Photo by Elin Melaas on Unsplash

Kuşların ve Yılanların Şarkısı Kitap Tanıtımı

Aleyna Özdoğan
Yetkin Yayın
Published in
3 min readJul 31, 2024

--

Açlık Oyunları serisinin okuyucularından veya izleyicilerinden biriyseniz, geçtiğimiz aylarda duyurulan yeni kitap ve filmi duymuş olmanız muhtemel. 2025’te kitabı, 2026’da ise yeni filmi gelecek olan serinin yayınlanan son kitabı ise Kuşların ve Yılanların Şarkısı’dır. Geçtiğimiz yıl beyaz perdede vizyona giren filmiyle birlikte okurların beğenisini kazanmıştır. Şu an üniversite son sınıf öğrencisiyim, Açlık Oyunları’yla ortaokul yıllarında kitaplarını okumaya başlayarak tanıştım. Ortaokuldaki ben, art arda gelen bu haberleri duysa ve serinin devam ettiğini öğrenseydi çok mutlu olurdu. Dürüt olmam gerekirse, hala aynı heyecanla bu seriyi takip ediyorum. Üst üste gelen haberler sonrası sizlere serinin yayınlanmış olan son kitabını anlatmak istiyorum. Eğer hala Açlık Oyunları’nı okumadıysanız ya da izlemediyseniz, son filmi izlemiş olmanıza rağmen kitabını okumadıysanız, bu yazı sizler için iyi olabilir.

Serinin yanınlanan bu son kitabında, 18 yaşındaki serinin ilk kitabından itibaren Başkan Snow olarak tanıdığımız Coriolanus Snow’un 10. Açlık Oyunları’nda akıl hocası olmasını okuyoruz. Bu oyunlarda 12. mıntıkadan gelen Lucy Gray’e akıl hocalığı yapıyor. 12. mıntıkanın içerisinde bulunduğu durum sebebiyle, oradan gelecek çocukların zayıf ve güçsüz olması aslında öğrencilerin oradaki çocuklara akıl hocalık yapmayı istememesine sebep olurken, Lucy Gray’in farklı kişiliği ve müzisyen yanı ilgileri üzerine toplamış, Snow’un dikkatleri üzerine çekme yönündeki düşüncelerini beslemişti.

Tüm bu hikayenin başlangıcından bitişine kadar diktatör olarak anılan ve halk tarafından öldürülen Snow’un aslında bu duruma nasıl başladığını okuyoruz. Tek derdi parayken, babaannesi ve kuzeniyle beraber yoksul bir hayat sürerken yaşamış olduğu olaylar sonucu aldığı kararlar git gide yolunu çiziyor ve karakter dönüşümünü de gözler önüne seriyor. Kitap boyunca düşünceleri ve davranışları arasındaki ikiliği okumamızın yanı sıra sonuna geldiğimizde, her düşüncesi tam olarak netleşmiş ve istediği şeyler uğruna yapabileceklerinin sınırı genişlemiş bir Snow görmekteyiz. Kendi düşünceleri arasında da gelecekte onu diktatör, tiran olarak adlandıracakları yer alsa da yaptığı şeyleri meşru gören ve bağlı duygularından uzaklaşan birine dönüştüğünü okuyoruz.

Tüm bunların yanı sıra Açlık Oyunları’nın nasıl ve neden başladığını, bu düşüncenin ortaya nasıl çıktığını ve karşılaştırma yaptığımızda her ne kadar oyunların mantığı 24 çocuğun son kişi kalana kadar birbirini öldürmesi olarak kalsa da sürecin nasıl değiştiğini ve Panem’in mıntıkalıları cezalandırmak adına neden bu yolu seçtiğini de okuyarak tüm serinin daha önce okumadığımız yönlerini de tamamlamış oluyoruz. Bununla birlikte serinin ilk üç kitabında geçen detaylara da bu kitapta atıfta bulunulduğunu, kitaplarda adı geçen şeylerin geçmişte nereden gelmiş olabileceğini okuduğumuzu söylemem de mümkün.

İlk kitapta okuduğumuz oyunlardan yıllar öncesini okuyor oluşumuz bazı insanlarca bu kitabın diğer kitaplar okunmadan da okunabileceği şeklinde yorumlanmış. Benim fikrime göre en son bu kitabı okuyor olmak bir yapbozu tamamlıyor hissi vereceğinden seriye aynı sırayla devam etmenizi öneriyorum. Çıkmış olan filmleri de aynı sırayla izlemenizi tavsiye ederim.

Filmini izlediğimde kitapla yüzde yüz bir örtüşme olmasa da oldukça etkilendim, kafamda hayal ettiğime ve kitapta yazanlara uygunluğu, kitaptan kopmaması sebebiyle de tekrar izleme isteğiyle doldum. Kitabı da okumanızı tavsiye etmemin sebeplerinden en önemlisi Snow’un nerede ne düşündüğünü kitapta ayrıntılı bir şekilde okuyor oluşumuz. Kitap mı film mi tartışmasını bir kenara bırakarak şunu söyleyebilirim ki, Snow’un düşüncelerinin neler olduğunu okumak onun dünyasını daha açık bir şekilde gözler önüne seriyor.

Serinin güzel bir devamı olan Kuşların ve Yılanların Şarkısı’nın Açlık Oyunları sersinin son kitabı olmaması beni oldukça mutlu eden bir detay. Bununla birlikte kitap, serinin önemli bir parçası olarak benim kitaplığımda yerini aldı. Söylendiği gibi: “ Ne derler bilirsin. Alaycı kuş şarkısını söyleyene kadar gösteri sona ermez.”

Okuduğunuz için teşekkür ederim,

Aleyna Özdoğan.

--

--