İşsiz Üniversite Mezunları
2004 yılında 100.000’in altında olan işsiz üniversite mezunu sayısı günümüzde maalesef 1 Milyonu çoktan aşmış bulunuyor. Bir önceki yazımda, şu anda üniversite sisteminde bulunan 7,74 Milyon öğrencinin önemli bir kısmının önümüzdeki 5 yıl içinde mezun olacağını belirtmiştim. 2025 yılında işsiz üniversite mezunu sayısı rahatlıkla 2 Milyonu aşabilir. Geleceğimiz olan gençliğin işsiz kalıp mutsuz ve umutsuz olması, ülke için ciddi bir sosyal sorun. İşsiz üniversite mezunu sayısındaki hızlı artışın 4 nedeni var.
Ekonomimiz istihdam yaratamıyor
10 Şubat 2020’de yayınlanan Kasım 2019 TÜİK verilerine göre, ülkede işsizlik %13,3’e yükseldi. Kasım 2018’e kıyasla işsiz sayımız 327.000 daha fazla. İstatistiğe giren 4,308 Milyon işsize ek olarak 2,226 Milyon kişi de çalışmaya hazır olmakla birlikte iş aramadığı için işsiz olarak sınıflandırılmıyor. İşsizlik sorunu en çok gençleri vuruyor: 15–24 yaş grubunda işsizlik oranı %24,5 oldu. Ülkemizin demografisi gereği, işsizlik oranını sabit tutabilmek için bile yılda 750.000 yeni iş yaratmamız gerekiyor. Son yılların ekonomi politikalarının bu başarıyı gösteremediği çok açık.
Üniversite kontenjanları doğru planlanmıyor
Geçen yazımda yükseköğrenimde son yıllarda yaşadığımız kapasite artışından söz etmiştim. Bunun sonucu olarak tüm yaş grupları için üniversiteye kayıtlı nüfus oranında OECD’de birinciyiz. Türkiye’nin kayıt oranı %9 iken üniversite cenneti ABD’de bu oran %5,9, Almanya’da ise %3,7. Bu abartılı kontenjanın programlara dağıtımında da önemli hatalar yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisinin yaptığı araştırmaya göre iş bulma olasılığı son derece düşük olan programlara hala on binlerce öğrenci alınıyor. Kontenjanlar belirlenirken ekonominin ihtiyaçları göz önünde bulundurulmuyor.
Üniversiteler iş dünyasının ihtiyaçlarını dikkate almıyor
Asker/memur yetiştirmek üzere kurulmuş olan üniversite sistemimiz, istihdamın en büyük parçası durumuna gelmiş olan özel sektörün ihtiyaçlarından ya habersiz ya da umursamıyor. İşlevini hala içerik nakli olduğunu sanan yükseköğrenim sistemi, öğrencilere gereken yetkinlik ve becerileri veremiyor. Uzağa gitmeyelim: üniversite mezunlarının önemli bir kısmı İngilizce konuşamıyor ve teknoloji okuryazarı değil. Vasıfsız mezunların işsiz kalmasına şaşırmamak gerek.
Öğrenciler bilinçsiz
Öğrenciler yukarıda saydığım faktörlerin bilincinde değil ve üniversite diplomasının kendilerine iş getireceği yanılgısı içindeler. Halbuki durumun ciddiyetini kavrayan öğrenci profesyonel gelişiminin kendi sorumluluğunda olduğunu fark edip sistemin kendisine kazandıramadığı yetkinlik ve becerileri edinme yoluna gidebilir. İyi yetişmiş mezunlara her dönemde iş var. Sistemden şikayeti bir yana bırakıp her öğrencinin kendine yatırım yapması gerek. Artık bilgi ve beceri geliştirme işi okulların tekelinde değil. Sorumluluk alma zamanı. Ne yapması gerektiği konusunda fikir isteyenleri YetGen eğitiminin canlı yayınlarını izlemeye davet ediyorum (mzv.org.tr).
Erhan Erkut (erhanerkut.com, @ErhanErkut, erhan.erkut@mef.edu.tr)
(Bu yazı Gazete Pencere’nin 3 Mart 2020 sayısında yayınlanmıştır.)