0 0 * * * — 24

Emre YILMAZ
Z Raporu
Published in
4 min readApr 10, 2017
Küçük canavar Tedi

Geçen sefer de söylediğim gibi artık madde madde değil, yorumlarımla beraber paylaşacağım yaptıklarımı, dinlediklerimi, izlediklerimi ve okuduklarımı.

Ankara’daydım bu haftasonu. Elçin ile beraber 2 günlük bir deneysel çalışmamız vardı onu gerçekleştirdik. İlerleyen günlerde konuyla alakalı detay verebilmeyi istiyorum.

Uzun zamandır aklımdaki birşeyi gerçekleştirdim ve güzel bir poligon bulup geçen hafta atış yapmaya gittim. Fena paslanmışım, ayda bir gitmeyi düşünüyorum artık

Kaligrafi denemeleri yapmayı çok seviyorum eskiden beridir. Ankara’da webend için yaka kartı alırken Elçin ile girdiğimiz kırtasiyede kendimizi kaybettik. Uzun zamandır almak istediğim divit kalem setini aldım. Süper yeşil bir mürekkep bile buldum.

Geçtiğimiz hafta ödevimi yaptım. Muz dna’sından sonra kendi dna’mı da ayrıştırdım. Bir sonraki aşama Nanopore alıp sekanslama işini çözmek. Sonrası biyoinformatik.

Yalansavar’ın Muhabbet Teorisi 28. programını izledim. Safsata konusunda biraz daha birşeyler oturmuş oldum kafamda. Eğlenceli de olmuş program. Bundan sonra her bölümü izlerim inşallah.

Fabien’in Symfony 4 müjdeleri heyecan verici. Fikirler çok iyi geldi bana. Özellikle, olm make varken niye başka şeyler kullanıyoz kafası hoşuma gitti.

27 Nisan’da Karabük Üniversitesinde Programlama Günleri etkinliğinde PHP Symfony İle Güzel adlı bir konuşma yapacağım. Tam teorik bi sunum yapmaya çalışacağım yine.

Symfony 3.3'de yapılan Flash Message geliştirmesi kullanışlı olmuş. Session’dan flashbag’e ulaşma eziyetinden kurtarmış bizi.

Talkouse projesi yavaş yavaş büyüyor. Haberdar olmak isterseniz http://talkouse.com eposta bırakın yaklaşınca ararız.

An itibariyle webend.org etkinliğine 661 kayıt olmuş durumda. Limite yaklaşıyoruz. Kaçırmak istemiyorsan webend.org’a bi eposta bi isim bırakman yeterli.

Doğukan Güven Nomak çok güzel bir tanıtım videosu çekti webend.org için. Duyurucu Doğukan’a desteklerinden ötürü çok teşekkür

Ubuntu sonunda Unity’den vazgeçip Gnome’a dönüş yapacağını duyurdu. Pek mutlu olduk.

Gökhan Şengün İzmir’de 5 saat sürecek bir Docker etkinliği yapıyor. Webend’le aynı gün olmasa gitmeyi çok isterdim. İzmir’deyseniz mutlaka gidin. Çok güzel geçeceğine eminim.

Özgür’ün acoustiaband adlı stüdyosu tamamlandı. Çok iyi bir vizyonla açtığı stüdyo’da çektiği akustik kayıtları başa sarıp sarıp dinliyorum. Ecem ve Çağlasu birlikte çok iyi müzik yapıyorlar. Dinlemediyseniz dinlemenizi öneririm.

Hakan Orcan’ın yazdığı Spotify altyapısıyla alakalı yaptığı araştırma yazısı çok iyi olmuş. Okunması gereken yazılardan.

Çağan Şekercioğlu’nun görüntülediği inek gömen porsuk hikayesi için yazdığımız habere teşekkür etmesi bizi acayip gaza getirdi. Demek ki güzel yazıyormuşuz. Baştan itibaren “yorumsuz bilimsel haber” yapmayı kendimize hedef belirledik. Fakat bazen yorumsuz olduğu için insanları çekemiyoruz, hata mı yapıyoruz diye düşüncelere dalıyorduk. Çağan hoca’nın teşekkürü bizi tekrar motive etti. Bizim hedefimiz haber hakkında yorum yapmak değil, haberi insanlara net olarak ulaştırarak, insanların o haber hakkında fikirler yürütmesini sağlamak ve insanlığa “bu çok güzelmiş” diyip yönlendirmek yerine, “böyle bişey var” diyerek geri çekilip, insanların haberlere gerçek değerlerini vermesini beklemek.

Symfony 4 için klasörleme yapısıyla alakalı bazı güncellemeler olacak. Ekip çok doğru kararlar vermiş. bundles.php kısmı sadece kafama takıldı. Onun dışında favicon.ico gibi dosyaların gereksizliği ve herşeyin “Optional” olması olayı, işte bu dedirtti.

Bilimma için yaptığım Takip edilesi 5 bilim kanalı içeriğini oluştururken karşılaştığım Kurzgesagt — In a Nutshell kanalını çok sevdim. İlk izlediğim videoları “Aşırı nufüs” olaya başka bi açıdan bakmaya sevketti beni. Harbi lan dedim.

Motosiklet konusunda karara vardım sonunda, Nisan sonunda ehliyeti alır almaz gidip bir Bajaj Pulsar 200Rs alıp başlıyorum artık. Makinada ABS olması benim için bir artı. Özgür’ün yönlendirmeleri sonucunda MT07 , MT 25, Moto Guzzi Stone 750 arasında gidip geldikten sonra, dur lan daha yeni başlıyosun önce bajaj ile başla fikri hakim bastı. (Çok tatlı değil mi?)

Beni tanıyanlar “Gurbet” konusunda sıkıntılı olduğumu bilirler. Gurbet dediğinde böyle bi duygusallaşırım falan. Uzaklık çocukluğumdan beri karşı olduğum birşey sanırım ondan kaynaklı bir durum. Bu sebeple bazen insanların gurbet hikayelerini okuyup hafif hüzünlenmeyi severim. Geçenlerde denk geldiğim Diaspora Türk twitter hesabıyla alakalı bir haber yaptık. Diaspora Türk twitter üzerinden gurbetçi hikayeleri paylaşıyor. Ne dertler var dedirtiyor insana.

Asansörlerle alakalı bir yazıya denk geldim. Asansör kullanmayı sevmeyen birisi olarak (korkmuyorum kardeşim ne alakası var) merakla okudum, güvenli diyorlar ama hala güvenemiyorum.

Ankara’ya gitmişken Mahmut’a uğramamak olmazdı. Bu kez Mahmut kahvemizi direk masada demledi. Hemen canlı yayın açtık bilgileri saklayalım dedik. V60 demleme için heryerde bulunmayan bilgileri kayıt altına aldık.

--

--