Günün Hakkını Verebilmek
Gün herkeste 24 saat iken insanlar nasıl daha üretken veya pasif kalabiliyor? Gelin, sorumuza yanıt verelim!
Günümüzde insanlara dayatılan belirli bir saatlere bağlı olarak yaşam sürülmeye çalışılmaktadır. Peki neden? Her insan bir değil ve her insanın biyolojik, psikolojik hatta sosyalojik olarak maruz kaldığı dış etkenler farklı. İlla saat 6.00’da kalkmak, 06.30’da kahvaltı yapmak zorunda bırakılan bu sistemde yapılması gereken ise günün hakkını verebilmek…
Adım adım günün hakkını vermek:
- Sağlık her şeyin başı veya sonudur. Sağlıklı bir yaşam beraberinde daha üretken bir zihin getirir. Tüketmeniz gereken en fazla besin su olmalı. Günde en azından 20 dakika yürümek bedensel ve zihinsel olarak insanı iyileştirir. Eğer güneşe çıkma olağanız yoksa D vitamini takviyesi öneririm. Yanına bir de B12 aldık mı harika olur.
- Belirli bir programa tâbi olmak zorunda değiliz. Programa tâbi olur isek işler çok daha çabuk çözülecektir. Akılda bir taslak olursa günün seyrini ona göre ayarlama imkanı buluruz.
- Çalışma, yapılacaklar, toplantılar için not tutmak oldukça önemli. Burada popüler olan Notion uygulaması var. Bunun yanı sıraGoogle Takvim veya telefondaki Not uygulaması da faydalı olacaktır.
- Gün içerisinde imkan buldukça kendimizle özdeşleşerek oturup bir kendimizi dinlemeye vakit ayırırsak yani, ben şu an ne yapıyorum? Burada durmamın amacı nedir? Şu an yaptığım ileride bana nasıl bir getiri sağlayacak? Gibi sorulara yanıt verebiliyorsak günün hakkını verebilmeye yatkınızdır.
Yorulduğumuz Zamanlara İthafen:
Her birimiz duyguları olan varlıklarınız. Bundan dolayı yorulduğumuz, hiçbir şey yapmadan geçirmek istediğimiz zamanlar olacaktır elbette. Bu zamanlarda önemli olan yorgunluğun nedenine inebilmeyi başarabilmek. Sürekli yorgunluk ve isteksizliğin beraberinde depresyonu doğurması yüksek ihtimaldir. Yorgunluğun nedenini bulduktan sonra kendimizle vakit geçirmeye geldi sıra. Burada ayna, kamera karşısında geçip konuşabilirsiniz veya kağıda içinizi dökebilirsiniz. En yakın arkadaşımızın kendimizin olduğunu unutmayınız.
Peki benim günlerim nasıl geçiyor?
Oldukça yoğun bir tempodayım şu aralar. Üniversiteye yeni başlamış atılgan bir birey olarak uyum sağlamaya çalışıyorum. Bir yandan kişisel gelişimim adına kurslar, kulüpler inceliyor diğer yandan şehri tanımak adına tek başıma geziyorum. Hazırlık senem olduğu için İngilizce ile yolum ayrılmıyor doğrusu. Birçok programa başvuruyor geri dönüşlerini yakın zamanda almaya başlıyorum yavaş yavaş. Kişisel gelişimime de devam etmekteyim bir yandan. Tüm bu yoğunlukla beraber günün hakkını verebildiğimi düşünüyorum.
Unutmayın ki,
Devler gibi eserler bırakmak için karıncalar gibi çalışmak lazım.
Günün hakkını verebilen insanlardan olmak temennisiyle…
Helin TUNÇ (:
Dipnot: Bu yazı 16 Ekim 2023 tarihinde kaleme alınmıştır.
