Gezegenlerarası İlişkiler: Uzaylılar Ortaya Çıktığında Dünya İle Siyasi İlişkileri Kim Yönetecek?

Zeynep
Yetkin Yayın
Published in
3 min readOct 15, 2021

Gökyüzü, insanlık tarihinin başından beri büyük merak konusu olmuştur. İnsanlar, geçmişte gökyüzüne bakarak ilginç hayaller kuruyordu. Yıldızları çeşitli şekillere benzetiyor ve hatta onlardan hikayeler oluşturuyordu. Bu merak, ilerleyen zamanlarda insanlığı çeşitli araştırmalar yapmaya itti ve bu araştırmalar çok farklı soruları ortaya çıkardı. Dünya dışı yaşam mümkün mü? Başka gezegenler var mı? Uzaylılar gerçek mi?

Bu sorular insanlığın merakını zamanla arttırdı ve artık “uzay çalışmaları” adı altında çeşitli çalışmalar ortaya çıkmaya başladı. Bu çalışmalar, ülkeler arasında bir güç yarışı haline geldi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasındaki güç yarışı uzayla ilgili bir sürü çalışmanın yapılmasına sebep oldu. Önce Sputnik 1 ismindeki yapay uydu uzaya gönderildi. Daha sonra Amerika NASA’yı kurdu. Luna 2 uzay mekiği, Vostok 1, John Glenn, Neil Armstrong, Apollo 17 derken uzayla ilgili çalışmalar hızla büyüdü. Bilim dünyasının, dünya dışı akıllı yaşam arayışı böylesine büyük bir hızla devam ederken, insanlarda uzaylılar ile iletişim kurma fikri büyük bir heyecan oluşturmaya başladı.

Fakat hiç düşündünüz mü? ileride “uzaylılar” dediğimiz dünya dışındaki akıllı varlıklar ortaya çıktığında onlar ve insanlar arasındaki olası anlaşmazlıklar hakkında kim iletişime geçecek?

Dünyamızda bulunan devletler arasında bile birçok anlaşmazlık ve sorun varken dünya dışı akıllı varlıklar ile insanlar arasında bu sorunların olmayacağını ve onlarla temas kurmamız gerekmeyeceğini düşünmek mantıksız olurdu.

İşte bu sorunda da karşımıza yeni bir kavram çıkıyor; Gezegenlerarası İlişkiler

Nasıl dünya devletleri arasında iletişim kurmak için Uluslararası İlişkiler disiplini önemliyse bundan belki de 50 yıl sonra uzaylılar ortaya çıktığında onlarla iletişim kurmak için Gezegenlerarası İlişkiler disiplini ortaya çıkacak.

Şimdi, çoğu insana göre çok uzak gelen ve büyük bir saçmalık gibi görünen bu konu aslında düşündüğümüzden daha çok ciddiye alınması gerekiyor.

Carl Dolmanın “Astropolitik” adını verdiği uzay hakimiyet teorisine göre “Uzay, büyük güçlerin gelecekteki potansiyel üsleriydi.” ve “Alçak yörüngeyi kontrol eden, Dünya’ya yakın uzayı kontrol eder. Dünya’ya yakın uzayı kontrol eden Dünya’ya hükmeder, Dünya’ya kim egemen olursa insanlığın kaderini belirler.”

Buna göre ileride uzaya ve uzay çalışmalarına hâkim olanlar dünyanın ve insanlığın kaderini belirleyecek. Gelecekte kimin bu konuda söz sahibi olacağını bilmesek de bu konuda kendini geliştirmiş Gezegenlerarası İlişkiler uzmanlarının büyük bir etkiye sahip olacağı kesin.

Bir düşünelim! İleride uzaylılar ortaya çıktığında dünya adına onlarla iletişime geçecek kişiler kimler olacak? Uzay hakkında çalışmalar yapan bilim insanları mı? Neden bu konuda daha çok bilgiye sahip olacak olan Gezegenlerarası İlişkiler uzmanları varken bu işi başkalarına bırakalım ki?

Nasıl siyaset biliminden Uluslararası İlişkiler disiplini ayrıldıysa, gezegenler arası ilişkiler disiplini de Uluslararası İlişkilerden kopabilir.

Her ne kadar hayal gibi gelse de teknoloji hızla gelişiyor ve çeşitli gezegenler, galaksiler keşfediliyor; yeni teoriler ortaya atılıyor. Şimdiden uzay hukuku adı altında çeşitli kural ve düzenlemeler çıkmışken neden Gezegenlerarası İlişkiler adında bir disiplin ortaya çıkmasın? Bir film sahnesi gibi gelse de ileride uzaylılar geldiğinde ve dünyadaki yetkili kişiyi görmek istediğinde onlarla iletişim kurmamız gerekecek ve işte o zaman donanımlı Gezegenlerarası İlişkiler uzmanlarına ihtiyacımız olacak. Geleceğin Gezegenlerarası İlişkiler uzmanları da şimdinin Uluslararası İlişkiler uzmanlarından doğacak.

Dünyanın bu gidişatı yol göstermektedir ki günümüz Uluslararası İlişkilerinde gerekli uzay bilgisine ve teknolojisine hâkim olanlar gelecekte dünyanın ve dünya sakinlerinin çıkarlarının gözetilmesinde büyük rol oynayacaktır.

--

--