Leo Panitch-Colin Leys | Kapitalizmde Sağlık Kitap İncelemesi

Sadiye Arsoy
Yetkin Yayın
Published in
9 min readJan 29, 2024

Neoliberal çağda sağlık sisteminin belirleyicilerine odaklanıp, kapitalist sağlık sisteminin tarihsel materyalizm penceresinden incelenmesine katkıda bulunan bu kitapta; sağlık hizmetlerinde yaşanan eşitsizlikler ve adaletsizlikler detaylı bir şekilde irdelenip, aktarılmıştır.

Kapitalizmde Sağlık Kitap İncelemesi

Selamlar, ben geldimm! O kadar uzun zaman olmuş ki burada kitap incelemesi yazmayalı…🥺 2024 yılı hedeflerim arasında her ay bir inceleme yazıp paylaşmak bulunuyor. ocak ayı bitmeden bu hedefim için ilk adımı atabildiğim için mutlu hissediyorum. 🥰 Umarım sürdürülebilirliği koruduğum bir grafik çizerim. 🌸

Bu sefer alanımla ilgili bir kitap incelemesi yapmak istedim. Sağlık alanında okuyan ve bu konulara ilgili olan herkes için dolu dolu bir öğrenme alanı sunuyor. Okurken dili biraz ağır geldiği için bir tık zorlandım ancak okumama değdi, dediğim bir kitaptı. Haydiiii kahvelerinizi, çikolatalarınızı alın, güzel bir kitap kritiği yolculuğuna birlikte çıkalım! 🍫☕🤓

1: Kitabın Künyesi

  • Kitap Adı: Kapitalizmde Sağlık
  • Yazarı: Leo Panitch-Colin Leys
  • Sayfa Sayısı: 351
  • Türü: Sağlık/Politika
  • Basım Yılı, Baskı ve Yayınevi: 2014, 2.Baskı, Yordam Kitap

2: Anahtar Kavramlar

Ölüm oranı devrimi — Halk sağlığı — Sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesi — Finans kapital — Sağlık adaletsizliği/eşitsizliği — Sağlık hizmetlerinde cinsiyet ayrımcılığı — Kapitalizm’de obezite ve yoksulluk — Neoliberalizm- Neoliberal küreselleşme — Trickle Down (Damlama Teorisi)- Sağlık sistemleri ve yapılanmaları — Tıbbileştirme

3: Beğendiğim Alıntılar

“Dünyamız, sağlıklı bir beslenme düzenini herkes için temin edebilecek yeterlikte.”

“Sağlık hizmetlerinin konusu insan yaşamıdır.”

“Talebin artması, talebin daha da artmasını sağlıyor.”

“Temelinde adaletsizliklerin yattığı bir toplumda, sağlık alanında eşitlik nasıl sağlanabilir?”

“Sağlık sistemi, bir toplumun aynasıdır; toplumun gelişim düzeyini ve karakterini yansıtır.”

“Kinizmin alabildiğine yaygınlık kazandığı ve kök saldığı bir çağda herkes haklılığını yitirmiş durumda artık.”

4: Kısa Özet

Kitap, 17 bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler bilimsel araştırmalar şeklinde sunulmuştur. Genel olarak Neoliberal çağda değişen ve dönüşen sağlık sisteminin ve politikalarının anlatıldığı bölümlerin içeriğini kısaca özetlemek istiyorum:

1. Sağlık ve Kapitalizm: Bu başlık altında geçmişten günümüze kapitalizmin sağlık ile ilişkisi ve bu ilişkiyi nasıl sürdürdüğü anlatılmış. Neoliberal çağda kapitalizmin sağlıksızlık semptomlarını hangi düşüncelerle beslediğini ve bu düşüncelerin temelinde yer alan kapitalist sistemin günümüzdeki yansımalarını birçok açıdan ele alınmış. Bunlardan en çok dikkatimi çeken konu ise sağlık hizmetlerinin metalaştırılmasına dair söylemlerin asıl altında yatan durumlardan bahsedilmesiydi. Buna göre, sağlık hizmetlerinin metalaştırılmasında iki genel temanın üzerinde duruluyor: verimlilik ve giderlerin kısılması. Son olarak da sağlık harcamalarının gerçekte sınırlı olduğunu, buna karşılık harcama düzeylerinin siyasetçiler tarafından belirlendiğinin ifade edilmesi, bence bizlere incelememiz için farklı bir bakış açısı kazandırıyor.

2. Sağlık hizmetlerinin Doğası: Metalaştırmaya Karşı Dayanışma: Bu bölümde finans kapital kavramının dikkatimi çektiğini söyleyebilirim. Kuralsızlaştırma ve özelleştirme aşamalarında önemli bir etken olduğu savunulan finans kapital, toplumun nasıl yapılandırılacağını ve hükümetlerin neler yapması gerektiğini dikte eden bir kavram. Bunun dışında sağlık hizmetlerinin kökeninin neye dayandığı anlatılmış ve bu alandaki dönüşümlerin salt değişikliklerden çok daha fazlası olduğu ifade edilmiştir. Sağlık sisteminde meydana gelen bu değişikliklerin toplumsal ve siyasal kavgaların bir sonucu olduğu vurgusu da fazlasıyla ilgimi çekti. Çünkü sağlık hizmetlerinin her dönemde bir mücadele içinde olduğunu bir kez daha görmeme ve üzerinde düşünmeme neden oldu. Bu açıdan kesinlikle çok etkili bir anlatıydı diyebilirim. Sağlık ve hastalığın metalaştırılamayacağının/metalaştırılmaması gerektiğinin anlatıldığı kısımda etik ve ahlaki değerlerin belirleyiciliği dikkatimi çekti. Son olarak; toplumsal değerlerin çökmesini engellemek istiyorsak, özelleştirilemeyecek ve ticarileştirilemeyecek alanları saptayıp, bu alanları dayanışma içerisinde savunmamız gerektiğine dair ifadeler dikkatimi çekti.

3. Eşitsizlik ve Sağlık: Bu bölümde toplumsal adaletsizlik ve eşitsizliğin sağlıkla ilişkilendirilmesini esas alan bir anlatım vardı. Devamında kapitalizm ve neoliberalizmin anlatılması da bence eşitsizlik ve adaletsizlik arasındaki bağlantıya dayanıyordu. Bizleri bekleyen küresel bir ekonomik krizin yaşanacağından ve buna bağlı olarak kapitalizmin geleceğinin belirsizlik taşıdığından bahsedildi. Ayrıca, sağlıkta ülkeler arasındaki dengesizliğin ve ülke içi eşitsizliklerin temelinde yer alan şeyin sınıflar arasında yaşanan güç dengesindeki değişimler olduğu savunulmuştur. Bu konuda sınıfsal ayrımın daha da derinleşeceğini ve beraberinde standart bir düzenin toplum geneline yayılmaya çalışıldığını düşünüyorum. Ek olarak; sağlık düzeyini ve sağlıktaki eşitsizlikleri ölçmek belki her zaman mümkün olmayabiliyor ama bahsi geçen eşitsizliklerin toplumsal etmenlere dayandığının farkında olursak, bunları azaltmak için çaba gösterebiliriz diye düşünüyorum.

Eşitsizlik

4. Kusursuz Servet: Sağlık Endüstrisinde Sermaye Birikimi: Bu bölümün ana başlığını sağlık endüstrisi ve beraberindeki gelişmeler oluşturmaktadır. Sağlık endüstrisinin baskısını hissettirdiği sağlık hizmeti sunumunun çeşitli açılardan ele alındığını görüyoruz. Özel ve kamu sağlık hizmeti sunumuna etki eden faktörlerin ülkeler üzerinden anlatılması konuyu daha iyi anlamamı sağladı. Bu alandaki yasal belgeler ve sözleşmeler pazarlama ve ticaret imkânlarının dünya genelinde yayılmasına olanak tanıdı. Son olarak; sağlık sektöründe hizmet ve ürün tedarikçilerinin kar oranlarını en üst boyuta çıkarmaya çalıştığı vurgulanıyor.

5. Sağlıkta Küresel Pazarlama: İlaç Entrikaları: Bu bölümde sağlık hizmetlerinin küresel boyutta pazarlaması ele alınmış. Pazarlamayı esas alan yaklaşımın, ihtiyaçları gözeten yaklaşımla çelişeceğinden bahsediliyor. Küresel sağlık pazarlamasında da bu durumun nasıl olduğu incelenmiş. İncelemeler ilaç ve ilaç şirketleri üzerinden yapılmıştır. Özellikle rekabetin ön planda olması ilaç şirketlerinin artık tüketicinin ihtiyaçları yerine diğer şirketlerin ürettiği ilaçları gözeterek ürünlerini farklılaştırma yoluna gitmesi ciddi sorunlara yol açıyor ve açmaya da devam edecek diye düşünüyorum. Sağlık insan yaşamını konu aldığı için bu tarz şeylere alet edilmesini yanlış buluyorum. Bölüm boyunca da bu pazarlama faaliyetlerinin artık insan ihtiyaçlarının odağından çıkıp, endüstriyel rekabetin aracı olduğundan bahsedilmiştir diye kısaca özetleyebilirim.

6. Amerikan Sağlık Reformu ve Stockholm Sendromu: Bu bölümde Amerikan sağlık sisteminin detaylı bir anlatımı yapılmıştır. Amerikan sağlık sisteminin diğer ülkelerin sağlık sistemleriyle karşılaştırıldığında birçok farklılık barındırdığını görüyoruz. Özellikle ABD toplumunun sunulan sağlık hizmetinden duyduğu memnuniyetsizlik, beni bu sistemi daha yakından incelemeye yöneltti.

7. Avrupa’da Sağlık Hizmetleri ve Piyasalaştırma Süreci: Bu bölümde Avrupa’da çeşitli hallerde karşılaştığımız sağlık hizmeti ve sunumu anlatılmış. Sağlık hizmetlerinin piyasacı bir şekle bürünerek sunulmasının getirdiği değişikliklere değinilmiş ve toplam harcamaların artmasının nedenlerine değiniliyor. Avrupa’da uygulanan çeşitli sağlık sistemlerine atıfta bulunarak sağlık hizmeti sunumunun dayanaklarının sağlam olması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermesi bakımından da bu bölümdeki anlatılar ayrıca ilgimi çekti. Ayrıca sağlık hizmetlerinde piyasalaştırmanın uygulanmasının kalite ve erişilebilirliği doğrudan etkilediğinden de bahsedilmiş, bu yolla da sağlığın metalaştırılmasına değinilmiştir diyerek bu bölümle ilgili düşüncelerimi ifade edebilirim.

8. İşyerindeki Kavga: Kanada Sağlık Hizmetlerinde Egemenlik Mücadelesi: Bu bölümde genel olarak Kanada sağlık sisteminden ve sağlık hizmetlerindeki egemenlik mücadelelerinden bahsedilmiştir.

9. Afrika’da Anne Ölümleri: Sağlıktaki Fiyaskoya Cinsiyet Penceresinden Bakış: Bu bölümde anne ölüm oranlarının yüksek olmasının temel nedenlerinin üzerine gidilirken sağlık sistemlerinin, sağlık politikalarının ve beraberinde bu politikaların cinsiyet ayrımcılığına dayanmasının anne ölümlerinin neden yüksek olduğuna dair soruların cevabını verdiğini görmekteyiz. Bu noktada cinsiyet ayrımcılığına sürdürülebilir yapısal reformların getirilmesinin önemi vurgulanıyor.

10. Obezite ile Açlık Arasında: Kapitalist Gıda Endüstrisi: Bu bölümde insan sağlığı üzerinde etkisi olan faktörlerden biri olan beslenmeden bahsedilmiştir. Kapitalizmin beslenme alışkanlıklarını nasıl değiştirdiğini ve bu konuda elinde bulundurduğu gücü görmemiz adına önemli anlatımlar vardı. Özellikle dünyanın bir tarafında obezite had safhaya ulaşmışken bir diğer tarafında açlık ve yoksullukla verilen mücadelenin farkında olmak yaşamın gerçekliğine ışık tutması bakımından önem arz ediyor. Ayrıca günümüzde ucuz gıdanın kapitalizmin devamını getirdiği, obezitenin kar aracı olduğu vurgusu da dünyayı saran sağlıksız gıda endüstrisi hakkında birçok şeyi anlatıyor.

Obezite

[[Obezite ilginizi çeken bir konu ise daha önce yazdığım **Çağımızın Hastalığı Obezite’nin Farkında Mıyız?** başlıklı yazıma göz atabilirsiniz!]]

11. Televizyondaki Tıp: Pembe Dizi Olarak Sağlık Hizmetleri: Bu bölümde son zamanlarda sağlığın kitle iletişim araçlarıyla çok fazla etkileşimde olduğu anlatılmaktadır. Meydana gelen etkileşimin toplumsal yapıda farklı algı ve düşüncelere yol açtığı ifade ediliyor. Bahsi geçen algı ve düşüncelerin değişimiyle sağlık hizmeti sunucularının imajını inşa edilmeye çalışılıyor. İmaj inşa etmek için diziler, filmler vs. gibi yollar kullanılıyor.

12. Yurtiçinde ve Dışında Küba Sağlık Politikası: Bu bölümde Küba’nın sağlık sistemini, sistemin ideolojisi ve yaşadığı evrim detaylı bir şekilde aktarılmıştır. Tüm bu süreçte halkın sağlık düzeyini yükseltme çabalarında tıbbın tek başına yeterli olmayacağı düşüncesi çok etkili olmuştur. Bu sayede sağlık sistemini inşa etmek için kesintisiz reformlar yapılmıştır. Üstelik ekonomik sorunlar yaşamasına rağmen temel sağlık göstergelerini ele alarak sağlık sistemini yapılandırmaya çalışması da kesinlikle üzerinde durulması gereken önemli bir konu diye düşünüyorum.

13. Çin Sağlık Hizmetlerinde İkili Hareket: Bu bölümde Çin’in sağlık hizmetleri alanında gerçekleştirdiği değişimler ele alınmıştır. Ayrıca sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılmasında yaşanan olumsuzluklara da değinilmiştir.

14. “Herkes İçin Sağlık” ve Neoliberal Küreselleşme: Bir Hint İllüzyonu: Bu bölümde Hindistan’ın sağlık alanındaki tutumu ve faaliyetleri anlatılmıştır. Sağlık hizmeti sunumunda ve halk sağlığında biri yoksulları bir diğeri de zenginleri kapsayan ikili bir yapılanmaya sahip olan Hindistan, bu ayrımı son yaşananlara göre daha da derinleştirmiştir. Sınıfsal ayrımın had safhada olduğu bu ülkede açıkçası ekonomik politikaların da sağlık hizmetlerini sabote etmesine şaşırmadım.

15. Küresel Sağlık Politikasının Biçimlenişi: Bu bölümde küresel sağlık politikalarının belirlenmesine etki eden durumlar detaylıca anlatılmıştır. Politikalar belirlenirken odak noktanın ne olması gerektiği, kim tarafından, nasıl belirleneceği küresel yönetimle ilişkilendirilerek aktarılmıştır. Ayrıca küresel sağlık politikaları yapılandırılırken sağlıkta standartların belirlenmesinin önemi üzerinde de durulmuştur.

16. Kapsamlı Bir Halk Sağlığı Hareketi İnşa Etmek: HIV/AIDS Örgütlenmesinden Alınacak Dersler: Bu bölümde halk sağlığı alanında önemli olan Alma Ata Bildirgesi ve başarısızlıkla sonuçlanması anlatılmaktadır. Bildirge yeni bir temel altyapı oluşturma amacı taşıyordu. Ancak süreçte gerçekleştirilen değerlendirmelerin sonucunda temel sağlık hizmetlerine yapılacak yatırımları kısıtladığından dolayı halkı sistem dışında bırakmaktaydı. Bu sebeple işlevini kısa süre sonra yitirmiştir.

17. Hasta Bir Toplumda Akıl Sağlığı: İnsan Ne İçin Yaşar? Bu bölümde ise akıl sağlığının öneminden ve toplum üzerindeki etkilerinden bahsedilmiştir. “İnsan ne için yaşar?” sorusunun çözümlemesi yapılarak, akıl sağlığıyla ilişkilendirilmesi aktarılmıştır.

5. Sonuç ve Genel Değerlendirme

Okuması biraz zorlayıcı bir kitap olduğunu itiraf etmem gerek. Bundan dolayı birkaç yıl sonra tekrar okumayı planlıyorum. Aslında yazarların dili açık ve anlaşılırdı fakat barındırdığı kavramların altını doldurmadan okumak okuduğum metni anlamlandıramadığım gerçeğiyle beni karşı karşıya bırakıyor. Dolayısıyla da sadece okumuş olmak için okudum gibi oluyor. Bu da benim istediğim bir şey değil. 2025’te tekrar okuyup bugün yazdığım yazıyla karşılaştıracağım. Notumuzu aldığımıza göre şimdi asıl kısma geçebiliriz.

Öncelikle kitapta üzerinde durulan kavramları açıklayarak başlamak istiyorum: “Sağlık sistemi, Kapitalizm, Neoliberalizm”. Sağlık sistemi, sağlık hizmetlerinin arz ve talebini oluştururken, bunların gerçekleştiği süreçleri de tanımlayan bir yapıya sahiptir. Kapitalizm, batıda feodalizm sona erdikten sonra dünyaya hâkim olmaya başlayan ekonomik ve siyasi sistemi ifade eden bir kavramdır. Marks’ın deyimiyle; Kapitalist üretim tarzının hâkim olduğu toplumlardaki zenginlik, devasa bir meta yığını olarak görünür. Bunun basit şekli veya birikimi maldır. Neoliberalizm ise toplumsal yaşamın yeni yapılanmasına yön veren ve siyasi/toplumsal durum olma anlamında kullanılan düşünce doktrinidir.

Kapitalizm

Bu kavramlar ışığında sağlık hizmetlerinin liberal çağdaki değerlendirmesini farklı yönleriyle sunması açısından oldukça kapsamlı bir kitaptı. Liberal düşüncenin hakim olduğu bir çağda sağlık hizmetleri sunumunun nasıl bir yapıya büründüğünü tahayyül etmek açısından da farklı bakış açıları kazandırdığını düşünüyorum. Liberal düşüncenin temelinde yatan, metalaştırma veya değişim süreçlerine devletin müdahalede bulunmaması gerektiğini savunması da liberalizm anlatısını destekliyordu. Aynı şekilde liberalizm anlatısını meydana getiren dört temel unsura (Bireycilik, özgürlük, piyasa ekonomisi, sınırlı devlet) da vurgu yapılması anlamı derinleştirdi diye düşünüyorum. Bu noktada liberal devlet anlayışının, kamusal alanlarla ve özel alanlarla ters yönlü bir ilişki kurduğunu da söylemek gerekir. Çünkü kamu ve özeli birbirinden bağımsız düşünmek pek olası görünmemektedir. Dolayısıyla, tüm bu etmenleri ve içinde bulunduğumuz şartları da göz önünde bulundurup, sağlık sistemlerinin değişimini, dönüşümünü ve geleceğini daha iyi anlamlandırabiliriz.

Neoliberal küreselleşmeden de bahsetmeden geçmek istemiyorum. Kitapta genel olarak neoliberal küreselleşmenin ekonomik politikaların bir ürünü olduğu öne sürülmüş ve anlatımlar bu doğrultuda desteklenerek sürdürülmüştür.

Son olarak bahsetmek istediğim bir kavram daha var. Görünce fazlasıyla ilgimi çekti: Trickle Down Kuramı. Trickle down kuramı, koşullar ve şartlar toplumun en zengin bireyleri için iyileştirilirse ekonominin güçleneceği düşüncesine dayanan bir kavram olarak ifade edilmektedir. Bu teoriye göre, zenginler ürettiklerinden daha fazlasını üretmek için teşvik edilecek, ardından fakir bireylere de bu yolla faydalı olmuş olacaklar. Çünkü ürettikleri alanlarda bu yoksul insanlara alan açmış olacaklar düşüncesi vardır. Teoriye gelen eleştirilere göre zengin bireyleri daha zengin hale getirerek yoksul insanlara yardım edilemeyeceği şeklindedir.

6: Sorgulama & Düşünme Alanı

→ Liberal sağlık sistemi kurulamamasının temel nedenlerini ülkemiz özelinde değerlendirecek olsaydık hangi etmenleri dikkate alarak ve nasıl bir yol izleyerek değerlendirmemiz sorunun kök nedenine inmemizi sağlardı?

→ Sağlığın metalaştırılması toplumsal ahlak ve değerlerin üzerinde etki bırakıyor mu? Bırakıyorsa bu etkiyi önlemek için uygulayacağımız temel faaliyet ne olurdu?

→ Kapitalist sağlık sistemlerini beslememek için birey olarak ne yapacağımızın farkında mıyız? Farkındaysak bu adımları uyguluyor muyuz?

→ Sıfırdan bir sağlık sistemi kurmamız gerekseydi nasıl bir sağlık sistemi kurmak isterdik?

Umarım okurken keyif almışsınızdır ve ufak da olsa size bir katkısı olmuştur. Görüşlerinizi paylaşmanız beni çok mutlu edecektir. İlginiz, alakanız ve vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.

Tekrar görüşene dek hoşça kalın! 💜🦋

--

--

Sadiye Arsoy
Yetkin Yayın

Sağlık Yönetimi-Sağlık Bilişimi | Necmettin Erbakan Üniversitesi 🌎 Koordinatör - YetGen