YAVAŞ MODA- sadeleşmek gerek
Yavaş modadan bahsetmeden önce hızlı modaya değinmek istiyorum.
Hızlı Moda Nedir?
‘Hızlı Moda’ kavramı 21. yy da küreselleşen moda endüstrisinin daha fazla kar elde edebilmek için az zamanda, düşük kaliteli, ‘en az maliyetle’ milyonlarca ürün ürettiği, modadaki hızlı değişime dayalı giyim anlayışıdır. Bu anlayışla oluşturduğumuz moda sektörü, rakamlara bakıldığında dünyanın çevreye en çok zarar veren ve en çok su tüketen 2. sektörüdür. Karbon emisyonunun %5’ini ve toplam su kirliğinin %20’ sini bu sektörün oluşturduğunu biliyor muydunuz? Peki 1 dolarlık bir t-shirt için 2800 litre suyun, 1 jean pantolon için ise 4000 litre suyun kullanıldığını? En kötü yanı ise yıllık üretilen ürünlerin %65’inin stok fazlası ya da giyim ömrünü tamamlaması ile yakılması. Aynı zamanda şu anda belki de hepimizin dolabında ürünleri bulunan ünlü markalar kendi ürünlerini daha ucuza mal etmek için üretimlerini iş gücünün ucuz olduğu ülkelerde gerçekleştiriliyor(genellikle Asya ülkeleri). Burada ise işçiler sözde uygulanan İSG politikaları ile güvenli ortamlarda çalışmalarını sürdürüyorlar. Bir örnek vermek gerekirse, 2013’ te Bangladeş’ te önemli markaların üretimlerini yapan Rana Plaza’nın çökmesi sonucu 1133 çalışan hayatını kaybetmişti. Ek olarak Bangladeş’te bir tekstil işçisi ayda 185 TL kazanıyor. Bu ücret bir işçinin temel ihtiyaçlarını karşılaması için gerekenin 4’te biri. Ve bu sektörde çocuk işçi sayısının bir hayli yüksek olduğu da bilinmekte.
Tekrar bir soru yöneltmek istiyorum; bu sektörün tüm bu olumsuzlukları gözler önündeyken neden bu sektöre hala hizmet ediyoruz? Değişim bizim elimizde ve çözümü mevcut: YAVAŞ MODA.
Yavaş Moda Nedir?
Yavaş modanın temel felsefesi uzun süreli giyilebilecek, kalitesi yüksek, modası geçmeyecek ürünler üretmektir. Bu moda akımı doğal ürünlerle sürdürülebilir bir üretim modelini de benimsemiştir. Yani hem çevreye hem bütçemize dost diyebiliriz.
İngiliz moda tasarımcısı Vivienne Westwood’un 2014 yılında yaptığı bir röportajda söylediği şu sözler ise sürdürülebilir modanın mottosu haline gelmiştir:
‘‘Daha az alın, iyisini seçin ve uzun süre kullanın.’’
PEKİ YAVAŞ MODAYI HAYATIMIZA NASIL ENTEGRE EDERİZ?
İlk olarak dolabınızın kapaklarını açmanızı istiyorum. En azından ben böyle yapmıştım 😊 Ne kadar çok kıyafetiniz olduğunun farkına varın. Hangi kıyafetlerinizi, takılarınızı, ayakkabılarınızı gerçekten kullanıyorsunuz bunları ayırt edebilmek için ilk olarak yaklaşık 1 yıldır giymediğiniz kıyafetlerinizi ayırın. Geri kalan kıyafetleriniz içerisinde ise en az giydiklerinizi deneyerek artık kullanmak isteyip istemediğinize karar verin. Gelelim en zevkli kısma. Bu kıyafetleri bağışlamak veya satmak üzere ayırın. Bir başkasına bağışladığınızda manevi tatmin yaşarken sattığınızda ise gerçekten ihtiyacınız olan ürünleri alabilmek için kullanmadığınız kıyafetlerinizi nakde dönüştürmüş olacaksınız.
Peki bundan sonra ne yapmalısınız?
Daha az alın
Biliyorum artık satın almaya teşvik eden çok etmen var. Sürekli modanın değişmesi, yeni trendlerin çıkması, influencerların devamlı satın almaya yönlendirmesi gibi. Ama dur demek senin elinde. Bir ürünü satın almadan gerçekten ihtiyacın olup olmadığını, senin stiline uygunluğunu düşünerek ilk adımı atabilirsin. Modayı takip etmeyin demiyorum, bu işi modayı yakından takip ederek yapabilirsiniz. Ancak tek bir farkla, devamlı alım yerine size en uygun olan parçayı seçerek.
Kaliteli ürün tercih edin
Şimdi durup düşünmenizi istiyorum. Ucuza ve kalitesiz malzemeden üretilmiş olan kıyafetlerini ne kadar giyiyorsunuz ve ne kadar şık duruyor? Bence cevabımız aynı, kullanım ömürlerinin kısa olmasının yanında birkaç yıkama ile birlikte ürün formunu kaybediyor ve şık bir görünüm elde edemiyoruz. Oysa bunun önüne sorumlu ve sürdürülebilir markaların çıkardıkları ürünler ile geçebiliriz. Maliyetleri ‘hızlı modanın’ ürünlerine nazaran yüksek olsa da bu ürünleri temel parçalardan seçerek tarzınıza uygun olarak farklı kombinlerde, formu bozulmadan defalarca kullanabilirsiniz.
Bir küçük not: Nötr tonlar tercih ettiğinizde kıyafetlerinizi kombinlemek daha kolay olacaktır.
Uzun süre kullanın
Zamansız parçalar ve kaliteli malzemelerden üretilmiş ürünlerle oluşturduğunuz gardırobunuz artık uzun yıllar sizinle. Artık birkaç yıkamadan sonra kıyafetlerinizi atmak bunlar yerine yine aynı döngünün parçası olacak ürünler almak zorunda değilsiniz.
Eğer tüm bunları hayatınıza entegre ederseniz hem kaliteli parçalarla stilinizin ön plana çıktığını hem de bilinçsiz harcamalarınızın önüne geçerek tasarruf yaptığınızı göreceksiniz. Aynı zamanda hızlı modanın getirdiği olumsuz durumların önüne geçerek çevre ve insan dostu bir tüketim alışkanlığı kazanacaksınız.
E her şey bu kadar mükemmelken bence yavaş moda sizi bekliyor. İlk adımı bu yazıyı okuduktan sonra dolabınızın kapaklarını açarak atabilirsiniz 😊
Başka yazılarımda görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın dostlarım ❤
