Hayatı Kaçırma Hissi -FOMO- ile Nasıl Mutlu Hissedeceğiz?

Melih Taha Nargül
Yetkin Yayın
Published in
4 min readMay 28, 2021

Sosyal anksiyete, tatminsizlik ve yetersizlik hissi problemlerimiz “FOMO -Fear of Missing Out-” yüzünden olabilir mi?

FOMO, başkalarının bizden daha çok eğlendiği, daha iyi hayatlar yaşadığı veya daha iyi şeyler deneyimlediği hissine kapılmamız anlamına gelir. Her zaman büyük şeyi kaçırdığımız hissi yaratır. Kıskançlık, özenme gibi duygular oluşturur ve öz saygımızı derinden sarsar. Genellikle Instagram gibi sosyal medya platformlarının kullanımı ile çok daha fazla şiddetlenir.

Bir şeyleri kaçırma korkusu; uzun yıllardır insanlığın yaşadığı bir şey olsa da eski dönemlerde oturdukları yerden milyonlarca insanın yansıtmak istediği gerçek olmayan “senden daha iyi” yaşamları kolaylıkla göremedikleri için şimdiki kadar şiddetli olamazdı.

Sosyal medyaların hayatımıza girmesiyle birlikte normal hayatımızı, başkalarının hayatlarının önemli noktaları ile karşılaştırdığımız bir durum oluşuyor. Ve bu, normal anlayışımızda bozulmalar yaşanmasına sebep oluyor. Bu da kendi eksikliklerimizi düşünmeye itiyor ve bizde yetersizlik hissi oluşturuyor. Dolayısıyla bize yaşattığı hissiyat gayet normal.

Sosyal medya platformları genellikle en iyi gözüken, en başarılı, en iyi şeylere sahip halimizden kesitlerimizi sunduğumuz yerlerdir. Aslında kendimizin bile farkında olmadığı bir rekabet ortamının içerisinde buluyoruz kendimizi. Bu da bizde yoksunluk ve yetersizlik hissettiriyor. İşte bu bazı şeyleri kaçırma endişesi veriyor bize. Bunun adı FOMO.

Buradaki sorun, bu bireylerin mutluluğu “içeri doğru değil, dışarı doğru” bakarak araması. Diğerlerine ve “daha iyilere” çok odaklandığımızda özgün benlik duygumuzu kaybederiz. Ne istediğimizi tam olarak algılayamayabiliriz bile.

İşin garip tarafı

Bilinçsizce kullanılan sosyal medya kullanımı ile oluşan FOMO, daha yüksek sosyal medya kullanımını tetikliyor. Bizi içinden çıkılması güç bir döngüye sürüklüyor. Yani birbirini besleyen bir süreç bu. En çok ergenlik döneminde yaşansa da bu durum her yaş ve cinsiyetten insanda yaşanabiliyor.

.

Riskler ve zararları

Araştırmalar, artan mutsuzluk ve tatminsizlik hislerinin yanı sıra hayatınızı olumsuz etkileyebilecek seviyede dikkat dağınıklığına yol açtığını gösteriyor. Dikkat dağınıklığı da günümüzün önemli bir problemi…

Neyse ki

Bu döngüyü kırmak için bir şeyler yapabiliriz.

Sosyal medya akışı

Sosyal medyaları hepten kapatıyoruz demiyorum. Ama sosyal medyadaki akışımızı değiştirmemiz bize bağlı. Bizim vaktimizi gereksiz yere harcayan profil veya sayfaları belirlemekle başlayabiliriz. Bunları ortadan kaldırmak dışında o sayfaları, faydalı ilgi alanlarımıza hizmet eden sayfalar ile yer değiştirebiliriz.

Instagram keşfetinizin çöplüğe dönüştüğünü düşünüyorsanız, zaman kaybı yaratan gönderilerde “ilgilenmiyorum” seçeneğine tıklayarak kişisel algoritmanızı iyileştirebilirsiniz. Sizi daha fazla uygulamada tutmak için çabalayan algoritmaya “en azından faydalı içerikler çıkart karşıma” diyebilirsiniz. Daha faydalı ve daha az diğer hayatları önemseyen bir sosyal medya akışı…

Takip ettiğiniz insanların çok fazla kendi hayatından paylaşım yaptığını, bunun da vakit kaybı ve sağlıksız hissettirdiğini düşünüyorsanız onları sessize almalısınız.

Arkadaşlarımızın hikayelerini sessize almak onları sevmediğiniz anlamına gelmez. Sadece her an onların hayatlarını görmenin bizde vakit kaybı olduğunun farkında olduğunuz anlamına gelir.

Farkındalık ve odağımızı değiştirmek

Eğer FOMO hissini yaşarken farkında olabilirsek bize gerçekten iyi gelen şeyin bu olmadığını anlayabiliriz. Odağımızı diğer hayatlardan çıkartabiliriz. Dikkatimizi sahip olmadıklarımıza değil, sahip olduklarımıza çevirebiliriz. Bu tabii ki bütünüyle tamamlanmış hissettirmeyecektir. Hissettirmemeli de…

Farkındalık; bizi tamamlanmış hissettirecek şeyleri, başkalarının yaptıkları çerçevesinde kurgulama zihniyetinden çıkartıp, kendi istediklerimizi anlamamıza yardımcı olacak.

Şükredebileceklerimizi düşünmek bizi gerçekten iyi hissettirir. Bunun nedeni, sahip olduklarımıza odaklandığımızda beynimizin yoksunluk hissetmesinin daha da zorlaşmasıdır.

Aynı zamanda başkalarına faydalı olmak da kendimizi daha mutlu hissetmemizi sağlar. Araştırmalar, başkalarını takdir etmenin ve başkalarına faydalı olmanın hem kendimizi hem de çevremizi daha iyi hissettirdiğini gösteriyor.

Yansıtmama egzersizi

Arkadaşlarımızla, ailemizle ya da kendi başımıza vakit geçirirken bazen o anın paylaşmaya değer olduğunu hissediyoruz. Tam o esnada telefonumuzu elimizden bırakıp “bugün değil” diyerek anın tadını çıkartabiliriz. Ya da harika fotoğraflar çektik ve diğer insanlarla paylaşma ihtiyacı hissediyoruz. Bu durumda da o değerli fotoğrafları kendimize saklayıp “bunları kendim için çektim” diyebiliriz.

Günlük tutabiliriz. Günlük kullanmak bizi onaylanma ihtiyacından kurtarıp kendimizi merkeze almamızı ve daha sağlıklı hissetmemizi sağlayabilir.

Gerçek bağlantılar

Kendimizi yalnız ya da sıkılmış hissettiğimizde iletişim kurabileceğimiz bağlantılar arayabiliriz. Bu doğaldır ve sağlıklıdır. Yalnızlık veya dışlanma duyguları aslında beynimizin bağlantı kurmak ve aidiyet duygumuzu geliştirmek istediğini söyleme şeklidir.

Ait olma ihtiyacımız, bizi diğer insanlarla istikrarlı ve uzun süreli ilişkiler aramaya iten şeydir. Aynı zamanda bizi kulüpler, spor takımları, toplum kuruluşları gibi sosyal faaliyetlere katılmak için de motive eder.

Abraham Maslow’s Hierarchy of Needs, -Social belonging-
Abraham Maslow’s Hierarchy of Needs

Bir gruba ait olmak, bizi kendimizden daha büyük ve daha önemli bir şeyin parçası olduğumuzu hissettirir.

Sosyal medyayı gerçek bağlantılar kurmak, ortak ilgi alanlara sahip olduğumuz topluluklara karışmak ve arkadaşlarımızla görüşmeler ayarlayabilmek için bir araç olarak kullanmak en verimli hali olacaktır.

Sadece mutlu olmayı istesek kolay olacaktı, ama biz başkalarından daha mutlu olmak istiyoruz. Bu da oldukça zor, çünkü onları daima olduklarından daha mutlu görürüz.

Charles de Montesquieu

Sosyal mecralardaki sahteliğin oluşturduğu FOMO’dan uzaklaşın ve JOMO’yu deneyin:

“The joy of missing out on all those illusions” -tüm bu yanılsamaları kaçırmanın sevinci-

İnternet dünyasında özenle hazırlanmış “harika yaşantıları” takip ederek zamanımızı harcadığımızda ve bir şeyleri kaçırdığımızı hissettiğimizde kendimize hatırlatmamız gereken şey şu:

Kaçırdığın şey senin hayatın.

--

--

Melih Taha Nargül
Yetkin Yayın

"Hayata doymak bilmez bir merakla yaklaş ve kesintisiz öğrenmek için sürekli arayış içinde ol."