Atölye 23 - #Tutku ile Yola Çıkmak

23
Yirmi Üç
Published in
5 min readSep 12, 2022

Tutku, bulmaya çaba gösterdiğimiz ve bizi bir meseleye sabit kılan ama bir yandan da değişim dönüşümlere açık hale getirebilen bir kavram. Peki bir duygu nasıl hem sabit hem de değişimlerle dolu olabilir?

Tükenmiyorum, yetişiyorum. Çünkü gerekçelerim var!

Özellikle multidisipliner alanlarla uğraşan, aynı anda pek çok işe koşturan insanlara sık sorulan sorulardan biridir, ‘’Bunca işe nasıl yetişiyorsun?’’ sorusu. Bu sorunun zaman yönetimi, iş yapış biçimleri, hedefler gibi pek çok cevabı olabilir ve bu tür metodların herkes için cevapları da farklıdır ancak her birinin arkasında duran kavram tutkudur!

Tutku insanlara aslında çok büyük bir haz ve devamlılık verir. Bir amacın peşinden gitmek için en temel motivasyon kaynaklarından biridir. Tabii bir şeye motivasyon duymak, o yolda daima ilerlemek için yeterli değildir ancak burada, tutku önemli bir kaldıraçtır. Bu kaldıraç sizi yolda tutabilir ama o yolun iniş ve çıkışlarla dolu olduğunu da atlamamak gereklidir. Yani yeterli motivasyona sahip olmak, o tutkuyu bulabilmek aslında hedefe giden yoldaki engeller ve sabredilmesi gereken süreçler için de bir kaldıraç görevindedir. Yollar dikenli, meşakkatli olsa da, tutku sahibi olabilmek ve tutkudan vazgeçmemek; eyleme geçmeyi ve eylemlerin de sürekli olabilmesini sağlar. Yani tutku, aslında bizleri ‘’meselesi olan’’ bireyler haline getirebilecek bir güçtedir. Atölye 23’te de tutkunun bu bağlamda bizlere neler yaptırdığını, neleri meselemiz haline getirdiği üzerine düşündük. Her bir 23’lü için tutkunun hayatındaki yansıması, bu yansımaların meseleleri haline gelen konular farklıydı. Öte yandan herkes için tutkunun aslında her an aranan, bulunulan, tutunulan bir duygu olduğu da keşfettiklerimiz arasındaydı. Yani tutku, yolda olma ve hayatta üretme-tüketme dengemizi sağlayan araçlardan biri gibiydi. Bu sebeple koşuyor, üretiyor, çabalıyor ve bir konuyu ‘’meselemiz’’ haline getirebiliyorduk.

Atölye23: Cesaret & Tutku

Tutku ile kendini yenileyebilmek

Melody Wilding’in Harvard Business Review’de yayınlanan makalesinde tükenmişliğin 3 çeşidinden biri olarak motivasyonsuzluktan doğan tükenmişliği ele aldığını görüyoruz. Bu tükenme hali, sadece çok çalışmaktan veya tutkusu olmamaktan kaynaklanmıyor. Aslında bir tutkusu var olsa da, bunun peşinden gidemeyecek kadar koşturmacalı ancak monoton bir hayatı da ele alıyor. Zira tutkuların peşinden gitmek, yorucu da olsa bir hedef için atılan adımlar gibi hissettirir. Ancak yaptığınız eylemler, tutkularınızı beslemiyorsa; bir yerden sonra kendinizi ‘’tükenmiş’’ hissedebilmeniz mümkündür.

Bu durumda kendinizi işlerinize yetişemez, hayatınızın akışından sıkılmış ve hatta tutkunuzu unutmuş gibi hissedebilirsiniz. Ancak tutku, öyle güçlü bir duygudur ki; aslında içimizde hep bir yerlerden bize fısıldar. Bu fısıltıyı nasıl duyabiliriz?

  • Kendimize özgür sorular sormak

Sorumluluklar üst üste bindiğinde, hayat durmadan koştuğumuz bir alana dönüştüğünde; bazen eylemlerimizin arkaplanını sorgulamayı unutuyoruz. Bu da tutku duyduğumuz işlerden uzaklaşmamıza veya öncelik sıralamamızın değişmesine sebep olabiliyor. En temelde hem tutkumuzu bulabilmek hem de koruyabilmek için kendimize özgürce sorular sormalı ve cevaplarını da verirken dürüst olmalıyız. Bu sorular her bireye göre çeşitlenebilir ancak yola çıkmanız için bazı örnekler verecek olursak:

- Kendimi en çok ne zaman mutlu ve kendim gibi hissediyorum?

- Ne yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum?

- Hangi işlerle ilgilenirken çok keyif alıyor ve kendimi faydalı hissediyorum?

- Ne gibi faaliyetler beni tatmin olmuş hissettiriyor?

- Benim için gerçekten ‘’en önemli’’ diye tanımladığım şeyler neler?

  • Ritüelleri kontrol etmek

Tutku kesinlikle çok güçlü bir duygu ancak bazen bu duygunun sadece ‘’çok büyük’’ eylemlere beslenebileceğini düşünüyoruz. Halbuki vazgeçemediğimiz günlük pek çok ritüelimiz de tutkularımızın bir parçası olabilir. Örneğin her gün kitap okumayı alışkanlık haline getirmiş birisi için eğer bu durum ‘’olmazsa olmaz’’ bir haldeyse; okumak, öğrenmek, her gün gelişimi adına bir şeyler yapmak bir tutku haline gelmiş olabilir. Yani bazen tutkunuzun o denli farkında olmayabilir, kafanızda idealize ettiğiniz bir vizyon olarak konumlandırmamış da olabilirsiniz. Ancak eylemlerinizin bütünü, tutkularınıza dair de fikir verebilir. Bu sebeple günlük ritüellerinizi gözden geçirmek, var olan tutkularınızı daha bilinçli olarak da ele almak adına faydalı olabilir.

Atölye23: Cesaret & Tutku
  • Neleri merak ettiğini sorgulamak

Kendimize sorular sormak gibi, neleri merak ettiğimizi sorgulamak da düzenli olarak yapabileceğimiz zihin egzersizlerinden biri olabilir. Zamanla merak ettiğimiz konular değişebilir ancak sabit kalan bakış açıları veya konular, tutkumuz olmaya aday olabilir. Gerçekten en çok neyi merak ediyorsunuz? Merak ettiğiniz o şey için bugün neler yapıyorsunuz? Atölye 23’ün ‘’Merak’’ temasında da ele aldığımız bu sorular, tutku ile merak ilişkisini de hatırlatıyor.

Virgin Group kurucusu Richard Branson tutkunun bulunabilmesi için ‘’a-ha!’’ (İngilizce’de ‘’aha moment’’ olarak anılan tepkisel hal) dedirten anlara odaklanmamızı ve bu anların arkaplanında nasıl motivasyonların yattığını keşfetmemizi öneriyor. Yani merak ettiğiniz, üzerine düşündüğünüz, aklınıza bir fikir geldiğinde ‘’aha!’’ hissini veren o konuları keşfetmemiz gerekli.

Atölye23: Cesaret & Tutku

Tutku her zaman iyi midir?

Tutkunun ikili modeline göre, uyumlu ve obsesif tutku türleri vardır. Uyumlu tutku, kişinin kimliği ile uyumlu olarak, özerk bir biçimde seçtiği ve içselleştirdiği bir türken; obsesif tutkuda, kişi tutkusu tarafından kontrol edilir ve tutkunun doğduğu yer de obsesif bir bağlamda olabilir. Uyumlu tutku, uzun vadede kişilerin sürdürülebilir bir biçimde iyi olma hallerine (well being) pozitif etkide bulunur. Tam tersi şekilde, obsesif tutkuda ise kişilerin çatışmayı ve psikolojik güçlükleri yaşadığına rastlanır. Yani her tutku, pozitif bir amaca hizmet etmeyebilir. Bazı tutku türleri, kötü bir ‘’bağımlılık’’ gibi bir etkide bulunabilir. Atölye 23’te de tutkunun bu dengeli ilişkisini ele alarak tutkunun hangi versiyonunun hayatımızda kendimizin daha iyi bir versiyonunu yakalamaya, geliştirmeye yardımcı olacağı üzerine tartıştık. Bu denge halinin de yine her bireyin hikayesinde farklılık gösterebileceği ve tutkunun farklı duygularla da beslenmesinin daha etkili olacağı üzerine düşündük.

Örnek aldığın birinin ismini tut!

Şimdi ‘’içinizden örnek aldığınız birinin ismini tutun!’’ dense, aklınıza kendi alanınızdan veya yaptıklarıyla faydalı olan tanınan kimi isimler gelir. Bu isimlerin sizlere örnek olmuş olmasında en temelde sadece yaptıkları değil, tutkuları da etkili olmuştur. Çünkü ortak özellikleri tutkuları sebebiyle istikrarlı bir biçimde yol almış olmalarıdır. Yani tutku eğer pozitif bir eyleme sebep olan, uyumlu bir tutku çeşidiyse ve kişiler bu tutkuyu eylemleri ile destekliyorlarsa; hayattaki en harekete geçirici faaliyetleri yapabilir oluyorlar.

Atölye23: Cesaret & Tutku

23 serüveni de tutkularımızı keşfetmemize destek olan, tutku ile hareket ederek sürdürülebilir işler yapan liderlerin hikayelerini öğrendiğimiz ve aktif bir şekilde deneyimleyerek geliştiğimiz bir yolculuğu sunuyor.

Bu yolculukta yer almak istiyorsan, serüvenin ilk adımı olan Zirve 23'ün başvuruları başladı. Şimdi başvur, izini bırak!

--

--