VAROLUŞÇULUK (EGZİSTANSİYALİZM)

Neden varoluşçuluk?

Ada Küçükkebapçı
Yetkin Yayın
3 min readJun 22, 2021

--

Biz insanlar sıklığı fark etmeksizin arada sırada kendimizi sorgularız. Ben nasıl var oldum, seçimlerim bana mı ait, bunu gerçekten ben mi yaptım?… Ve arayış içerisine gireriz. Farklı kaynak taramaları yapar, fikir alışverişlerine katılırız. “Varoluşçuluk” felsefi akımı da bizim kendimizi anlamlandırmamıza yardımcı olabilecek bir akım.

Her ne kadar fazla felsefi, kimilerine göre ilgi alanlarına uymayan bir konu gibi gözükse de özellikle bu pandemi döneminde neredeyse hepimiz yeni arayışlar, sorgulamalar içine girdik ve bir baktık ki ilgi alanlarımızın arasına yenilerini ekleyebiliyoruz veya bize çok uzak gelen bir konunun içerisine daha çok daldıkça ilgimizi çekebiliyor. Şahsen bu konu benim de ilk başta ilgimi çekmeyecek gibime gelmişti, neden çünkü okul proje ödevimin konusuydu. :) Sonrasında okuma yaptıkça, araştırdıkça; bu konuları içselleştirmek de kitap okumak gibi geldi benim için, yani başka bir dünyaya kendimizi adadıkça zevkli oluyor. O zaman şimdiden iyi okumalar.

Varoluşçuluk Nedir?

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da özellikle Fransa’da ortaya çıkan varlığın, varoluşun; özden, içerikten önce geldiğini yani insanın önce var olduğunu daha sonra tutum ve davranışlarıyla, eylemleriyle kendini sürekli olarak yarattığını, biçimlendirdiğini öne süren; insan ne ise o değil, ne olmuşsa odur diyen felsefe akımıdır.

Photo by Brett Jordan on Unsplash

Batı edebiyatı akımları içerisinde yer alan egzistansiyalizm, ilk olarak Martin Heidegger tarafından 1927’de ortaya atılmıştır. Dünyaya yayılmasını sağlayan durum, Fransız düşünür ve romancı olan Jean Paul Sartre’ nin akımı benimsemesi ve edebiyata uygulamasıdır.

J.P. Sartre, egzistansiyalizmi şu sözleriyle açıklar: “İnsan bütün bir dünyadır; her yerde vardır, her yerde hareket halindedir, her şeyden sorumludur. Ne yaparsam yapayım onu yapan benim. Şimdiki durumumuz, bütünüyle düşüncelerimizin sonucudur.”

Photo by Ben White on Unsplash

Varoluşçuluğu başlatan sorulardan biri de: ‘’Ben kimim? Bir birey olarak var olmamın bence anlamı nedir?’’ Bu soruya verilen cevap ise şöyledir: Bizi biz yapan kararlarımızdır. Bizi biz yapan kendi benliğimizle aldığımız kararlarımızdır. Bu özel benlik, dünyaya bir defa gelir. Özel benlik ise başka kimsenin olamayacağı, yapamayacağı şeyi olmak ve yapmaktır.

Varoluşçuluğun Merkezi: “ Varoluş, özden önce gelir.”

“Varoluş, özden önce gelir.’’ ifadesi, belirlenmiş ya da önceden verili insan doğası diye bir şeyin olmadığını ileri sürmektedir. Aksine kimliğimizi meydana getiren kendi seçimlerimiz, hareket ve davranışlarımızdır. İnsan önce var olur, sonra seçimleri onun özünü belirler.

Varoluşçuluk Akımın Dört Temel İlkesi:

  • Varoluş her zaman tek ve bireyseldir. Bu görüş bilinç, tin, us ve düşünceye öncelik veren idealizm biçimlerinin karşıtıdır.
  • Varoluş, öncelikle varoluş sorununu içinde taşır. Dolayısıyla ‘’varlık’’ kelimesinin anlamının araştırılmasını da içerir.
  • İnsanın içindeki olanaklardan birini seçebileceği bütünlükten oluşan varoluş, akla dayanmaktadır.
  • Varoluş görüşü daima dünyada var olma sorunsalını taşır. İnsanın diğer insanlarla olan ilişkisi, varlıklarla olan etkileşimi tarihsel bir somutluk taşır. İnsan kendi karakterini yaratarak var olabilir.

Egzistansiyalizm Sanatçıları:

Elbette her akımda olduğu gibi bu akımında temsilcileri bulunmakta. Bunlardan bazıları:

Jean Paul Sartre

Albert Camus

Franz Kafka

Simone de Beauvoir

Fyodor Dostoyevski

Dediğim gibi felsefi düşünmeyi sağlamak, akımlarını anlamak adına okumalarını da kitaba benzetiyorum bu sebeple görselleştirmeyi de sık tuttum.

Sizlere keyifli, bilgilendirici, belki de değişik tarzda bir okuma katması dileğiyle,

Ada Küçükkebapçı

Kaynakça:

https://www.edebiyatogretmeni.org

https://www.felsefe.gen.tr/varolusculuk-egzistansiyalizm

https://www.hurriyet.com.tr/egitim/varolusculuk-egzistansiyalizm

--

--

Ada Küçükkebapçı
Yetkin Yayın

Student at Private Cagdas Science High School / Trainee at YetGen