Ekonomik ve Toplumsal Yapıyı Dönüştürücü Etkileriyle Sanayi Devrimi: Tarihsel Arka Plan

Atakan İskender
Zeitgeist Dergi
Published in
6 min readJul 4, 2019

Giriş

Günümüz modern dünyasının şekillenmesinde rol oynayan önemli süreçlerin başında, temelleri 18.yüzyıla dayanan Sanayi Devrimi olgusu gelmektedir. Sanayi Devriminin 18.yüzyılın sonundan itibaren İngiltere’de ivme kazanması sosyo-ekonomik bir çok değişime yol açmıştır. Bu yazı kapsamında Sanayi Devrimi’nin yaklaşık 250 yıllık serüvenini incelemeye çalışacağız.

Sanayi Devriminin Altyapısının Oluşumu
15.yüzyılın sonlarından itibaren başlayan coğrafi keşiflerle Yeni Dünya’nın zenginlikleri Avrupa’ya akıtılmaya başlanmıştı. Bu durum Avrupa’da nüfus artışını olumlu etkilemişti. 1350’lilerden sonra zaman zaman gerçekleşen veba salgınları ve 1618–1648 yılları arasında yaşanan 30 Yıl Savaşları nüfus artışını yavaşlatsa da, bir bütün olarak baktığımızda Avrupa nüfusunun coğrafi keşiflerden 20. yüzyıla kadar sürekli arttığını görmekteyiz. Özellikle 1750–1850 yılları arasında istikrarlı olarak artan nüfus, ilerleyen aşamada Sanayi Devriminin ihtiyaç duyduğu işgücünü karşılayacaktı.

Teknik gelişmeler, 16.yüzyıldan itibaren tarımdaki iş gücünü azaltmaya başlamıştı. Hollandalılar tarafından Çin’de keşfedilen yeni bir saban türünün Avrupa’ya getirilip geliştirilmesi toprağı sürmeyi büyük oranda kolaylaştırmıştı. Böylece, sabanların demirden yapılması dayanıklılıklarını artırmıştı. Tarımsal faaliyetlerin verimliliğinin artmasıyla tarım insan ihtiyaçlarını büyük oranda karşılar hale gelmiş, bununla birlikte büyükbaş hayvanları beslemek için de yapılır hale gelmişti. Bu sayede eskiye kıyasla daha çok çiftlik hayvanı beslenebiliyordu. Bütün bunlara ek olarak toprak dönüşümünün sağlanması, verimli tohumların tespiti ve ayrılması, toprak ıslahının yaygınlaşması ve ulaşım altyapısının gelişmesi gibi etkenler tarım alanındaki iş gücünü dersek azaltmıştı. İngiltere’de Sanayi Devriminin başlaması ile birlikte tarım sektöründe iş bulamayan insanlar toplu halde şehirlere göç etmeye başlayacak ve gelişen kent sanayisi için gerekli olan işgücünü sağlayacaktı.

Sömürgecilik ve yeni keşfedilen bölgelerde yürütülen yağma faaliyetleri Sanayi Devriminin gereksindiği maddi birikimi hazırlıyordu. Bu noktada İspanyollar tarafından Orta Amerika’dan yağmalanarak Avrupa’ya taşınan altınlar bu noktada önemlidir. 16.yüzyılın ikinci yarısından itibaren altın taşıyan İspanyol gemilerine İngiltere tarafından saldırılar düzenlenerek altınlar Britanya’ya aktarılmaya çalışılmıştır. İlerleyen aşamada ortaya çıkan sömürgeler ve Batı Afrika-Karayipler-Avrupa arasında oluşturulan kölelik üçgeni ile yapılan üretimin sonucunda eskiden lüks sayılan şeker, çay, kahve gibi mallar artık bolca bulunabiliyordu; talep sürekli artıyordu. 1753 yılında gerçekleşen Plessey Savaşı ile Hindistan’ın İngiliz kontrolü altına girmesi İngiltere’nin mali durumunu daha da kuvvetlendirmiştir. Bu ekonomik genişleme beraberinde bankacılık sistemini ve sigortacılığı ön plana çıkarmaya başlamış ve kapitalizmin temellerini oluşturmuştu.

Sanayi Devrimi sürecinde geliştirilen yeni alet ve makinelerin ortaya çıkışı daha derin bir tarihsel temele uzanır. Özellikle James Watt tarafından geliştirilen buhar makinesinin ortaya çıkması için yüzyıllar boyunca biriken fizik, kimya, matematik ve metalurji bilgisinin birlikte kullanılması gerekmiştir. Avrupa’da 14.yüzyıldan itibaren gelişen Rönesans ile 17 ve 18. yüzyıllarda yaşanan Aydınlanma Dönemi, rasyonel düşüncenin ve bilimsel yöntemin büyük mücadelelerle inşa edilmesini sağlamış ve James Watt 1763 yılında ihtiyaç duyduğu bilgi birikimine bu sayede ulaşmıştı.

Martin Luther’le birlikte Prostestanlık mezhebinin ortaya çıkışı, insanların Katolik inancı vasıtasıyla Papalık tarafından suistimal edilmesinin sonunu getirecek süreci başlatmıştı. Max Weber “Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu” isimli çalışmasında Protestanlıkla, kapitalizm ve Sanayi Devriminin ilişkisini ortaya koymaya çalışmıştır. Weber çeşitli istatistiklerle desteklediği bu çalışmasında, Hristiyanlığın önemli bir olgusu olan “İsa vari yaşam” öğretisinin Protestanlığın getirdiği yeni dinsel sistematik ile serbest piyasa koşullarına uygun hale gelerek dünyevileştiğini savunmaktadır.

Sanayi Devriminin İngiltere’de Başlamasının Nedenleri
İngiltere bir ada ülkesidir; bundan dolayı tarih boyunca Avrupa anakarasında yaşanan derebeylik mücadelelerinden, siyasi çatışmalardan ve mezhep savaşlarından uzak kalmıştır. Bu coğrafi özelliğin beraberinde getirdiği etkiler İngiltere’nin mali dengesi ve demografik yapısı açısından önemli bir avantaj olmuştur.

İngiltere’de kapitalizmden çok önce anayasal monarşiye dayalı bir düzen oluşmuştur. Bu düzenin temelinde mülkiyet hakkı ve bireysel hak ve özgürlüklerin korunması ön plana çıkmaktaydı. İngiltere’de bu hakların güvence altına alınmış olması girişimcilerin önündeki engelleri kaldırmıştı. Özellikle mülkiyet hakkının kesin bir biçimde yerleşmiş olması insanları daha çok para kazanmaya yönelten itici bir güç olmuştur. Bununla birlikte İngiliz parlamentosunun 18.yüzyılın başlarından itibaren serbest piyasa koşullarını oluşturacak şekilde kararlar alması Sanayi Devrimi için gerekli olan iktisadi sistemi hazırlamıştır.

Sanayi için hayati öneme sahip olan kömür ve demir madenlerinin İngiltere’de bolca bulunması, sanayinin gelişimi aşamasında yaşanabilecek hammadde kıtlığı sorununu hafifletmişti. Bu bağlamda 19.yüzyılda Fransa ile Almanya’nın savaşa tutuşmasında Alsace-Lorraine Bölgesi’ndeki zengin demir ve kömür yataklarının neden olduğunu belirtmemiz sözü geçen ayrıntının önemini anlamımızı kolaylaştıracaktır.

İngiltere 18.yüzyılın ilk yarısında dünyanın en büyük sömürge imparatorluğu konumuna gelmişti, dünya piyasasında dolaşımda olan malların çoğunu koloniler vasıtasıyla doğrudan üretebiliyordu. Kraliyet donanması dönemin en güçlü deniz kuvveti konumundaydı, bu sayede devasa bir ticaret filosu bütün okyanuslarda korunuyor ve faaliyetlerini sürdürüyordu. 18.yüzyılın ikinci yarısından itibaren borsa ve bankacılık sistemi büyük gelişme kaydetmişti. İngiltere bu özellikleri sayesinde Avrupa piyasasındaki malların fiyatını doğrudan ya da dolaylı yoldan regüle edebilecek düzeyde ekonomik yaptırım gücüne sahip olmuştu. Bütün bunlar yalnızca Sanayi Devrimi’nin İngiltere’de oluşmasını sağlamamış, aynı zamanda endüstri liderliğinin uzunca bir süre İngiltere’nin elinde kalmasını sağlamıştır.

Sanayi Devrimi Sırasında Yaşanan Teknolojik Gelişmeler
18.yüzyılın ilk yarısında kimya, fizik ve mühendislik alanlarında çeşitli gelişmeler yaşanmıştır. Ancak Sanayi Devrimi esas olarak James Watt’ın ilk buhar motorunu 1763 yılında üretmesiyle başlamıştır. Watt’ın buhar motorunu geliştirme noktasındaki asıl amacı İngiltere’deki kömür madenlerine dolan yağmur ve yeraltı sularının tahliyesini kolaylaştırmaktır. Buhar motorunun 1768 yılında ilk kez tekstil alanında kullanılması ise devrim sürecini başlatan esas olgu olmuştur. James Watt 1770’lerde buhar motoru için siparişler alsa da, asıl arz ve talep artışı 1794 yılından sonra Matthew Boulton ile ortak kurduğu ve yalnızca buhar motoru üreten şirket sonrası gerçekleşmiştir.

Buhar motoru üretilip tekstil sektöründe kullanıldıktan sonra bilinirliği arttı ve hareket enerjisi ile çalıştırılabilecek bütün sistemlere uygulanmaya başlandı. 1807 yılında Robert Fulton ilk kez buhar motorunu gemilere entegre etti. Başta yalnızca nehir taşımacılığında kullanılan buharlı gemiler, 1840’a gelindiğinde düzenli okyanus aşırı sefer yapar hale gelmişti. 1812 yılında ise ilk buharlı lokomotifler kullanılmaya başlandı, artık tarım ve sanayi ürünleri ticaret limanlarına kolayca taşınabiliyordu. 1834 yılında ilk biçer döver ABD’de geliştirildi ve tarımda makineleşme hız kazandı.

Bu teknik ilerlemelere ek olarak fizik, kimya ve metalurji alanındaki bilimsel gelişmeler tarım ve sanayi alanındaki üretimi ve üretim kalitesini büyük oranda yükseltti. 19.yüzyılın ilk yarısında çok sayıda yol, köprü, kanal ve demiryolu projeleri hayata geçirildi. Bu sayede Batı Avrupa önemli ölçüde bayındır hale geldi; ulaşım süreleri kısaldı ve daha güvenli hale geldi. İktisadi faaliyetlerin dışında, 1844 yılında Samuel Mors tarafından ilk telgrafın kullanıma sunulması ve 1829 yılında Jacques Mande Daguerre tarafından geliştirilen ilk fotoğraf makinesi iletişimi ve dolayısıyla bilginin yayılma hızını artırmıştır. Bütün bunların sonucu olarak 1850 sonrası Sanayi Devrimi ve endüstrileşme süreci diğer dünya devletlerine yayılmaya başladı.

Toplumsal Sınıf Yapısındaki Değişimler

Kömür, buhar ve makinenin birleşiminin ortaya çıkardığı sanayi devrimi önemli ekonomik, siyasal ve toplumsal dönüşümlere yol açmıştır. Sanayi Devrimi öncesinde yarı gezgin bir durumda yaşayan ve sınıf bilincinden yoksun bulunan işçiler hayatlarını iş buldukları alan ve yere göre şekillendiriyorlardı. Bu işçilerin büyük çoğunluğu bir vasfa sahip olmadıkları için sürekli iş değiştirmek zorunda kalıyorlardı. Sanayileşme ile birlikte fabrikalarda sürekli çalışan yeni bir sosyal sınıf ortaya çıkmıştır. Bu sınıf, emeğinden başka hiçbir geliri olmayan işçi sınıfıdır.

“Sanayi Devrimi’nin Altyapısının Oluşumu” isimli bölümde değindiğimiz nedenlerden ötürü kırsalda yaşanan değişim ve dönüşümler şehirlere doğru büyük bir göç dalgası başlatmıştı. Buna bağlı olarak işgücü arzının sürekli büyümesine karşılık işgücü talebinde aynı oranda bir artış yaşanmaması, işçi ücretlerinin sefalet düzeyine düşmesine yol açacak; kırsaldan kente ani ve yoğun olarak yaşanan göçler beraberinde düzensiz yapılaşmayı ve altyapı sorunlarını getirecekti.

İşbölümü ve uzmanlaşmanın yoğunluk kazanması zamanla yabancılaşma sorununu ortaya çıkarmıştır. Bu durum geleneksel toplum yapısını olumsuz etkileyerek aile bireyleri arasındaki bağlılığı ve dayanışmayı zayıflatmıştır.

19.yüzyıl boyunca yaşanan bu sorunlar sosyalist hareketlerin olgunlaşmasına neden olmuştur. Liberal politikalar izlenen ve ekonomiye müdahale edilmeyen devletlerde sanayileşmeye bağlı olarak gelişen sorunların derinleşmesi üzerine 19.yüzyılda devlet müdahaleleri yaşanmaya başlamıştır. 19.yüzyılın sonunda ise ilk sosyal güvenlik uygulamaları ortaya çıkmıştır. 1917 yılında Rusya’da yaşanan Ekim Devrimi, Batılı devletleri işçi sınıfı lehine daha radikal kararlar almaya sevketmiştir.

Sonuç

İnsanlık tarihinde siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan “ devrim” olarak nitelenebilecek pek çok tarihsel olay ve olgu vardır. Ancak şu anda yaşadığımız dünyanın temellerini oluşturan iki büyük ve esas devrimden söz etmek mümkündür: Tarım ve Sanayi Devrimleri. Tarım Devrimi dünyanın 6 farklı bölgesinde, günümüzden yaklaşık 7 ila 10 bin yıl önce yaşanmış ve 2.5 milyon yıllık insanlık tarihini kökten değiştirmiştir.

Günümüzden yaklaşık 250 yıl önce yaşanmaya başlayan Sanayi Devrimi ise sonuçları itibariyle bugün yaşadığımız modern dünyayı oluşturmuştur. Sanayi Devrimi kısa sürede gerçekleşip, büyük etkiler yarattıktan sonra ortadan kalkmış bir tarihsel olgu değildir. 20.yüzyılın başından günümüze kadar olan süreçte, her 30–35 yıllık zaman diliminde yeni teknik imkanlarla boyut değiştiren bir süreç olarak varlığını devam ettirmiştir. Günümüzde sıkça kullanılan “Endüstri 4.0” kavramı, içerisinden geçmekte olduğumuz son Sanayi Devrimi aşamasını teşkil etmektedir. Bu yazı kapsamında Sanayi Devrimi’nin erken dönemdeki durumunu ve etkilerini ana hatlarıyla incelemeye çalıştık.

Kaynaklar
1) BECKERT, Sven; Empire of Cotton: A Global History, Vintage Books, New York, 2014
2) GÖKBERK, Macit; Felsefe Tarihi, Remzi Kitapevi, İstanbul, 2016
3) JONES, Peter; Agricultural Enlightenment: Knowledge, Technology, and Nature, 1750–1840, Oxford University Press, New York, 2016
4) RICHARD, Denis; An Illustrated History of Modern Britain: 1783–1980, Longman Publishing Group, Londra, 1986
5) TOPALHAN, Türker; Endüstri İlişkileri, Master Yayıncılık, Ankara, 2015
6) YAZICI, Erdinç; İlkçağ’dan Sanayi Ötesi Topluma Dönüşen İş Kültürü, Binyıl Yayınevi, Ankara, 2010
7) https://www.encyclopedia.com/international/encyclopedias-almanacs-transcripts-and-maps/population-europe-demographic-transition-and-after (Erişim tarihi: 22.02.2018)
8)https://ipfs.io/ipfs/QmR1gzPYUwxEUWHbeRggZzfYy5Fxsd8Qc7hXUUnJQwxrZq/wiki/Britanya_İmparatorluğu.html (Erişim tarihi: 28.02.2018)
9) https://www.napoleon.org/en/history-of-the-two-empires/articles/the-british-navy-1793-1802/ (Erişim Tarihi: 02.03.2018)

--

--