Güç Mesafesi: Ölüme Sebep Olan Kültürel Kod

selenyalc
Yetkin Yayın
Published in
3 min readOct 15, 2021

Power Distance olarak adlandırılan Güç Mesafesi, bir sosyal psikolog olan Geert Hofstede’in ortaya attığı Kültürel Boyutların Teorisi başlığı altında incelenir.

Herkesin benzersiz olduğu düşüncesi, aynı zamanda eşit de olmadığımız çıkarımını yaptırabilir. Birinin, bir başkasının düşüncelerini veya davranışlarını yönlendirebilme gücü de bu eşitsizliğin örneğidir. Buradaki eşitsizlik güçte değil, bu gücün derecesindedir. Çünkü herkes hayatı boyunca birilerini ikna etmek için çabalar, yönetmek için efor sarf eder ve başarılı da olur.

Güç mesafesi endeksi, kültürden kültüre farklılık gösterebilir. Ele aldığımız kültürün otoriteye duyduğu saygıyı, üstündeki gücü ne kadar onayladığını bu endeks üzerinden görebiliriz. Kişilerin hayatlarındaki otorite sahibi kişilere (patron, anne-baba vb.) fikirlerini ne kadar rahat belirtebildikleri, reddedildiğinde ne kadar ısrarcı olabildikleri de bu sayede gözlemlenebilir.

Yeteneklerin, yaratıcı fikirlerin ortaya çıkabilmesi bu mesafeyle ters orantılıdır. İş hayatı üstünden konuşmak gerekirse yönetici ve çalışan arasındaki güç mesafesi ne kadar yüksekse çalışandan alınacak verim o kadar düşer. Çalışanın duyduğu korku, fikirlerini belirtmesini engeller. Yanlışların tespitini yapabilse bile saygısından ötürü bunu değiştirmek için öne atılmak istemez. Bu durum sadece kurumsal iş hayatını olumsuz etkilemez. Kişilerin kendi hayatlarında problem yaşamasına, stres olmasına da sebep olabilir.

Çıkarımlarıma göre nüfus yoğunluğu fazla olan ülkelerde güç mesafesi daha fazladır. Çünkü göreceli olarak çok sayıda insan arasından sıyrılıp onları yönetebilmek, saygı duyulması gereken bir durum olarak düşünülebilir. Aynı şekilde gelişmişlik düzeyi ile de ilişkilendirebiliriz. Eğitim düzeyi düşük olan ülkelerde insanlar, otoriteyi kendilerinden çok daha donanımlı gördüğü için tüm gücü onun eline vermeye müsaittir.

Güney Kore’de geçmişte oldukça fazla uçak kazası yaşanıyordu. Bunun sebebi yardımcı pilotların kaptanlarına (kokpitteki otoriteye) duydukları fazla miktardaki saygıydı. Eksiği görüyor olsalar dahi olanı daha yumuşak ifade ediyorlardı. Açık ve net olunmaması sonucunda da bu kritik an yönetilemiyordu. Bunun farkına varmış olmalılar ki 1997'den itibaren Kore Havayollarında uçak kazası yaşanmıyor. Geçmişten beri süregelen kültürel kodların insanların hayatlarına mal olması, bu konuda farkındalık kazanmalarını sağlamış olmalı.

Güç mesafesi, neredeyse her konuda olumsuz sonuçlara yol açar. Yapılması gereken biraz da olsa bakış açısının değiştirilmesidir. Yöneticilerin, liderlerin, otorite sahibi kişilerin de herkes gibi normal bir insan olduğu düşünülmeli. Kültürün getirdiği etik değerler optimize edilerek odaklanılması gereken durumun üstüne düşülmeli. Çünkü önemli olan kimin hangi rütbede olduğu değil, üstüne düşeni ne kadar iyi yapabildiğidir.

--

--