Şunu unutmayın kimse sizden mükemmel çizimler yapmanızı beklemeyecek. Kimsenin hevesinizi ve isteğinizi kırmasına izin vermeyin buna kendiniz de dahil. Çünkü mükemmel şeyler çizmek değil amacınız bu sizin mesleğiniz değil harika bir çizim yapamadığınızda kimse sizden hesap sormayacak. Bu sizi geliştirmek ve kendinizde yeni bir şeyler keşfetmek için attığınız faydalı bir adım olacak. Biraz da olsa dünyanın yorgunluğunu atmanızı sağlayacak. Sonra sulu boya, akrilik gibi başka teknikleri de denemek isteyeceksiniz. Mutlaka deneyimlemeye çalışın farkı göreceksiniz.
Bana bu konuda başlamak için kafanızda oluşan sorular varsa veya yaptığınız şeyler olursa benimle paylaşmanızı çok isterim.
Bana ulaşmak için;
Instagram: nebihayucedag
Bir sonraki yazımda bu konuyla ilgili daha farklı bir konuya değineceğim. Hoşça kalın 😊
