NBA BUBBLE DÖNEMİNE FİNANSAL OLARAK GENEL BAKIŞ
2019–2020 NBA sezonu daha önce hiç tecrübe etmediğimiz bir şekilde, taraftarlardan uzak bir şekilde tamamlanmak zorunda kalındı. NBA yönetimi sezonu kurtarabilmek için Florida’da Covid’den izole bir “yaşam alanı” oluşturmak zorunda kaldı. Bu süreçte Adam Silver kafasını kurcalayan şeyler arasında sadece pandemi yoktu. Amerika’da süregelen sistematik ırkçılığın ve eşitsizliğin yansımaları da bir kez daha gün yüzüne çıkmıştı. İlk önce Ahmaud Arbery’nin sağ tendanslı silahlı kişiler tarafından kamu alanında kovalanıp ölümcül şekilde vurulması sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştı. Bu olay daha unutulamadan Minneapolis şehrinde beyaz polis memuru Derek Chauvin tarafından boğazına toplam 8 dakika 46 saniye boyunca uygulanan baskıdan dolayı George Floyd yaşamını yitirdi ve bu olay ülke genelindeki protestoların miladı oldu. 30 Temmuz’da, bu olaylardan yaklaşık 2 ay sonra başlayan NBA sezonu bu olayların yansımaları ile karşılaşıp 2 kez kısmi olarak da olsa donduruldu. Oyuncular birliği ile yapılan görüşmeler sonucu NBA yönetimi farkındalık yaratmak amacı ile oyuncuların formalarına kararlaştırılmış sosyal mesajları kullanmalarında karar kıldı. İlerleyen dönemde ise takım sahipleri de stadyumlarını kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde oy merkezleri olarak tahsis edeceklerini duyurdu. Sosyal adalet yönünde atılan bu adımlar sezonun devamını sağlamak için yeterli olsa da geniş resimde topluma ne gibi faydalar getirecek veya herhangi bir değişim için yeterli olacak mı bunu zaman gösterecek.
Bubble sadece sezonun devamından, şampiyon belirlenmesinden daha büyük anlam taşıyor. Sezon ortasında Houston Rockets GM’i Daryl Morey’nin Honk Hong protestolarını destekleyen açıklamalarından sonra uluslararası alandaki en büyük yayın anlaşmasını, 400M dolar, kaybetti. NBC Sports NBA muhabiri Tom Haberstroh sadece bilet gelirlerinde yaşanacak kaybın 500M dolar seviyelerinde olacağını belirtmişti. FiveThirtyEight ise yayın gelirleri, ürün satışları ve diğer faktörlerini hesaba kattığında toplam gelir kaybının 1B dolar seviyelerinde olduğunu bildirdi. Tüm bu haberlerin ışığında NBA’in sezon gelirlerini kompanse edebilmesi için bubble oluşturması zorunlu hale geldi. Yapılan haberlere göre de Disney’de sezonun devamını sağlayabilmek için 170M dolar değerinde bir yatrımda bulundu.
Oyuncular temmuz ortasında yavaş yavaş Disney World’e gelmeye başladıklarında kampüsteki yemek kalitesi hakkında homurtular yükselmeye başlamıştı. Oyuncuların odalarına servis edilen öğünlerin kalori ve besleyicilik arasından yetersiz görülmeleri memnuniyetsizliğe yol açmıştı ve Joel Embiid ve Troy Daniels tarafından sosyal medyada esprili bir şekilde dile getirildi. Bunun üzerine harekete geçen NBA yönetimi önceden ABD milli takımı ve Disney için de çalışmış olan şef Shawn Loving’i oyuncuların özel olarak siparişler verebileceği bir mutfağı yönetmesi için Orlando’ya davet etti. Buna ek olarak Mortons’s, Palm, Saltgrass, Del Frisco’s, The Oceanaire ve Joe’s Crab Shack zincirlerinin yer aldığı 6 restoran ile yemek tedariği için anlaşma sağladı. Bu anlaşmaları Chef Lex olarak da bilinen Alexia Grant’in de içinde bulunduğu yeni şefler takip etti. Business Insider’ın hazırladığı ve kampüsteki yemek operasyonlarını Chef Lex üzerinde anlatan videoya bakmanızı öneririm.
Bubble’da basketbol yönünde olan olaylar ve maçlar hakkında halihazırda birçok kaliteli yazı bulunuyor bu sebepten dolayı biraz daha olayın para kısmına büyüteç tutmak istiyorum. Bilet gelirleri her ne kadar azalsa da seyircisiz bir sahada oynamanın ürün yerleştirme olarak avantajlarını sonuna kadar kullandı. LA Clippers ve Lakers arasında oynanan maçta sanal kort logosu, becnhlerin önünde bulunan sanal reklamlar, pota arkasındaki panolar, köşe televizyonları ve saha kenarı panoları NBA’ya toplamda 10.5M dolara yakın gelir sağladı. (Kaynak: gumgum sports)
Bubble’da NBA yönetimi 46 farklı kategoriden 1500 ortaklık anlaşmasına imza attı. Otomotiv, sigorta, gıda, içki ve içecek sektörleri listenin başını çekiyor. Toyota 17, State Farm 25, Chick-fill-A 15, Gatorade 22, AbInBev de 26 anlaşma ile en çok ortaklığa imza atan şirketleri oluşturuyor. (Data: Sport Atlas) Bana göre bu anlaşmalar arasında en başarılı olmuş ortaklık Michelob Ultra’nn(Amerika’da en hızlı büyüyen bira şirketi.) NBA yönetimi ile yaptığı çok seneli resmi bira sponsorluğu anlaşması. Michelob Ultra bu anlaşma ile beraber pandemi döneminde ilk defa kullanılan sanal seyirclerin sponsorluğunu eline aldı. AbInBev şirketinin bünyesinde bulunan Michelob Ultra bu sayede maç içinde düzenli bir şekilde ekran zamanı alarak ve de Jimmy Butler’ın baş rolü üstlendiği reklam filmi ile akıllara kazındı. Konudan bağımsız olarak 3 ay boyunca gördüğüm bu birayı merak etmiyor değilim.
NBA’in bütün olarak aldığı sponsorlukların dışında sporcuların bireysel sponsorluklarında da büyük bir artış söz konusu oldu. Opendorse sayfasından Sam Weber’ın hazırladığı makaleye göre bubble döneminde oyuncuların sosyal medya sayfalarının etkileşimi 46% yükselişe geçti. Hulu, Gatorade, Got Milk? CoStar, JBL Audio, Cameoi American Expressi VistaPrint gibi şirketler oyunculara sosyal medya üzerinden en çok reklam verenlerin başında geliyorlar. Instagram üzerinden en çok paylaşım yapan oyuncu Enes Kanter (77) onu 43 paylaşım ile Damian Lillard takip ediyor. Bu sürede en çok etkileşim alan oyuncuların başını 23,3 milyon etkileşim ile Lebron James çekiyor. Stephen Curry (8,3) ve Giannis Anteteokumpo (7,6) izliyor. Bu isimler arasında göze en çok çarpan olay ise Jonathan Isaac’in takipçi sayısını 131% ile artırması ve bu alanda lider olması. Bu yükselişin arkasındaki sebep olarak aklıma Isaac’in protesto amaçlı diz çökmemesi ve bu hareketinin konservatif kesim tarafından çok olumlu karşılanması geliyor.
Elimden geldiğinice sezonun bubbleda geçen kısmının finansal yönlerini değerlendirmeye çalıştım. Umarım bu konularda merakınızı giderebilmişimdir. Vaktiniz için teşekkürler, sağlıcakla!